Merkez ince ayardan otomatik dengeleyiciye geçti

Güncelleme Tarihi:

Merkez ince ayardan otomatik dengeleyiciye geçti
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2012 13:34

Merkez Bankası Başkanı Başçı, dün zorunlu karşılıklara ilişkin alınan kararın 'ince ayardan otomatik dengeleyiciye' geçme olarak değerlendirildi.

Haberin Devamı


Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dün zorunlu karşılıklara ilişkin alınan kararın “ince ayardan otomatik dengeleyiciye” geçen yapısal bir adım olduğunu belirterek, Türk Lirası zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmını adım adım yüzde 60'a kadar çıkaracaklarını bildirdi.

Siyaset Ekonomi Ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı tarafından çıkarılan Insight Turkey Dergisi'nce “Avrupa Krizi: Türk ve Yunan Perspektifleri” panelinde konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın 2008 sonrasında küresel ekonomik krizin etkilerinin azaltılması için izlediği politikaları anlattı.

Bir yandan enflasyonu düşürmeye çalışan sıkılaştırılmış para politikası uygulandığını kaydeden Başçı, diğer taraftan da makro ihtiyati denilen finansal sektör politikalarında destekleyici yönde tedbirler aldıklarını, almaya da devam ettiklerini bildirdi.

Haberin Devamı

Başçı, “Maliye politikasıyla, yapısal reformlarla, teşvik tedbirleriyle büyümenin potansiyelin altına düşmesine engel olmaya çalışırken, para politikası tarafında enflasyondaki düşüşe odaklı bir şekilde sıkı para politikasına devam ediyoruz. Çok yakın zamanda bunun daha net sonuçlarını göreceğiz, olumlu sonuçlarını göreceğiz” dedi.

Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıklar konusunda dün aldığı kararla ilgili de açıklamalarda bulunan Başçı, zorunlu karşılık aracını kullanarak bankacılık sistemine finansal istikrar açısından kısmi bir destek sağlanmış olduğunu, bunun aynı zamanda makro ihtiyati yapısal paketin ilk adımı olarak da düşünülebileceğini söyledi.
Bankaların Merkez Bankası'na Türk Lirası cinsinden zorunlu karşılık yatırmak zorunda olduklarını hatırlatan Başçı, şöyle konuştu:

“Daha önce zorunlu karşılığın yüzde 40'ına kadar olan kısmını döviz olarak getirebilirsiniz diye imkan sağlıyorduk bankalara. Bunu tercih ediyor bankalar, çünkü burada bir maliyet avantajı var. Bu arada dedik ki (40 değil, 45'ine kadar döviz olarak getirebilirsiniz). Yine size ilave bir maliyet avantajı veriyoruz, ama bu avantaj eskiden olduğu kadar yüksek bir avantaj değil, biraz daha düşük bir avantaj. Burada 1,4 katsayısı ile çarparak bize döviz getirmelerini bekliyoruz. Bu tamamen gönüllülük esasına göre bir şey, isterseniz yatırabilirsiniz, isterseniz yatırmayabilirsiniz. Ama burada hala bir maliyet avantajı var, dolayısıyla biz bankaların bu avantajı da kullanacaklarını tahmin ediyoruz.

Haberin Devamı

Burada ne olacak? Bu uygulama sayesinde Türk Lirası zorunlu karşılıkların Türk Lirası veya döviz cinsinden tesis edilmesindeki maliyet farkının azaltılması ve bankaların yeni imkanı, likidite gereksinimleri doğrultusunda serbestçe kullanabilmeleri sağlanacak. Bankalar ileride ihtiyaç duymaları halinde sağlanan bu ilave döviz likiditesi dilimini öncelikle kullanmayı tercih edecekler. Çünkü bunun katsayısı 1,4, burada eğer dövize ihtiyaçları olursa bankaların o zaman gelip Merkez Bankası'ndan bu imkanı geriye alabilecekler. Tamamen kendi kararları olacak.”

Yapısal bir adım

Bu kararın yapısal bir adım olarak değerlendirilebileceğini de kaydeden Başçı, “Bu, Para Politikası Kurulu'nda birkaç aydır tartışılan genel politikanın sadece bir adımı. İnce ayardan otomatik dengeleyiciye diye bir başlık attım burada” dedi.

Haberin Devamı

Bu kararla, döviz likiditesinin çok ucuz ve kolay olduğu dönemde, bankaların çok rahatlıkla yurt dışından borçlanabildiklerini kaydeden Başçı, böyle dönemlerde bankaların borçlandıkları döviz likiditesinin önemli bir kısmını getirip Merkez Bankası'na verebileceklerini söyledi. Başçı, “Böylece bankalar yurt dışı ile yaptıkları para swapı ihtiyacı azalsın. Yani yurt dışındaki yabancıların Türk Lirası vermesi yerine biz verelim. Buyrun bizden alın, dövizinizi de bizden alın, rezervlerimize ekliyoruz” diye konuştu.

Türk Lirası zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmını kademeli olarak yüzde 60'a kadar çıkartmayı düşündüklerini belirten Başçı, şöyle devam etti:
“Yani döviz olarak tutulabilecek kısım Türk Lirası zorunlu karşılıkların yüzde 60'ına kadar çıkarılabilecek. Adım adım, zamanı geldiğinde, uygun şartlar olduğunda bu yapılacak. Büyük ihtimalle 5'erli adımlar atarız 45, 50, 55, 60 diye büyük ihtimalle gideriz. Fakat katsayı her adımda artacak. Dolayısıyla 1,4 daha sonra daha yüksek bir katsayı olacak, daha sonra daha yüksek bir katsayı olacak.”

Haberin Devamı

Şimdi bu ne anlamda otomatik bir dengeleyicidir? Burada bizim Merkez Bankası olarak döviz alıp satmamıza çok da fazla ihtiyaç kalmayacak. Bolluk zamanlarında bankalar kendileri dövizi zaten getirip bizim rezervlerimize ekleyecekler, dövizle ilgili kıtlık zamanlarında da kendileri çekebilecekler. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın piyasaya döviz alımı veya satımı yönünde çok fazla müdahale ihtiyacı olmayacak. Bu anlamda bir otomatik dengeleyici özelliği gösterecek. Bunun kur üzerine döviz kurları üzerine nasıl bir etkisi olur dediğimizde, döviz kurlarındaki aşağı veya yukarı yönlü oynaklıkları yumuşatacak. Dolayısıyla serbest kur rejimi devam ediyor, ancak oynaklık Türkiye'deki Türk Lirası'nın oynaklığı diğer ülkelere göre daha düşük olmaya devam edecek. Dolayısıyla döviz kurlarının otomatik dengeleyici özelliğinin bir kısmını yumuşatarak buraya aktarıyoruz ve böyle yeni bir mekanizma kuruyoruz, bu da Türkiye'ye has özel bir yenilik.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!