Modern Vatandaşlık Yasası, yarın Meclis’te görüşülecek

Almanya’da başta Türk toplumu olmak üzere göçmen kökenlilerin yıllardır büyük bir umutla beklediği çifte vatandaşlığın da yer aldığı ‘Modern Vatandaşlık Yasası’, yarın ilk kez Federal Meclis’te ele alınacak. Yaklaşık 80 dakika olarak öngörülen görüşme sonrası yasa tasarısı, Federal İçişleri Bakanlığı Komisyonu’na gönderilecek. Ancak özellikle Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler sonrası kamuoyunda vatandaşlık yasasına yönelik oluşabilecek tepkiler nedeniyle göçmenlerin aleyhine olacak şekilde bazı değişikliklerin yapılmasından endişe ediliyor. Bu endişeden hareket eden, Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) da içinde yer aldığı ‘Pass(t) uns allen’ adlı inisiyatif, vatandaşlık yasasındaki kısıtlama yapılmaması için Federal Meclis önünde gösteri düzenleyecek. Gösteri, yarın 10.00-11.00 saatleri arasında Federal Meclis önündeki meydanda yapılacak. Gösteriye, SPD’li Federal Meclis milletvekili Hakan Demir de katılacak.

‘BU TARİHİ FIRSATI KULLANIN’
‘Pass(t) uns allen’ ittifakı, Alman vatandaşlık yasasının kapsamlı bir şekilde modernize edilmesini, yasanın parlamento sürecinde iyileştirilmesini, çeşitli ve demokratik bir göç toplumunun gerçeklerine göre uyarlanmasını istiyor. Farklı göçmen derneklerinin bir araya geldiği inisiyatif, bu tarihi fırsatın kullanılması çağrısında bulundu. İnisiyatif koordinatörü Olga Gestenberger, “Talebimiz, yasada planlanan bazı engelleyici düzenlemelerin geri çekilmesi ve birden fazla vatandaşlığa sahip olma imkânının yanı sıra yaşam merkezi Almanya’da olan herkes için bürokratik olmayan bir vatandaşlığa geçişi de içeriyor” dedi.
TGD Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu, “Bizim ve diğer göçmen kökenlilerin onlarca yıldır mücadelesini verdiği bu tarihi reformda ayrımcılığa alan açan kültürel çekincelerin yer alması uygun değildir. Yasada, kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunun göz ardı edilmesinin vatandaşlıktan çıkarılma anlamına geldiğinin belirtilmesi, tamamen sembolik bir politikadır” diye konuştu. TGD Eş Başkanı Aslıhan Yeşilkaya-Yurtbay da “Antisemitik ya da ırkçı eylemlerde de benzer bir durum söz konusu. Bunların hepsi zaten özgür demokratik temel düzenimizi ihlal eden ve dolayısıyla vatandaşlıktan çıkarılma anlamına gelen şeyler. Bu açık ifadeler toplumumuzdaki çok spesifik insanları hedef alıyor ve mesaj bu insanlara ulaşıyor” dedi.
İnisiyatif, özellikle yeni yasanın, ellerinde olmaksızın geçimlerini sağlayamayacak durumda olan bekar ebeveynler, emekliler, engelliler ve bakıcılar gibi kişileri de vatandaşlığa kabul etme hakkından mahrum bırakmasını eleştiriyor.

YASADA NELER VAR?
Federal hükümet, yasa tasarısıyla Alman vatandaşlığına geçmeyi kolaylaştırmayı ve aynı zamanda hızlı entegrasyon için bir teşvik yaratmayı hedefliyor. Tasarıda, gelecekte vatandaşlığa kabul için genel olarak birden fazla vatandaşlığa izin veriliyor. Vatandaşlığa geçiş için gereken Almanya’da sekiz yıl yaşıyor olma şartı beş yıla indiriliyor. Hatta özel durumlarda örneğin, entegrasyonda başarı durumunda üç yıl sonra da vatandaşlığa geçmek mümkün olabilecek. Yabancı kökenli kişilerin Almanya’da doğan çocuklarının vatandaşlığa geçmesi için gerekli olan ebeveynlerden birinin Almanya’da ikâmet süresi de sekiz yıldan beş yıla indirilecek ve önceki ‘Opsiyon Modeli’ tamamen kaldırılacak.
Ancak vatandaşlığa kabul için bir de ön koşul getiriliyor. Buna göre ‘Yahudi karşıtı, ırkçı veya diğer insanlık dışı eylemlerin’ anayasanın insan onuru güvencesiyle bağdaşmadığı ve özgür demokratik temel düzeni ihlal ettiği kabul edilecek ve anayasanın özgür demokratik temel düzenine bağlılık istenecek. Yasa, ayrıca antisemitik, ırkçı ya da diğer insanlık dışı görüş veya eylemlere dayanan cezai mahkûmiyetlerin savcılıklar tarafından vatandaşlık makamlarına bildirilmesine de olanak sağlıyor.