Güncelleme Tarihi:
Uluslar arası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Tahir Uysal (resimde), Euro 2008de Türk Milli Takımının tüm dünyaya Türkiyeyi en iyi şekilde tanıttığını belirterek, 'Mili Takımımızın gösterdiği mücadele azmi, kararlılığı ve elde ettiği başarılı sonuç Türkiyeye gelmek isteyen yabancı sermaye için de teşvik edici olumlu bir görünüm ortaya çıkardı" dedi.
Tahir Uysal Türkiyede futbolun dinamik ve yatırım yapılmaya uygun bir sektör durumuna geldiğini belirterek, 'Yabancı yatırımcıların katılımıyla Türkiyeye yapılacak gelecek yılki Yatırım Konseyi toplantısının gündemine Türkiyede futbol klüplerine yabancı sermayenin yatırım yapması konusunu koymayı düşünebiliriz" diye konuştu.
YASED Yönetim Kurulu üyeleri Kürşat Özkan, Dilek Yardım, Lütfi Yenel ve Genel Sekreter Mustafa Alperin de katılımıyla İstanbulda bir grup basın mensubu ile yabancı sermaye hareketleri ve iç-dış ekonomik konjonktürdeki gelişmeleri değerlendiren Tahir Uysal, 'İyi bir haber olarak belirtmeliyim ki politik konjonktürdeki belirsizliğe ve küresel ortamdaki çalkantılara rağmen, yabancı sermaye açısından Türkiye hala çekici bir ülke olarak görülüyor" dedi.
"KRİZİN DİBİ GÖRÜNMEDİ AMA HER ŞEY O KADAR KÖTÜ DEÐİL"
YASED Başkanı Uysal, tüm dünyada enflasyonist baskıların artmakta olduğunu, enflasyon hedeflerinde ciddi sapmalar yaşandığını, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın küresel ekonomi ile ilgili öngörüleri zorlaştırdığını ve tüm bu faktörlerin Türkiyeye de yansımaları olduğunu ifade ederek şu görüşleri dile getirdi:
'Şu anda dünya ekonomileri uzun soluk gerektiren ve sıkıntılı bir dönem içinde bulunuyor. Küresel finans piyasalardaki sorunlar sürerken, petrol fiyatları bir zamanlar düşünülmesi bile mümkün olmayacak düzeylere yükseldi. Biz krizin V veya U şeklinde bir seyir izlemediğini yani dibin göründüğünü düşünmüyoruz. ABDde hala ciddi sıkıntılar var. AB ekonomileri de enflasyon başta olmak üzere ekonomide aynı şekilde sıkıntı yaşıyor. Ancak bir ilginç şey daha var ki gelişmiş ekonomilerde bu sorunlar yaşanırken, BRIC diye nitelediğimiz Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çinin içinde yer aldığı gelişen ekonomilerde ciddi oranlı büyümelere tanık oluyoruz. Bu da gösteriyor ki yaşanan bir global kriz değildir. Gelişmiş ekonomilerin büyümelerindeki yavaşlama dünyanın diğer bölgelerindeki ekonomik büyüme ile bir ölçüde dengeleniyor."
"ENFLASYON DİRENÇ GÖSTERİYOR"
Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmeler yapan YASED Başkanı, Türkiye ekonomisinin 2002-2007 döneminde yüzde 6.7 büyüme gösterdiğini, ortalama enflasyon rakamının da yüzde 13.9 olduğunu belirterek, 2008 ile birlikte büyüme ,enflasyon ve cari açık cephelerinde sorunların artmakta olduğuna dikkat çekti. Uysalın bu konudaki görüşleri şöyle :
"Yıllık enflasyon yüzde 10.7 ile yeniden iki haneli rakamlara çıktı. Enflasyon önemli bir direnç gösteriyor. Enflasyon ile sürekli büyümek mümkün değildir. Enflasyonu kontrol altına alıp büyümenin sürdürülebilir kılınması şarttır. Merkez Bankasının izleyeceği parasal politikaların arkasında hükümet durmalı ,mali politikalarla ve disiplinle destek olmalı ve mutlaka enflasyon yeniden tek haneli rakamlara indirilmelidir."
"CARİ AÇIK 50 MİLYAR DOLARA ÇIKIYOR"
Cari açığın Gayrisafi Milli Hasılaya (GSMH) oranının yüzde 6-7 düzeyi ile hala kabul edilebilir bir noktada olduğunu hatırlatan Uysal, bir yandan da enerji ithalatı maliyetinin ham petrol fiyatlarındaki hızlı tırmanışa bağlı olarak çok yüksek rakamlara çıktığını belirterek 'Cari açık 42 milyar dolardan 2008de 50 milyar doları aşacak görünüyor. 2002de enerji ithalatının maliyeti 10 milyar dolar civarında iken 2008de bu rakam 35 milyar dolar olacak. Enerji maliyeti açısından cari işlemlerde önemli bir pozisyon taşıyoruz Türkiye. Bu konuda mutlaka bir şeyler yapılmalıdır" dedi.
