Musa Muradına erdi

Almanya'da Gelsenkirchen kentinde yaşayan Amasyalı Musa Kasap (38), 1989'da turist vizesiyle geldiği Almanya'dan şimdiye kadar yedi kez Türkiye'ye sınırdışı edildi. Ama Kasap, her seferinde en geç bir kaç gün içinde tekrar Almanya'ya geri döndü. Musa Kasap, sonunda Almanya'da oturum iznine kavuştu.

18 yıllık Almanya macerasının Aralık 1989 yılında başladığını söyleyen Kasap "Köln'de tanışıp evlendiğim bayan çok varlıklı ailenin kızıydı. Babası karakol başkomiseri, dedesi belediye meclisi üyesi idi. Bir oğlum oldu. aile beni istemeyince ayrıldık. Ben 1995'de bir başka bayanla evlendim. Ailemin eşinin şikayeti üzerine 1996'da mahkeme sınırdışı kararı çıkardı. Türkiye'ye döndüm. Ama Almanya'da üç yavrum var. Biri hasta. Çocuklarım gözümde tütüyor. Bir kaç gün sonra kaçak Almanya'ya tekrar girdim. Aradan bir süre geçtikten sonra beni gören ilk eşim tekrar şikayette bulundu. Polis yeni eşimin evini basıp beni yine sınırdışı etti. Yine geri döndüm.

Üçüncü, dördüncü kez derken mahkemede hakim bana '30 yıllık hakimlik hayatımda böyle bir şey görmedim. Nasıl yapıyorsunuz bunu?' diye sordu. Ben de 'Sizin de sizden uzakta olan üç çocuğunuz olsaydı, mutlaka sizde onlara ulaşmak için bir yol bulurdunuz' dedim. Üç ay hapiste sınırdışı edilmeyi bekledim. Sınırdışı ettiler. İki gün sonra tekrar Almanya'ya gittim. Biliyorlar benim çocuklarımı göreceğimi, hemen eve bir baskın yine yakalandım. Bu kez polis eşliğinde sınırdışı edildim. İstanbul'a indim. Türk polise teslim edildim' dedi.


Kasap şöyle devam etti, „Baktım pasaportuma yabancılar dairesi sınırdışı için yedi gün süre tanımış ve ben bu sürenin ilk gününde gönderilmişim. Yani daha altı gün Almanya'da yasal kalma iznim var. Hemen havaalanında hemen Almanya'ya giden ilk uçağı sordum. Uçak şirketi memuru '47 dakika sonra, isterseniz yetişirsiniz' dedi.

Bileti aldım ve Türkiye'de 47 dakika kaldıktan sonra tekrar Almanya'ya gitmek için uçaktaydım. Almanya'ya indim sınır polisi 'Oturumuzun bitmesine çok az bir süre kalmış' diye beni uyardı. Ben de 'Evet, unutmuşum oturumumu uzatmaya geldim' dedim. O da bana, 'Ama unutmayın, çabuk halledin' dedi. Ve yine Almanya'daydım. Bu kez kendimi gizledim, çocukları gizlice görüyordum ama bir süre sonra ilk eşim beni gördü ve şikayette bulundu. Yine aynı hakimin karşısına çıktım. Türkiye'de sadece 47 dakika kaldığımı anlattım.

Hakimin ağzı açık kaldı, 'Siz size sınırdışında eşlik eden polisten önce Almanya'ya dönmüşsünüz' dedi. Hakime nasıl geri döndüğümü, çocuklarımı anlattım. Birisinin ağır hasta olduğunu, bunun belgelendiğini, Almanya'da kaçak kalmak dışında hiç bir suç işlemediğimi, ilk sınırdışı edilişimin haksız olduğunu anlattım. Hakimin konuya bakışı değişti.

Geçmişte yabancılar dairesinin yaptığı muhtemel hataların incelenmesi için bana bir kaç aylık geçici oturum müsaadesi (Duldung) verdi. Sonunda Gelsenkirchen Yabancılar Dairesi bana bir kaç gün önce çocuklarımın burada bulunmasını temel alarak insani nedenlerden dolayı oturma izni verdi. Her sınırdışı öncesi Remscheid, Paderborn, Bielefeld, Düren ve Rheinbad cezaevlerinde aylarca kaldım. Rheinbad cezaevinde açlık grevi yaptım 27 gün. Toplam 19 ay sınırdışı hapsinde kaldım' diye konuştu.