MÜSLÜMANA İŞ YOK

PROTESTAN Kilisesi'nin hayır kurumu Diakonisches Werk'in (DW) yıllardır sürdürdüğü, istisnai durumlar dışında Hıristiyan ve kilise mensubu olmayanlara iş vermeme uygulaması geçtiğimiz ağustos ayında yürürlüğe giren Ayrımcılığa Karşı Yasası'na (AGG) takıldı.

Yasa yürürlüğe girdikten sonra ilk kez buna dayanarak görülen davada iş başvurusu yaptığı DW tarafından Müslüman olduğu için reddedilen Yeşim Fadia (45) mahkeme tarafından haklı bulundu.

'ARADIÐIMIZ KİŞİSİNİZ AMA MÜSLÜMANSINIZ'

Hıristiyan olmayanlara bünyesinde iş vermemesiyle ve iş ilanlarında Hristiyan ve kilise üyeliği olmayanların başvuramayacağını açıkça yazan Diakonisches Werk'e iş başvurusunda bulunan sosyal pedagog Yeşim Fadia, 'DW'nin göçmenlere yönelik bir uyum projesi iş ilanı üzerine başvuruda bulundum. Göçmenler alanında yıllardır çalıştığım için yoğun tecrübem var. Bunun üzerine bana kiliseden telefon açtılar ve ‘Başvurunuz için teşekkürler. Tam aradığımız kişisiniz. Fakat başvurunuzda hangi dinden olduğunuzu belirtmemişsiniz’ dediler.

Ben de Türk kökenli Müslüman olduğumu söyledim. Ama çalışmak istediğimi ve yalnızca kiliseye üye olmak gerekiyorsa, kiliseye üye olup aidat ödeyebileceğimi söyledim. Telefon konuşmasının ardından bana hemen yazılı olarak ret cevabı geldi. Yaşadığımı ırkçılık olarak değerlendirdim ve gururum kırıldı. Bu nedenle avukata giderek dava açmıştım. Söz konusu proje DW'nin bir çok projesi gibi büyük ölçüde AB fonundan finanse ediliyor. AB yasalarına göre iş piyasasında din, dil, ırk ayrımı yapılamaz. Hele AB paralarıyla yapılan bir projede hiç olmamalı' diyerek dava açmıştı.

450 BİN KADROLU ÇALIŞANI VAR

Almanya genelinde 27 bin şubesi, 450 bin kadrolu çalışanı bulunan ve Protestan Kilisesi tarafından yönetilen DW'ye avukatı vasıtasıyla dava açan Fadia, şöyle devam etti: 'Ben papaz olmak için başvuruda bulunmadığım gibi, Hıristiyan olmamı şart koşmaları çok ağırıma gitti. DW'nin bu uygulaması onlarca yıldır var, birilerinin bu çağ dışı uygulamaya dur demesi lazım diye düşündüm. Davayı açmadan önce uluslararası ırkçılığa karşı mücadele veren kurum ve kuruluşları araştırdım ve bana destek oldular' dedi.

GEREKENİ YAPMIYORLAR

Yeşim Fadia Almanya’da Diakonisches Werk çok sayıda sosyal çalışmalar, göçmenlere yönelik entegrasyon çalışmaları, bakıma muhtaçlara yönelik çalışmalarıyla tanındığını hatırlatarak, 'Bu kuruluş her yönde çok başarılı olan göçmenlere veya göçmen kökenlilere çalışma şansı vermiyor. Çünkü kiliseye bağlı olduğu için kendi dinini ileriye sürüyor. Madem ki bu kuruluş yetenekli göçmenlere şans tanımıyor o zaman AB fonundan maddi desteği almayıp kendi gücü ile projeleri yürütmesi gerekir. Maddi destek az değil oldukça iyi bir maddi desteği göçmen için çalışma yaptıklarını ön plana sürerek alıyorlar. Ama kendileri göçmenleri dışlıyor. Bu ne mantık anlamadım. Bu gibi durumlarda bizler pasif kalırsak hiç bir zaman çocuklarımıza ve gelecek nesillere iyi örnek olamayız.

Ben Alman vatandaşıyım ama dinim farklı bundan dolayı dışlanmak olamaz. İnsanlar insan olarak kabul edilmeli ve kesinlikle din, ırk, renk sorunu olamamalıdır. Bu söylendiği gibi de uygulanmalıdır. Kuruma hem AGG'yi, hem de AB'nin projelere ancak 'ayrımcılık yapılmaması kaydıyla' maddi destek verdiğini öne sürerek açtığım davada haklı çıkmam beni çok sevindirdi. Umarım DW artık kurulduğundan beri yaptığı ayrımcılığa son verir' dedi.

İLK DEFA

Avukat Sebastian Busch konu ile ilgili yaptığı açıklamada, 'İlk kez ırkçılığa karşı yasa çerçevesinde Hamburg İş Mahkemesi böyle bir karar verdi. Mahkeme müvekkilimin iş başvurusunda DW’in AGG'ye göre AB fonundan aldığı maddi destekle yaptığı projelerde, eleman istihdamında Hıristiyan dininden veya kiliseye üye olma şartı arayamayacağı kararına vardı. Bundan dolayı mahkeme DW’yi müvekkilime üç bin 900 Euro tazminat ödemeye mahkum etti' dedi.