Güncelleme Tarihi:
MESUT Özil yazılı açıklamasının ikinci bölümünde şöyle dedi: “Ben üç ülkenin en zorlu liglerinde oynamış bir futbolcuyum. Alman liginde, İspanya ligi ve İngiltere liginde takım arkadaşlarım ve antrenörlerimin desteğini kazandığım için çok şanslıyım. Birçok insan benim futboldaki performansımı konuşuyor. Kimi alkış tutuyor, kimi eleştiriyor. Eğer bir yorumcu benim futbolumda gördüğü açığı eleştirirse, buna bir diyeceğim yok. Ben mükemmel bir oyuncu değilim ve bu beni daha çok çalışmaya teşvik ediyor. Ama Alman medyasının benim iki kültüre sahip olmamı eleştirmesini ve Dünya Kupası’ndaki başarısızlıktan beni sorumlu tutmasını kabul edemem. Bazı Alman medyası benim ailemin köklerini ve Erdoğan’la fotoğrafımı sağ politikaya propaganda malzemesi olarak kullanıyor.
Yoksa niçin Rusya’daki yenilginin sorumlusu olarak benim fotoğraflarımla manşet atıyorlar? Onlar benim performansımı eleştirmiyorlar, takım performansını da eleştirmiyorlar. Sadece benim Türk kökenimi, benim aldığım terbiye ve eğitime saygıyı eleştiriyorlar. BurAda Alman halkını bana karşı kışkırtarak sınırı aştılar. Bu sınırı aşmamaları gerekirdi.”
MATTHAEUS AÇIKLAMA YAPMADI’
“Beni hayali sükuta uğratan medyanın çifte standardı. Lothar Matthaeus birkaç gün önce bir başka ülkenin lideriyle buluştu. Ama bunun için hiçbir yerden eleştiri almadı. Alman Futbol Federasyonu’nda yetkili olan Lothar Matthaeus’tan bu konuda kamuoyuna açıklama yapmasını kimse talep etmedi ve o halen Alman futbolunu temsil ediyor. Eğer Alman medyası benim milli takımı Dünya Şampiyonasında terk etmem gerektiği görüşündeyse, o zaman onun da onursal kaptanlık statüsünü iptal etmeli. Benim Türk kökenli olmam hedef tahtası yapılmam için haklı bir gerekçe mi?”
‘OKULUM BİLE BENİ DIŞLADI’
“Kısa bir süre önce eski okulum Gelsenkirchen kentindeki Berger Feld okulunda finanse ettiğim bir yardım projesi için ortaklarımla buluşmayı planladım. Burada bir yıl boyunca fakir göçmen kökenli çocuklar ve öteki çocukların birlikte futbol oynadığı, birlikte yaşam kurallarını öğrendiği bir projeyi finanse ettim. Benim ziyaretimden birkaç gün önce bu sözde ‘ortaklarım’ beni ortada bıraktılar. Ortaklık iyi zamanlarda olduğu gibi kötü zamanlarda da geçerli olması gerekir. Okul, benim menejerimi arayıp, Erdoğan’la fotoğrafımdan dolayı medya korkusu ve aşırı sağ partinin Gelsenkirchen’de yükselişinden dolayı beni kabul edemeyeceklerini söylediler. Açık söyleyim, bu beni incitti. Ben bu okuldan mezunum ve beni dışladılar.”
‘RANDEVULARI İPTAL ETTİLER’
“Bir başka ortak daha beni geri çevirdi. Benden Dünya Şampiyonası için bir reklam videosunda yer almam istendi. Ama Erdoğan’la fotoğrafımdan sonra beni bu kampanyadan çıkardılar ve tüm randevuları iptal ettiler. Adidas, Beats ve BigShoe bana karşı hep son derece vefalı davrandı. Onlar Alman medyasının tüm saçmalıklarından bağımsız durmayı bildiler ve biz birlikte profesyonel reklam projeleri gerçekleştiriyoruz. Dünya Şampiyonası esnasında BigShoe ile birlikte çalıştım ve Rusya’da 23 çocuğun hayatını kurtaran ameliyatına yardım ettim. Bunu daha önce Brezilya ve Afrika’da da yaptım. Bu, benim için bir futbolcunun yapabileceği çok önemli bir şey. Ama basın bunlarla ilgilenmiyor. Onlar için bir kişinin bir fotoğraftan dolayı yuhalanması, dünyada çocuklara yardımdan, onların ameliyatından çok daha önemli.”