Murat TOSUN - Fotoğraflar: dpa
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2023 17:55
Almanya’da yaşayan Türk toplumunun uzun yıllardır hayalini kurduğu çifte vatandaşlığın da yer aldığı Modern Vatandaşlık Yasa tasarısı Federal Meclis oturumunda ele alındı. Sözlü atışmaların yaşandığı oturum sonrası tasarı İçişleri Komisyonu’na gönderildi. Konuşmasında Mevlüde Genç’ten örnek veren Yeşiller milletvekili Filiz Polat duygulu anlar yaşadı.
YASA tasarısıyla ilgili ilk konuşmayı Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser yaptı. Bakan, kalifiye personelin kazanımına yönelik global çapta yaşanan rekabette Almanya’nın kalifiye personeli kazanabilmesi için modern vatandaşlık yasasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Faeser, “Bu yasaya neden ihtiyacımız var? Çünkü ülkemizin yararına, çünkü Almanya’yı daha güçlü, daha modern ve uluslararası alanda daha rekabetçi kılıyor. Yurtdışından daha fazla vasıflı işçi çekmek refahımız için hayati önem taşımaktadır. Yeni Nitelikli İşgücü Göç Yasamız çoktan kabul edildi, şimdi bir sonraki gerekli adımı, yani yeni bir vatandaşlık yasasını atıyoruz. Bu, modern bir göç politikasının çok önemli bir parçasıdır” dedi. Almanya’nın küresel bir rekabetin ortasında olduğunu belirten Faeser, “En iyi beyinleri ancak Kanada ve ABD gibi diğer tüm göç ülkelerinin yaptığı gibi toplumumuzun tam bir parçası olma fırsatı sunabilirsek kazanabiliriz” diye konuştu.
TEMEL DÜZENE AMASIZ BAĞLIYSANIZ OLABİLİRSİNİZ
Almanya’da 10 milyondan fazla yabancının Alman vatandaşı olmadan yaşadığını ve bunun 5 milyondan fazlasının ise 10 yıldan fazla bir süredir Almanya’da yaşadığına dikkat çeken Bakan Faeser, “Ve onlar toplumumuza değerli katkılarda bulunuyorlar, burada çalışıyorlar, vergi ödüyorlar ve daha güçlü bir topluma katkıda bulunuyorlar. Bu nedenle burada vatandaş olma fırsatına da sahip olmalılar” diye konuştu. Vatandaşlığa kabulün temel ön koşulu bulunduğunu kaydeden Faeser, “Güncel olaylar ışığında bunu bir kez daha vurgulamak isterim. Ancak özgür ve çeşitlilik içeren toplumumuzda yaşamaya, özgür ve demokratik temel düzene amasız ve fakatsız bağlıysanız Alman vatandaşı olabilirsiniz. Bu Yahudi karşıtı davranışlarda bulunanların Alman vatandaşı olamayacağı anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı. Bu temel şartın 7 Ekim’den çok önce yasa tasarısına konulduğunu belirten Bakan Faeser, “Ve bu aynı zamanda şu anda İsrail’in var olma hakkını inkâr eden herkes için de geçerlidir. Çünkü bu aynı zamanda antisemitiktir. Eğer ilerleyen süreç yasanın değiştirilmesi gerektiğini gösterirse, buna açığım çünkü İsrail’in varlığının ve güvenliğinin Almanya’nın var oluş nedeninin bir parçası olduğu ve Yahudi yaşamının buna ait olduğu benim için açıktır” dedi.
‘VATANDAŞLIĞI DEĞERSİZLEŞTİRMEK’
Oturumda söz alan CDU milletvekili Alexander Throm, yasa tasarısını eleştirdi. Hükümetin, ülkenin gerçekliğini göremediği suçlamasında bulunan Throm, “Bu vatandaşlık yasasını modernleştirmek değil, vatandaşlığı değersizleştirmektir” dedi. Throm, yabancı kalifiye göçmenin Alman vatandaşlığı istemediğini, onun yerine hızlı vize süreci, aile birleşimi ve dijitalleşme beklentisi olduğunu söyledi. Hükümetin bu tür politikalarıyla toplumu böldüğünü söyleyen Throm, AfD’lileri göstererek, “Sizin bu politikalarınız yüzünden onlar daha fazla destek görüyor” diye konuştu. Çifte vatandaşlığa tamamen karşı çıkan Throm, konuşmasında “Çifte vatandaşlık yolunu açarak, diğer ülkelerin politikalarını ülkemize taşıyorsunuz. Bunu da
seçim hakkıyla yapıyorsunuz. Burada özgürce yaşayanlar, kendi ülkelerinde özgürlüğün kısıtlanmasını seçiyorlarsa Türkiye örneğinde olduğu gibi, bu uyumun bir göstergesi olamaz. İktidar partilerinin sayın milletvekilleri, önümüzdeki yıllarda Alman Meclisi’nde, Erdoğan’ın Ak Parti’sinin uzantıları olursa şaşırmamak gerekir” dedi. SPD ve Yeşiller milletvekillerinden itiraz sesleri yükselmesi üzerine ise, “Kuvvetle muhtemel, AK Parti’nin uzantıları sizlerin sıralarında oturacaklar. Sizin seçmenleriniz de bu nedenle bu turbo vatandaşlığı kesinlikle istemiyor” diye konuştu.
