Mölln katiline estetik ameliyatı
Güncelleme Tarihi:
Mölln vahşetini gerçekleştiren ve 2000 yılında cezasının bitimine 2.5 yıl kala serbest bırakılan Lars Christiansen'in "Hayatım tehlikede yeni kimlik istiyorum" şeklinde başvurusuna onay verildiği ortaya çıktı. Vahşette ağır yaralanarak sakat kalan Aytan Arslan'ın tazminat talebi için Christansen'in tahliye olduktan sonra nerede kaldığını tespit için çabalayan avukatı Burkhard Peters, "Kendisinin yeni kimlik aldığını öğrendik" dedi.
BUNDAN 15 yıl önce Mölln'de Türkler'in oturduğu evi yakarak üç kişinin ölümüne neden olan Lars Christiansen'ın 2000 yılında tahliye edildikten sonra yeni bir kimliğe büründüğü ortaya çıktı.
Irkçı vahşetten sonra yaşı 21'den küçük olduğu için gençlik ceza yasaları çerçevesinde 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Christiansen, 2000 yılında cezasının bitimine 2.5 yıl kala şartlı tahliye edilmişti.
Serbest bırakılmadan önce hayatanın tehlikede olduğunu ve Arslan Ailesi'nin intikamından korktuğunu öne sürerek Federal Başsavcılığa yeni kimlik talebiyle başvuran neonazinin kimlik talebinin kabul edildiği ve hatta estetik bir ameliyetla yüz hatlarının değiştirildiği öne sürüldü. Lars Christansen'in ikinci bir kimliğe bürünmesi için gereken masraflar devlet kasasından karşılandı.
TAZMİNAT TALEBİ ARAŞTIRILIRKEN ORTAYA ÇIKTI
Lars Christansen'e Federal Başsavcılığın onayıyla ikinci bir kimlik verilmesi, vahşeti ağır yaralı olarak atlatan Ayten Arslan'ın avukatı Burkhard Peters'in araştırmaları sonucu ortaya çıktı.
Schleswig Yüksek Eyalet Mahkemesi Christiansen ve diğer neonazi Michael Peters'i yargıladığı, Christiansen'e 10 yıl, Peters'e müebbet hapis cezası vermişti. Lübeck Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde tazminat talebiyle açılan ikinci bir davada Christansen ve Peters'in Arslan Ailesi'ne toplam 100 bin Mark (yaklaşık 50 bin Euro) tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Bu talep için Christiansen cezaevindeyken girişimlerde bulunan avukat Burkhard Peters, "Cezaevinde çalışıyordu ve kazandığı paraları talep ettik. Ancak kazancı çok düşük olduğu için sonuç gelmedi. Serbest kaldıktan sonra da tekrar talebimizin takibi için uğraşmaya başladık. Fakat Christiansen'in talebi ve Federal Başsavcılığın onayı üzerine yeni bir kimliğe büründüğünü, hatta yüz hatlarını değiştiren bir ameliyat geçirmiş olduğu yönünde bilgi aldık. Lars Christiansen'in yeni kimliği ve kaldığı yeri tespit etmekte zorlanıyoruz. Biz yine de tazminat talebinden vazgeçmeyeceğiz. Federal Savcılık, Christiansen'ı bulmamızda, bilgilerin bizde saklı kalacağı şartıyla, bize yardımcı olması lazım" diye konuştu.
ALMANYA'DA UYGULANAN BİR YÖNTEM
Hamburg'un tanınmış ceza avukatlarından Mahmut Erdem önemli davalarda şahitlik yapanlara ve böylece yargının işini kolaylaştıranlara savcılık onayıyla yeni kimlik ve gerekliyse yüz hatlarının değişmesi için estetik ameliyat yapılmasının çok kez uyguyadığını söyledi. Erdem, "Genelde bu şahitlerde ve şahitlerin talebi üzerine yapılıyor.
Çok kez emniyet birimlerini de önemli davalarda şahitlik yapmaktan korkanları yeni kimlik, estetik ameliyat ve ödül ile ikna ediyorlar. Bu Alman pişmanlık yasası (Kronzeugenregelung) kapsamında var. Bir suçlunun cezaevinden tahliyesinde de can güvenliği tehdit altındaysa aynı uygulama söz konusu olabilir. Devlet her bireyin can güvenliğinden sorumludur. Bu kişi katil de olsa, can güvenliği devletin sorumluluğu altındadır" dedi.