Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da Konrad Adanauer Vakfı (KAS) adına ‘Almanya’da Müslüman Çocuk ve Gençler’ başlığı altında yapılan araştırmanın sonuçları yayınlandı. Yaklaşık 200 sayfalık araştırmaya göre, Müslüman kökenli çocukların eğitimdeki başarısızlıkların altında, ailede öğretilen değerler sistemi ile okulda verilen eğitimin çelişkili olması yatıyor. KAS adına araştırmayı Ahmet Toprak ve Suriye asıllı Aladin El-Mafaalani gerçekleştirdi. Araştırmacı Aladin El-Mafaalani, ‘sadakat’, ‘otoriter’ ve ‘bireyselliğin önemi’ gibi kavram ve değerlerin, Müslüman ailelerde ve okul eğitiminde çelişkili olduğunu belirtti.
AİLELER YÖNLENDİRMİYOR
Öte yandan Müslüman göçmen ailelerin, çocukların eğitimlerini daha çok okula ve öğretmene bıraktıkları belirtildi. Müslüman çocukların eğitimde Alman ailelere göre daha az destek gördükleri ve Alman çocuklar kadar yönlendirilmediklerine dikkat çekildi. Araştırmanın tanıtımına katılan Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Dr. Hermann Kues, araştırmanın Müslüman göçmen çocukların eğitimde başarılarına yönelik önemli bir çalışma olduğunu belirtti. Kues, Müslüman çocukların eğitimdeki başarılarını artırılması için iki dünya m arasında ideal bir yöntem bulunması gerektiğini kaydetti. Araştırmacı Ahmet Toprak ise genellemelere karşı uyardı.
Ahmet Toprak, Almanya’da yaşayan Müslüman toplumun heterojen bir yapıya sahip olduğunu belirtti. Toprak, sadece sosyal bakımdan geri kalmış Müslüman kökenli göçmen aile ve çocukları üzerinde araştırma yapıldığını hatırlattı. Ahmet Toprak, Almanya’daki yaklaşık 4.2 milyon Müslüman göçmenin üçte birinin bu kategoride yer aldığına da dikkat çekti. Zorla evlilik konularının da araştırıldığını belirten Ahmet Toprak, bu konuların İslam’a karşı klişeleri artırmak amacıyla yapılmadığını ve durum tespiti yapılması için ele alındığını belirti. Toprak, Müslümanların da aşk evliliği yaptıklarını kaydederken, zorla evliliklerin bir efsane olduğunu ve bunu yapanların çok küçük bir azınlık olduklarını kaydetti. Toprak, “Farklı dünyaları kabullenmemiz ve her iki tarafta da yaşanan yanlışlıkları reddetmemiz gerekir. Çocuklara yön veren ve onlara değer verildiğini gösteren bir eğitim sistemi yardımcı olur” dedi.