DUYGUSAL ANLAR YAŞADI
Filiz Polat, CDU milletvekilinin dile getirdiği tartışmaların 90’lı yıllarda kaldığını belirterek, “Asıl toplumu bölen sizsiniz” dedi. Filiz Polat, birinci neslin ülkeye sağladığı katkının yıllarca onore edilmediğini ve bu yasayla bunun sağlanacağını belirtti. Geçen yıl hayatını kaybeden Mevlüde Genç’ten örnek veren Filiz Polat, duygulu anlar yaşadı ve Meclis kürsüsünde ağlamaklı bir şekilde sesi titreyerek şunları söyledi: “Mevlüde Genç 30 yıl önce evine yapılan korkak ırkçı bir saldırıda iki kızını, iki torununu ve bir yeğenini kaybetti. Mevlüde Genç bu aşırı sağcı saldırıda hayatının en değerlilerini kaybetti. Buna rağmen yeni vatanıyla ilişkisini koparmadı. Hep barıştan yana, barış elçisi oldu ve Federal Liyakat nişanıyla onurlandırıldı. Mevlüde Genç, bu ülkeye, kendisini Alman hisseden birçok kişiden daha fazla katkı sağladı” dedi.
BÜYÜK SAYGISIZLIK
Son konuşmacı olarak kürsüye gelen SPD milletvekili Hakan Demir de CDU milletvekili Throm’a yanıt verdi: “Son 20 yılda 2.7 milyon insan Alman vatandaşlığına geçti. Bunlardan bazıları bugün bu Meclis’in üyesi. Vatandaşlığa geçişin süresini 8 yıldan 5 yıla düşürmesi bağlamında, Alman vatandaşlığına geçenleri genel bir zan altında bırakarak, başka güçlerin uzantısı olacağını söylemek, bugün burada bulunan ve gece-gündüz bu ülke için çalışan tüm milletvekillerine yapılan bir saygısızlıktır.”
‘HİÇBİR HAKLI GEREKÇESİ YOK’
Aşırı sağcı parti AfD milletvekili Gottfried Curio da, hükümeti kendisine seçmen getirecek kapı açmakla suçladı. Göçmenlerin gelmesiyle suç istatistiklerinin arttığını, okulda başarının düştüğünü belirten Curio, “Bu yasanın hiçbir haklı gerekçesi yok” dedi. SPD’li Dirk Wiese ise konuşmasında AfD’li milletvekilinin konuşmasına gönderme yaparak, “Türkiye’den gelen misafir göçmenlerle bir sorununuz var. Onların burada eşit katılım hakkına sahip olmasını istemiyorsunuz” diye konuştu.BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Tasarı İçişleri Komisyonu’nda ele alındıktan sonra tekrar Federal Meclis’e gelecek ve oylanacak. Ardından Eyaletler Meclisi’ne gönderilecek. Burada da büyük bir ihtimalle onaylacak. Muhalefet partilerinin Eyaletler Meclisi’nde yasayı bloke etmesi oldukça zor. Hatta imkânsız. Çünkü Vatandaşlık Yasası’nda yapılacak reform ‘Einspruchsgesetz’ (İtiraz Yasası) kategorisinde ve bu kapsama giren yasalar için Eyaletler Meclisi’nde oylanırken ‘onay’ almak gerekmiyor. Bunun yerine, yasayı istemeyen tarafın ‘ret’ oylarının çoğunluğu sağlaması gerekiyor. Yani, yasayı istemeyen parti veya partilerin Eyaletler Meclisi’ndeki toplam 69 oydan en az 35 oyu yakalaması gerekiyor. Ancak CDU/CSU’nun Eyaletler Meclisi’ndeki oy dağılımında yasayı reddedecek 35 oyu bulması imkânsız görünüyor.