„Mölln'ü unutmadık"

ALMANYA'NIN Schleswig-Holstein Eyaleti'ne bağlı Mölln kentinde 17 yıl önce, 23 Kasım 1992'nin ilk dakikalarında Lars Christansen ve Michael Peters isimli neonazilerin kundakladığı evde can veren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) düzenlenen törenle anıldılar. Vahşeti penceren atlayarak ağır yaralı olarak atlatan Arslan ailesinden İbrahim Arslan, Ayten Arslan, Emrah Arslan, Namık Arslan ve Havva Arslan'ın yanı sıra Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, Din Hizmetleri Ataşesi Doç. Dr. Ömer Yılmaz ve Mölln Belediye Başkanı Wolfgang Engelmann'ın da katıldığı tören St. Nikolai Kilisesi'nde Türklerin ve Almanların ortak ayiniyle başladı. Daha sonra sessiz bir yürüyüşle Mühlenstrasse'deki evin önüne gidildi. Burada ölen yurttaşlarımızın anısına evin önüne çelenkler bırakıldı, mumlar yakıldı. Başta Arslan ailesi üyeleri olmak üzere bir çok kişi gözyaşlarına boğuldu.

“Mölln Konuşmasını” Andreas Speit yaptı
1993'den beri anma törenleri düzenleyen Mölln Belediyesi ve kundaklamadan sonra kurulan Miteinander Leben Derneği, sadece anmanın yeterli olmayacağından aynı zamanda topluma aşırı sağ tehlikesine karşı mesaj verilmesi gerekliliğinden hareket ederek ünlü gazeteci-yazar Andreas Speit'i konuşmacı olarak çağırdı. Evin önündeki anmadan sonra kentin Hauptmannshof salonunda toplantı düzenlendi. Aşırı sağa karşı medya yoluyla verdiği mücadeleden ötürü çok sayıda basın ödülü sahibi olan Andreas Speit, Başkonsolos Devrim Öztürk ve Belediye Başkanı Wolfgang Engelmann'ın konuşmalarının ardından konuştu. Irkçıların Almanya'daki huzuru tehdit ettiğini söyleyen ve siyasetten ırkçı partilerle mücadelede etkin, somut adımlar beklediğini belirten Speit, “Möllnler, Solingenler hiç bir daha yaşanmasın. Almanya'da hiç bir insan kökeni, dili, dini ve renginden dolayı öldürülmesin. Tarihimizden ders alalım. Bunu başaramazsak tekerrürünü engelleyemeyiz. Irkçılığa karşı mücadele hepimizin görevi” dedi.

Evleri yakıp „Heil Hitler“ demişlerdi
İki Almanya'nın birleşmesinden artan yabancı düşmanlığının hazin doruk noktasını oluşturan Mölln vahşeti 22'yi 23'e bağlayan Kasım 1992'de cereyan etti. O zaman 25 yaşındaki Michael Peters ve 19 yaşındaki Lars Christiansen önce Mölln'de Ratzeburger Strasse'de bulunan ve sadece Türk ailelerin oturduğu bir binaya molotof kokteyli atarak alevlere verdiler. İtfaiye bu yangına koşarken iki neo nazi Mölln'ün merkezindeki Arslan ailesinin oturduğu Mühlenstrasse'deki evi de kundakladılar. Ratzeburger Strasse'deki evde 30 kadar yurttaşımız hafif yaralandı. Mühlenstrasse'deki evde ise üç yurttaşımız yanarak can verdi. Pencereden atlayarak kurtulan Ayten Arslan, Havva Arslan, Emrah Arslan ve İbrahim Arslan halen bugün bile tedavi gerektiren ağır yaralar aldılar. Vahşet gecesi saat tam 00.01'de önce polise, ardından itfaiyeye telefon açıp „Pis yabancıları yaktık. Heil Hitler“ diye bağırıp kapatan ikili, olaydan üç hafta sonra yakalandılar. Evlerinde yapılan aramalarda Hitler posterleri ve nazi propaganda malzemesi bulunan Peters ve Christiansen Schleswig Yüksek Eyalet Mahkemesinde yargılandı. Bugün Birlik 90/Yeşiller'in milletvekili olan Christian Ströbele Arslan ailesinin avukatı sıfatıyla davaya katıldı. 47 duruşma günü sonunda Lars Christiansen yaşı 21'den küçük olduğu için gençlik ceza hukuku çerçevesinde 10 yıl hapis, Michael Peters ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Christansen, 2000 yılında serbest bırakıldı. Michael Peters de Kasım 2007'de artık toplum için tehlike teşkil etmediği gerekçesiyle serbest kaldı.