Münih'e yerleşen tarihteki ilk Türk ile ilgili şok iddia

Münchner Merkür gazetesinde yer alan söyleşide Krischner, "Der Mann aus Babadag" (Babadağlı adam) adlı yeni kitabını tanıttı. Krischner kitabında, 1683 Viyana Kuşatması sırasında esir alınıp Münih’e getirilen, özgürlük için Hristiyan olarak Anton Ahmet adını alan Müslüman yeniçerinin yaşam hikayesini anlatıyor.

Şimdiki Romanya sınırlarında olan Babadağ’da doğan Anton Ahmet’in, Prens II. Max Emanuel’in arabacısı olarak yaşadığını söyleyen Krischner, "Onun Münih’e yerleşen ilk Türk olduğuna eminiz. Vaftiz ve evlenme kayıtlarını kilise arşivinde buldum. Münih’e getirilen ve Ganimet Türk’ü diye adlandırılan Anton Ahmet, diğer arkadaşları esir olarak Münih fabrikalarında can verirken, din değiştirerek özgürlüğüne kavuşmayı yeğlemiş. O zamanlar vaftiz, esirler için özgürlüğe kavuşma demekti. Anton Ahmet için Hristiyan olmak yaşamda kalabilmekti. O en zor durumundan yeni bir yaşam ortaya çıkarmayı bilmişti" dedi.

Kitabını 6 yıl süren araştırmaları sonrası yazabildiğini söyleyen Krischner şunları söyledi: "O zamanlar insanlar neler çekmişler ve yine de cesurca hayata tutunmaya çalışmışlar. Son günlerde özellikle Bavyera Eyaleti’ndeki geçmişte yaşadıklarıyla gelen mültecilerin durumları oldukça güncel. Anton Ahmet’in yaşadıklarından hepimiz bir şeyler öğrenebiliriz diye düşünüyorum. Çünkü Müslüman bir savaşçıdan Hristiyan bir arabacı oldu ve hemen hemen tek kelime bile konuşmadığı Prens Max II. Emanuel’e yıllarca hizmet etti."

Çoğu Alman’ın Türkler’in Almanya’ya gelmesinin ’Misafir işçi’ akımıyla 1960 yıllarda başladığı yanılgısına düştüğünü söyleyen Yazar, "Türklerle ilişkilerimiz Barok zamana kadar gider. Türk savaşlarından sonra, İslam korkunçluğunu yitirirken, Türk müziği ve giyim tarzı moda oldu. Örneğin Saksonya Prensi bu tarzın en büyük hayranlarındandı. Kahve Avrupa’ya Türklerle geldi, bugün kahvesiz ne yapardık?" diye konuştu.