Müslümanlara maledilmemeli"

Almanya'da terörist saldırı hazırlığında oldukları iddiasıyla tutuklanan üç kişiden birinin Türk kökenli olması nedeniyle alevlenen Türk-İslamı tartışmalarına ilişkin olarak, Türk göçmenleri radikal İslam yanlısı gibi gösterme yanlışına düşülmemesi konusunda uyaran Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, sekülerleşmiş ve endüstri toplumunun değerleri ile yeniden şekillenmiş bir İslam anlayışını benimseyen Türk göçmenlerin bu tür akımların uzağında olduğunu belirtti.

Avrupa'daki Türk İslamı'nın anayasal düzene saygılı ve ideolojize olmamış bir dinsel anlayışa sahip olduğunu söyleyen Şen, Alman Anayasayı Koruma Dariesi'nin verilerinin de bu savı doğruladığını belirtti. Şen, "Anayasayı Koruma Dairesi'nin 2006 raporunda radikal islama kayma riski bulunan 28 örgütten ve bu örgütlere mensup 32.500 kişiden söz ediliyor.

Bu grup içerisinde 27.250 kişi Türk kökenli Müslümanlar'dan oluşurken, bunların 26.500'ü Anayasayı Koruma Dairesi raporunda şiddet eğilimi olmayan bir örgütlenme olarak vasıflandırılan 'Milli Görüş İslam Cemaati' üyelerinden oluşuyor. Sayılar bu şekilde izlendiğinde radikal eğilim sahibi- şiddet yanlısı Müslümanlar'ın maksimum sınırının 750 kişi olduğu görülür" dedi.

2.7 milyonluk Türk göçmen topluluğu içerisinde sorunlu 750 kişinin bir topluma maledilemeyeceğini kaydeden Şen, aşırı eğilimleri benimseyen kişilerin her toplumda varolabileceğini, buna karşı yapılması gerekenin doğru yöntemlerle radikal eğilimlerin önüne geçilmesi olduğunu söyledi.

Almanya'da Amerikan vatandaşlarının yoğun olarak bulunduğu yerlere saldırılar düzenlemeyi planladıkları öne sürülen üç kişi arasında bulunan iki Alman'ın İslamiyet'e geçişler ile ilgili yarattığı tartışmalara da değinen Şen, din değiştirenlere radikal damgası vurmaktan kaçınılması gerektiğini de söyledi. Şen, Alman Müslümanlar arasında üst tabakalardan da kişilerin bulunduğuna işaret etti.