Muhbir söylemiş, Polis ciddiye almamış!

Burak Bektaş, Berlin’in Neukölln ilçesinde 5 Nisan 2012’de evinin yakınlarında öldürüldü. Otobüs durağında aralarında 22 yaşındaki Burak’ın da bulunduğu beş göçmen gencine yaklaşan bir kişi, silahla ateş etti. Ardından kaçarak izini kaybettirdi. Aradan üç yılı aşkın süre geçmesine rağmen cinayet hâlâ aydınlanamadı. İki hafta önce Burak’ın öldürdüğü yere yaklaşık iki kilometre uzaklıkta 31 yaşında bir İngiliz vuruldu. Katil zanlısı olarak da 62 yaşındaki Ralf B. adında bir Alman yakalandı. Şimdi bu kişinin Burak’ın da katili olabileceği düşünülüyor.

İNCELEMEYE DEĞMEZ BULDU

Burak Bektaş cinayetinden yaklaşık bir yıl sonra polis muhbiri olan Neukölln’deki bir bar işletmecisinin, katilin, Ralf B. olabileceği yönünde polise bilgi verdiği ve polisin de bu bilgiyi ciddiye almadığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre bar sahibi, cinayetten bir yıl sonra polise, adının Ralf ve soyadının da Polonya’lılarınkine benzer bir kişinin silah ve mermi merakı olduğu bilisiyle birlikte bir telefon numarası verdi. Bu kişinin Burak’ın vurulduğu hastanenin yakınlarına sık sık gidip silah atışı yaptığını anlattı. Cinayet masası ekipleri de bu bilginin üzerine telefon numarasının sahibinin Ralf adında ve soyadının da Polonya’lılarınkine benzer olduğunu tespit etti. Polisteki kayıtlarda, bir ihbar sonucu 2008 yılında evinde yapılan aramada 55 adet merminin bulunduğu kayıtlarına ulaştı. Ancak polis, bu şahsı daha önce herhangi bir suça karıştığına dair kaydı olmadığı için katil olamayacağı kanısına vararak ne takibe aldı ne de evinde arama yaptı.

BELKİ İNGİLİZ ÖLMEYECEKTİ

Burak Bektaş’ın ailesinin avukatı Ogün Parlayan ise polisin bu tutumunu büyük bir ihmalkârlık olarak değerlendirdi. Muhbirin çok ciddi bir bilgiyi polise verdiğini belirten Parlayan, şöyle konuştu: “Ancak polis gerekli araştırmayı tam olarak yapmamış. Cinayetten bir yıl sonra gelen bu bilgi değerlendirilip şahsın evi aranabilinirdi. Şahıs takibe alınabilinirdi. Silah meraklısı olduğu bilinen bir şahıs. Belki bir delile ulaşmak mümkün olabilirdi. Polisin ihmalkârlığı düşündürücü. Burak cinayetiyle bağlantısı olmasa bile bu kişinin evi o dönemde aransaydı, bugün 31 yaşındaki İngiliz ölmeyebilirdi.”