Güncelleme Tarihi:
Hayatın hızlı akışı içinde çoğu zaman bilinçsiz ve sorumsuz şekilde tükettiğimiz zaman sermayesini, barış, sevgi, huzur, paylaşım ve kardeşlik gibi değerlerle kazanca dönüştürme imkanı sunan kutlu zaman dilimlerinden birine, bir Kurban Bayramına daha erişmenin mutluluğu içindeyiz. İslam alemi olarak bir Kurban Bayramını daha tekbirlerle karşılayacağız. Hikmet, mağfiret, bereket dolu bayram günlerini hep birlikte idrak edeceğiz. Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun.
Kurban Bayramı günleri, Hz. İbrahim’in duasıyla müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman ve aynı ruhla mübarek ve mukaddes topraklara geldikleri, tek meydanda, Arafat’ta toplanmak suretiyle tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrımcılığı bıraktıkları, tek merkezde, Kâbe’de tavaf ettikleri, hac farizasını yerine getirdikleri mübarek zaman dilimleridir. Kurban Bayramı günleri aynı zamanda bütün müminlerin İbrahimî bir arayışla Rabbimizin kendilerine lütfettiği nimetlere şükranlarının bir ifadesi olarak Kurban ibadetini eda ettikleri mübarek vakitlerdir.
Kurban ibadeti yerine getirilirken dua olarak okunan ayet-i kerimeler, hiç kuşkusuz müminlere her fırsatta teslimiyet ruhunu hatırlatmaktadır. Kurban, Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Ancak bu teslimiyet sadece Rabbimize olmalıdır. Bugün üzerinde durmamız gereken, teslimiyetimizi ne kadar Rabbimize yöneltmekte olduğumuz ve muhasebesini yapmamız gereken nefislerimizin zafiyetlerine, heva ve heveslerimize ne kadar esir olduğumuzdur. Teslimiyet ruhundan yoksunlaştıkça Müslümanların hangi belalarla, hangi fitnelerle, hangi desiselerle karşılaştığı, bunların neticesinde Allah’ın lütfettiği kurban kanı yerine nice mümin kanının aktığı artık fark edilmelidir. Aynı şekilde müminlerin haline bakarak nice güç odaklarının müminlerin kanı üzerinden nasıl güç devşirmekte olduğu, müminleri birbirine yakın eden iman kardeşliğinin zedelenerek nasıl kavgaya ve düşmanlığa dönüştürüldüğü bilinmelidir. Kurbanlarımız ve bayramlarımız mümin kalpler arasında ülfet ve muhabbeti gerçekleştirmeli, müminler İslâm dünyasında çıkartılmak istenen her türlü fitneye, fitnenin getireceği kargaşa, huzursuzluk ve felaketlere karşı uyanık olmalı, bütün bunlara basiret ve ferasetle karşı çıkmalı ve fırsat vermemelidir.
Bayram sevincini evlerinden, yurtlarından, topraklarından ayrılmak zorunda bırakılarak yaşadığımız bu diyarlara da sığınan Suriyeli kardeşlerimizden de esirgemeyelim. Bir tebessümle dahi olsa yanlarında bulunalım. Kimsesizlerin kimsesi olalım.
Ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden, masum vatandaşlarımızı katleden, huzur ve asayişimizi sürekli tehdit edip her birimizi ateş altına almaya çalışan terör fitnesinin de ortadan kalkması için dua edelim.
Bu duygular içinde bütün kardeşlerimizin, gönül coğrafyamızın ve tüm İslâm âleminin mübarek Kurban bayramını kutluyor, bu bayramın iç dünyamıza, hanelerimize, ülkemize, dünyamıza huzur ve mutluluk getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.