Mesut ve İlkay doğrusunu yaptı

TÜRK futbolunun efsaneleri arasında olan Coşkun Taş'ı evinde ziyaret ederek, gündemdeki tartışmaları konuştuk.

Son günlerde yaşanan milli futbolcu kapma yarışıyla sohbete başladığım Coşkun Taş bize önemli açıklamalarda bulundu.

Almanya Milli Takımı'nı tercih eden Türk futbolcuları desteklediğini söyleyen Taş sözlerine şöyle başladı:

"Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'ın Almanya'yı seçmelerinin doğru bir karar olduğuna inanıyorum. Kendine güvenen güçlü olan Almanya'yı tercih etsin. Çünkü Alman ve Türk futbolunu asla kıyaslayamazsınız. Almanya bir dünya ekolüdür. Almanya en iyisini seçer. Rekabet ortamı yüksektir. Türkiye´de zaten futbolcu yetişmiyor. İyi bir Alman altyapısı ile Türkiye´de rahat oynarsınız. Mesut Özil, Türkiye'yi tercih etseydi bugün yine Bremen'de oynuyor olacaktı. Almanya'yı tercih etti ve marka değerini artırdı. Ben Hamit Altıntop'un da Almanya'yı tercih etmesini isterdim. Bugün Almanya Milli Takımı'nın değişmezi olurdu. Aramızdaki en büyük fark, Almanya'daki altyapı ve disiplinli eğitim Türkiye'de yok.”

“Demirören Beşiktaş'ı batırdı sıra Türk futbolunda“
Koyu bir Beşiktaş taraftarı olduğunu söyleyen Coşkun Taş, Türkiye Futbol Federasyonu'nun çok yanlış bir yapılanma içinde olduğunu belirterek “Avrupada Türkiye Milli takımı için görev yapan başarılı teknik adamlar sebepsiz görevden alınıyor. Metin Tekin ve Erdal Keser bana göre başarılı olmuştur. Yıldırım Demirören Beşiktaş'ı bitirdi. Şimdi de Türk futbolunu bitirecek. Sadece günü kurtarmak adına bir şeyler yapılıyor. Geleceğe yönelik hiçbir doğru hamle yok. Ben uzun yıllardır milli takımdan ayrıyım. Almanya'nın daha profesyonel bir ekip ile desteklenmesi şart. Buradan çıkacak oyuncular Türk futbolunu senelerce besleyebilir“ diye konuştu.

“ Almanya sevdası babadan kalma “
Birinci Dünya savaşı yıllarında babasının Almanya´da 5 yıl kaldığını ifade eden Taş:

“Babam 1913 yılında meslek eğitimi için Almanya´ya geldi. Savaş bitince de geri döndü. Almanya sevdası ailede o yıllarda başlamıştı. Ben 1951 ile 59 yılları arasında Beşiktaş´ta oynadım. Futboldan sonra müşavir olmak istiyordum. Bunun içinde yabancı dil şarttı. 1959 yılında hem dil öğrennek hem de futbol oynamak için Köln´e geldim. Fakat kader diyelim buradan dönmek nasip olmadı. Futbolu bıraktıktan sonra da Köln´de evlendim ve buraya yerleştim.“

“1954 Dünya kupası kadrosunda ben vardım “
İtalya´nın Roma kentinde 2-2 biten İspanya maçından sonra kura ile İsviçre de yapılan 1954 Dünya kupasına gittiklerini anlatan Taş sözlerine şöyle devam etti:

“Lefter'in, Turgay Şeren´in, Şükrü´nün, Bomba Mustafa´nın Basri´nin yer aldığı kadroda ben de sol kanat oyuncusu olarak bulundum. O kadro Türk futbolunun gözbebeğiydi. Bugün o arkadaşlarımdan birçoğu hayatta değiller. Ben kadrodaki en genç oyuncuydum. Bugün 78 yaşındayım ve artık futboldan uzak emekliliğimi yaşıyorum. Beşiktaş´ta efsane başkan Süleyman Seba ile iki yıl yanyana top oynadım. Kendisi ile sürekli telefonda konuşur dertleşirim. Beşiktaş benim hayatımın önemli bir parçasıdır. Ben kimseden bir şey beklemiyorum. Sadece anılmak ve birazda vefa olsun bana yeter.”

“Köln'e geldiğimde Almanya'da Türk çok azdı“
1959 yılında FC Köln´e transfer olduğunu ifade eden Taş Almanya´da ki ilk yıllarını şöyle anlattı:

“FC Köln takımında 3 sezon top oynadım. O dönem Bundesliga daha kurulmamıştı. Bölgesel ligler vardı. Almanya liglerinde futbol oynayan ilk Türk benim. O dönem üniversite okumak için Almanya´ya gelen Türk öğrenciler vardı. Onlar benim maçlarıma gelir trübünden tezahürat yapardı. O zaman Türk nüfusu kalabalık olsaydı ben daha iyi yerlere gelirdim. Çünkü vatanımdan uzakta tek başımaydım.“