Güncelleme Tarihi:
Uzmanlar, en fazla da "mite" denilen, alerjiye yol açan ev tozu akarlarından uzak durulmasını öneriyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı İmmünoloji ve Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilşad Mungan, alerjiye yatkınlığı olan bünyeye sahip kişilerin alerjen maddelerle karşılaşmaları halinde alerjik hastalıkların ortaya çıktığını söyledi.
Bu maddelerle ilk karşılaşmada bazen alerjik belirti görülmediğini, ancak zamanla bu alerjenlerle temas arttıkça belirtilerin ortaya çıkmaya başladığını anlatan Mungan, "Alerjik rahatsızlıklarda genetik yatkınlık önemli ama tek neden değil. Ama genetik yatkınlık bulunan bir kişi alerjenlerle karşılaştığında risk diğer kişilere göre daha fazladır" şeklinde konuştu.
Alerjenlerin solunum yoluyla alınabildiğini, bazı besinlerle ilaçların da alerjiye yol açabileceğini belirten Mungan, arılarla böceklerin de alerjiye neden olabildiğini söyledi.
Alerjiye yol açan ev tozu ve polenlerin solunum yoluyla alındığını bildiren Mungan, şu bilgileri aktardı:
"En önemli ev içi alerjenler ’mite’ denilen ev tozu akarlarıdır. Akarlar gözle görülemeyen, çevre koşullarına oldukça dayanıklı, sıcak ve nemli ortamlarda kolaylıkla çoğalabilen, ev tozu içinde yaşayan mikroskobik canlılardır. Akarların vücut proteinleri ve dışkıları alerji yapıcı özellik taşır. Akar alerjenleri yastık, yatak, halı ve kumaş kaplı mobilya gibi toz tutan ev eşyalarında yüksek oranda bulunur. Bu alerjenlerin solunum yoluyla alınması, alerjik yakınmaların başlamasına neden olur. İnsan deri döküntüleriyle beslenen bu akarların tamamen temizlenmesi zordur. Bazı basit önlemlerle bunlardan uzak durulabilir. Akar alerjenleri kumaşların gözeneklerinden geçebilir. Özellikle yataklar bunlar için yuva görevi görür. Bu nedenle mite geçirmeyen çarşaf ve yastık kılıfları kullanılabilir. Gözenekleri yeterince küçük olmadığı için piyasada, ’mite geçirmez’ diye satılan ürünler güvenilir değil. Gözenekleri kapalı medikal ürünler tercih edilmelidir."
ÇİÇEKLER MASUM, ÇİMENLER SUÇLU
Mungan, daha çok, çiçeklerin alerjiye yol açan polenlerden sorumlu tutulmasına rağmen, en fazla çayırlarda yeşillik yapan çimenlerin polen alerjisi yaptığını vurguladı.
Alerjiye neden olan polenler rüzgarla taşındıkları için daha etkili olduklarını kaydeden Mungan, özellikle kavak ağaçlarının bu konuda suçsuz olduğunu, yaptıkları araştırmaların da bunu kanıtladığını söyledi.
Mungan, bahar aylarındaki alerjik rahatsızlıkların rinit, göz nezlesi, cilt alerjisi, burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, burunda kaşıntı ve göz yaşarması gibi belirtilerle kendini gösterdiğini sözlerine ekledi