"CARİ AÇIÐI FONLAYANLAR İSTEKSİZLİK GÖSTEREBİLİR"
Cari açık konusunda görüşlerini açıklayan YASED Başkanı, 'Cari açığın finansmanında şimdilik bir sorun görünmüyor. Ancak bu fonlamayı yapanlarda bir isteksizlik ortaya çıkabilir ve fikirlerini değiştirebilirler, artık cari açığı finanse etmek istemiyoruz diyebilirler. Yani burada bir garanti söz konusu değil. Cari açık bugünden yarına çözülecek bir konu değil. Ayrıca fonlama maliyeti de hızla yükseliyor ve bu durum Türkiye ekonomisinin büyümesini tehdit ediyor. Enflasyonun kontrolü bu anlamda da çok önemli" görüşünü dile getirdi.
"DOÐRUDAN YABANCI SERMAYE 15 MİLYAR DOLARDA KALIR"
Doğrudan yabancı sermaye girişleriyle ilgili gelişmeleri ve rakamsal hareketleri yorumlayan YASED Başkanı Uysal şu değerlendirmeyi yaptı:
'2007deki 22 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin 2008de 15 milyar dolar düzeyinde kalacağı anlaşılıyor.Yılın ilk dört ayında 5.3 milyar dolarlık kayda geçen bir yabancı sermaye girişi oldu. Tekel ve Petkimin özelleştirmeleriyle gelen kaynaklarla beraber bu rakamın ilk altı ay sonunda 7 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Girişlerdeki bu yavaşlamanın etkisini ve bu konudaki gerçek resmi ancak 2009 içinde görebiliriz. Bizim YASED olarak tahminimiz bu trendin 2009da da süreceği ve doğrudan yabancı sermaye girişinin yine 15 milyar dolar düzeyinde seyredeceği yönünde."
"YABANCI SERMAYE YERLİDEN DAHA CESUR"
YASED Başkanı, uluslararası konjonktürün sağladığı olumlu ortam nedeniyle yabancı sermayenin Türkiyeye bakışının içerdeki politik istikrarsızlığa rağmen olumlu olduğunu savunarak, 'Türkiyede son rakamlara bakılırsa kapanan yerli şirket sayısının açılan şirketlerden daha çok olduğunu gösteriyor. Yabancı sermayeli şirketlerde ise olumlu bir trend var. 1954-2002 arası dönemde kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı sadece 5 bin 438 düzeyinde. 2002-2008 arası dönemde ise tam 14 bin 109 yabancı sermaye ile ilintili şirket kuruluşu gerçekleşti. Politik ve ekonomik istikrarın o kadar da iyi olmadığı 2007de bile kurulan yabancı şirket sayısı ise 3 bin 702 olarak görülüyor. Politik iç sorunlara rağmen bu trendin 2008de de sürdüğünü ve yabancı sermayenin ilgisinin canlılığını koruduğunu gözlüyoruz" diye konuştu.
AKP DAVASI NASIL SONUÇLANIRSA SONUÇLANSIN DENGE KURULUR
Basın mensuplarının AKPye yönelik kapatma davası ile ilgili sorularını yanıtlayan YASED Başkanı Uysal, 'Yabancı sermaye Türkiyeye öncelikle uzun dönemli bakıyor. O yüzden genel prensipler değişmez.Ancak kapatma yönünde bir karar çıkarsa tabi ki şartlar yeniden gözden geçirilir. Daha da önemlisi uluslararası sermayedeki görüş Türkiyenin sıkıntılarını kendi içinde çözeceği yönündedir. Dolayısıyla sonuç ne olursa olsun Türkiyenin dengeleri bulacağına inanıyorlar" şeklinde karşılık verdi.
IMF TÜRKİYEYE YARDIMCI OLUR
Tahir Uysal IMF ile ilişkiler konusundaki bir soruyu ise 'Türkiyenin küresel piyasalardan borç alamama gibi bir sorunu yok. Burada Türkiye için artan borçlanma maliyeti söz konusu. IMF ile ihtiyari gözetim yönünde yapılacak bir anlaşma Türkiyenin mali disiplini sürdürmesi ve ekonominin istikrarı açısından yardımcı olacak bir unsurdur" şeklinde yanıtladı.