Merz’in söyledikleri tamamen uydurma

FRIEDRICH Merz. 31 Ocak 2022’den beri muhafazakâr Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Başkanı. 15 Şubat 2022’den beri de ‘kardeş partiler” olarak bilinen CDU ile Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) Federal Meclis Grup Başkanı. Merz, hafta ortasında katıldığı özel televizyon kanallarından birinde yayınlanan açık oturumda, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin sığınmacı politikasını eleştirirken, “Sığınma başvuruları reddedilen 300 bin sığınmacının hâlâ geri gitmeyip, Almanya’daki tüm maddi yardımları almaları ve tüm sağlık hizmetlerinden yararlanmaları insanları çıldırtıyor” dedi.

Hızını alamayıp, “Diş hekimine gidip yeni diş taktırıyorlar ve bu yüzden de Alman vatandaşları randevu alamıyorlar” diye suçlamalarda bulundu.
Yani çamur attı...

Friedrich Merz

Evet...
Resmi verilere göre Almanya’da sığınma başvuruları reddedilen 279 bin kişi vardır.
Ama geçerli yasalara göre, geldikleri ülkelere geri gönderilemedikleri için bunlardan 225 binine ‘geçici olarak’ Almanya’da kalma hakkı verilmektedir.
Alman Tabipler Birliği’nin açıklamalarına göre, sığınma başvurularında bulunanlar ancak temel sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır.
Yani diş hekimlerine gidip yeni diş taktırdıkları tamamen uydurmadır.
Alman vatandaşlarının sığınmacılar yüzünden randevu alamadıkları da öyle.
Evet...
Belli ki, CDU lideri Friedrich Merz oy avcılığı yapmak için çamur atmaktadır.
Ancak bu çamur atmalar CDU’nun değil yabancı, sığınmacı, Yahudi ve İslam düşmanı, ırkçı sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) işine yaramaktadır.

BU İLK ÇAMURU DEĞİL
“AfD’yi yarıya indireceğim” vaadiyle CDU Genel Başkanı seçilen Friedrich Merz ve onun gibilerin bu ve benzer yaklaşımları yüzünden, AfD sistematik olarak güçlenmektedir.
26 Eylül 2021’de yapılan genel seçimlerde yüzde 10.3 oy alan AfD’ye şu anda destek, son kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 22 civarındadır.
Yani Friedrich Merz ve onun gibilerin açıklamaları, yaklaşımları nedeniyle AfD oy oranını iki misli artırmıştır.
Bu, Friedrich Merz’in ilk çamuru değildir.
Merz, Eylül 2022’de verdiği bir demecinde de Almanya’ya gelen Ukraynalı sığınmacıların Ukrayna ile Almanya arasında mekik dokudukları, her ay sosyal yardımlarını almaya devam ettikleri suçlamasında bulunmuş ve “Şu anda tam bir sosyal turizm yaşıyoruz” diyerek kafaları karıştırmıştı.
*
Tabii Federal Çalışma ve Sosyal Bakanlığı da merkezi Nürnberg’de bulunan Federal Ajans (BA) da diğer Alman makamlar da bu yöndeki iddiaların, daha doğrusu ‘çamur’un doğru olmadığını, ancak Almanya’da ikamet eden ve Almanya’da gösterdikleri adreste kalanlara yardım yapıldığını açıklamıştı.
CDU gibi Almanya’da iktidarda en uzun süre kalmış bir partinin liderinin böyle bir tutum sergilemesini anlamak da kabullenmek de mümkün değildir.
Kendi ülkelerinde yaşanan iç ve dış savaşlardan hayatta kalabilmek için ölümü bile göze alarak yollara düşen, bin bir güçlükle Avrupa’ya, Almanya’ya sığınan bu insanları ‘öcüymüş’ gibi gösterip, onlara kin ve nefret duyulmasını körüklemek doğru değildir.
İnsani de değildir...
Olamaz da...
Birkaç ay önceki bir televizyon programında da Merz, sağ popülist AfD ile Avrupa Parlamentosu, federal ve eyaletler düzeyinde kesinlikle işbirliği yapmayacaklarını vurgularken, yerel düzeyde durumun farklı olduğunu ve partilerin birbirleriyle işbirliği yapabileceklerini, yani CDU’nun da işbirliği yapabileceği sinyali verdi.

‘YANLIŞ ANLAŞILDIM’
Hem içten hem de dıştan tepkiler yağması üzerine kıvırdı ve “Yanlış anlaşıldım. AfD ile yerel düzeyde de işbirliği yok” dedi.
Friedrich Merz, SPD ile Yeşiller’in Gerhard Schröder başbakanlığında 1998 yılında oluşturduğu koalisyon hükümetinin Alman Vatandaşlık Yasası’nda köklü bir reform gerçekleştirerek, ‘ius sanguinis’ (kana dayalı) vatandaşlık yerine, ‘ius soli’ (doğulan-yaşanan yere dayalı) vatandaşlık yolunu açtığında da benzer bir tutum sergilemişti.
O zamanlar CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı olan Merz, 2000 yılı ekim ayında ‘Özgürlükçü Alman Öncü Kültürü’nü gündeme getirmişti.
Almanya’da toplumsal barışı dinamitlediği gerekçesiyle diğer partilerden ve politikacılardan, sivil toplum kuruluşlarından (STK) Merz’e tepki ve eleştiriler yağmıştı.
*
Ancak diğer kültürleri yok sayan Merz, 2002 yılında yapılan genel seçimler öncesi ‘göçün’ de ‘Alman Öncü Kültürü’nün de ön plana çıkarılmasında ısrar etmişti.
22 Eylül 2002’de yapılan genel seçimlere CSU lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Edmund Stoiber’i başbakan adayı göstererek katılan CDU/CSU aradığını bulamamış, SPD’li Başbakan Gerhard Schröder koltuğunu korumuştu.
Seçimlerden sonra da dönemin CDU lideri Angela Merkel, Friedrich Merz’in altından CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanlığı koltuğunu çekip almıştı.
Son dönemlerdeki hatalarından dolayı hem CDU’dan hem de CSU’dan Merz’e karşı homurtular yükselmeye başladı.
Tabii ‘koltuk kavgası’ olarak...