Güncelleme Tarihi:
BILD gazetesi, Dışişleri Bakanı Baerbock’un, sığınmacı anlaşmasını neden kabul ettiğini ‘yalvaran’ bir tonda anlattığını ve gerekçelendirdiğini yazdı. Habere göre, mektupta kararın ‘kişisel olarak çok zor” olduğunu ifade eden Baerbock, zorunlu sınır prosedürlerinin yeni AB mülteci politikasının ‘en acı kısmı’ olduğunu ifade ederken, “Şu anda varılan uzlaşma kesinlikle kolay bir uzlaşma değil. Dürüst olmak gerekirse, federal hükümet olarak reform konusunda kendi başımıza karar verebilseydik, daha farklı olurdu” dedi. Anlaşmada iyi kısımların da yer aldığını belirten Bakan Baerbock, “Bu uzlaşma, Suriye ve Afganistan’dan gelen mültecilere yardımcı olacaktır, çünkü artık Yunan adalarındaki (örneğin Moria) korkunç kamplarda sıkışıp kalmayacaklar. Artık AB ülkeleri arasında dağıtılacaklar” diyerek bir yandan anlaşmayı mazur göstermeye çalıştı diğer yandan Yunan adalarındaki kamplarda yıllardır yaşananları itiraf etmiş oldu. Baerbock, hükümetin sıkılaştırmanın en kötüsünü önlediğini ve mümkün olduğunca az sayıda mültecinin AB’nin dış sınırlarındaki kamplara gönderilmesini sağladığını söyledi: “Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar gibi yüksek koruma kotasına sahip mülteciler için bu sınır prosedürleri geçerli değil.”
‘TEK BAŞIMIZA ÇÖZEMEYİZ’
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise AB’nin iltica reformu üzerinde anlaşmaya varmasının ardından memnuniyetini dile getirdi. Faeser, tagesthemen haber programına verdiği mülakatta, “Her şeyden önce bugün bu tarihi kararın alınmış olmasından dolayı çok mutluyum. Sığınmacı göçünün artık ulusal düzeyde değil de ortaklaşa ele alınıyor olması önemli ve doğru. Bugün açık sınırlara sahip bir Avrupa olmaya devam edebileceğimizi başardık. Aksi halde bunu sürdürmek imkânsız olurdu çünkü herkes kendi içine kapanırdı. Büyük sorunları artık ulus devletler tek başına çözemez. Bu ancak Avrupa düzeyinde yapılabilir” dedi.
SIKILAŞTIRMA KARARI ALINDI
AB, önceki gün varılan anlaşmada iltica prosedürlerini önemli ölçüde sıkılaştırma kararı aldı. AB Dönem Başkanlığı’na göre, Lüksemburg’da düzenlenen içişleri bakanları toplantısında, saatler süren müzakerelerin ardından üye ülkelerin yeterli çoğunluğu kapsamlı reform planları lehinde oy kullandı. Buna göre, özellikle kalma ihtimali olmayan göçmenlere yönelik çok daha katı bir yaklaşım öngörülüyor. Gelecekte, güvenli olduğu düşünülen ülkelerden gelenler, sınırı geçtikten sonra sıkı bir şekilde kontrol edilecekleri kabul merkezlerine gönderilecek. Burada iki hafta içinde başvuru sahibinin sığınma şansı olup olmadığı incelenecek. Eğer yoksa derhal geri gönderilecek.