Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'DA muhafazakar bir halk partisi olarak nitelenen Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) tarihinde ilkleri gerçekleştiren Angela Merkel, bugün genel başkanlığında 10'uncu yılını dolduracak. 26 Haziran 19945'te kurulan ve 22 Ekim 1950'de federal düzeyde politika sahnelerine çıkan CDU'nun tarihinde Angela Merkel, partinin “ilk kadın genel başkanı” olarak 10 Nisan 2000'de göreve getirildi. 18 Eylül 2005 tarihinde yapılan genel seçimlerinden CDU ile “kardeş parti” Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) kıl payı en güçlü parti olarak çıkması üzerine Angela Merkel, Almanya'nın “ilk kadın başbakanı” olarak koltuğuna oturmayı garantiledi. Merkel, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile oluşturulan büyük koalisyon hükümetinde 22 Kasım 2005 tarihinde başbakan olarak görev aldı.
Kohl'e kafa tuttu
İki Almanya'nın birleşmesinden önce eski Doğu Almanya olarak bilinen dönemin Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nde (DDR) kurulan son hükümette hükümet sözcü yardımcısı olarak görev alan Angela Merkel, birleşik Almanya'da yapılan ilk genel seçimlerde 2 Aralık 1990'da Federal Meclis'e milletvekili olarak girdi. Dönemin Başbakanı Helmut Kohl, Birleşik Almanya'da Kohl başbakanlığında oluşturulan kabinede Federal Kadınlar ve Gençlik Bakanı olarak görev aldı.
Merkel, partide de adım adım yükselmeye başladı. Helmut Kohl, 1998 yılında genel başkanlığı bıraktıktan sonra yerine geçen Wolfgang Schaeuble, Angela Merkel'in CDU genel sekreterliğine getirilmesinde etkin rol oynadı. 7 Kasım 1998 tarihinde CDU genel sekreteri seçilen Angela Merkel, parti bağışı yüzünden ağır eleştirilere hedef olan, ancak “kendilerine şeref sözü verdim” diyerek bağışta bulunanların isimlerini açıklamamakta direnen Helmut Kohl'e adeta savaş açtı. Wolfgang Schaeuble'ye bile haber vermeden Almanya'da yayınlanın günlük gazetelerden “Frankfurter Allgemeine Zeitung” için yazdığı bir makalede, “Parti, eski savaşçılardan Helmut Kohl gibiler de olmadan kendi ayakları üzerinde durup yürümeyi başarmalı” diyerek politikada kariyer yapmasına yoğun katkıda bulunan Helmut Kohl'e cephe aldı.
CDU'ya yapılan bir bağış yüzünden Wolfgang Schaeuble genel başkanlığı bırakmak zorunda kalınca Angela Merkel, 10 Nisan 2000'de partinin lideri oldu.
Angela Merkel, görevdeki ilk 10 yıl içinde partide Hessen Eyalet Başbakanı Roland Koch, Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı Christian Wulff ve Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Jürgen Rüttgers gibi erkek rakiplerini devre dışı bırakmayı da başardı.
Türkiye ve Almanya'daki Türklere dönük politikaları
- CDU ve “kardeş parti” olarak bilinen CSU, Türkiye'ye Avrupa Birliği'nde tam üyelik yerine “imtiyazlı ortaklık” verilmesini savunuyor. Yani tam üye olmasın, ama AB ile ilişkiler yoğunlaştırılsın ve bazı alanlarda işbirliği daha fazla artırılsın istiyorlar.
CDU/CSU'nun seçim programında, “AB'nin şu ana kadar olan genişlemesi Almanya'nın ve Avrupa'nın çıkarına olmuştur. 12 yeni üye ve Hırvatistan'ın da girmesiyle AB'de bir özümseme sürece başlamalıdır. Bu AB'nin kimliğinin ve kurumlarının yerleşmesi için gereklidir. Yeni adaylara AB perspektifi AB'nin hazım gücü ve tüm kriterlerin yerine getirilmesi koşulu gözönünde bulundurularak verilmelidir. Ekonomik ve politik kriterlerin yerine getirilmesi kaçınılmazdır. Düşünceyi ifade özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, azınlık hakları, din özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği gibi kriterlerin yerine getirilmesi şarttı. Türkiye bu koşulları yerine getirmemektedir. Biz Türkiye'ye tam üyelik yerine AB'de 'imtiyazlı ortaklık' verilmesini en doğru çözüm olarak görüyoruz” denilmekte.
- Merkel, Ortadoğu'da barış sürecinin gerçekleşmesi için Türkiye'nin İran ve İsrail'le daha sıkı bir ilişki sürdürmesini ve arabulucu rolü üstlenmesini istiyor.
- Bazı konularda görüşayrılığı (örneğin Almanya'da Türk liselerin açılması, Almanya'daki Türk kökenli insanların Türk hükümetleri tarafından lobici olarak devreye sokulması gibi) olsa da Merkel'in Erdoğan'la ilişkilerinin sıkı ve iyi olduğu söylenmekte.
- Merkel Türkiye ile Almanya arasında ekonomik ilişkilerin yanı sıra kültürel ilişkilerin geliştirilmesine de önem veriyor. İstanbul'da Türk-Alman Üniversitesi'nin kurulması çalışmalarıyla şahsen yakından ilgileniyor.
- CDU/CSU, AB üyesi ülke vatandaşı olmayanlara “Çifte vatandaşlık” verilmesine karşı.
- CDU/CSU, doğuştan Alman vatandaşlığını da kazan Türk kökenlilerin (AB üyesi ülke vatandaşı olmayanların da) 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılmalarını içeren “opsiyon modeli” uygulamasının kaldırılmasına karşı.
- Birçok AB ülkesinde göçmenlere yerel seçimlere katılma hakkı verildiği halde, CDU/CSU buna karşı çıkıyor.
- Başbakan Merkel, Almanya'daki göçmenlerin uyumuna hem önem hem de ağırlık veriyor. Nitekim Almanya'da başbakanlık düzeyinde ilk kez Merkel bir “Uyum Zirvesi” gerçekleştirdi. Belirli aralıklarla düzenlenen “uyum zirvesi”de uyumu şekillendirmek için göçmenlerin temsilcilerinin görüşlerini de almakta.
Angela Merkel (CDU)
17.07.1954 tarihinde Hamburg’da doğdu. Din adamı (papaz) olan babası eski Doğu Almanya'da görev aldığı için alisiyle birlikte küçük yaşta Templin kentine yerleşti. 1973 yılında Templin’de liseyi bitirdi ve daha sonra Leipzig üniversitesinde fizik öğrenimi yaptı. 1986 yılında aynı dalda doktorasını alan Merkel, eksi Doğu Almanya’da ilk ve son olarak hür seçimlerle 1990 yılında göreve gelen De Maiziere hükümetinde hükümet sözcü yardımcılığı yaptı. İki Almanya’nın birleştiği 1990 yılından beri CDU üyesi olan Merkel, aynı yıl yapılan genel seçimlerde Federal Meclis’e milletvekili olarak girdi. 1991-1998 yılları arasında CDU Genel Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. 1993-2000 yıllarında CDU Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Teşkilatı Başkanlığı yaptı. 1991-1994 yıllarında Federal Aile, Kadın, ve Gençli Bakanlığı, 1994-1998 yılları arasında da Federal Çevre Bakanlığı görevlerini sürdürdü. 1998 tarihinde CSU Genel Sekreteri görevini üstlenen Merkel, Nisan 2000 tarihinden beri CDU genel başkanlığı yapmaktadır. Angela Merkel, 2005 yılı kasım ayında Almanya'nın ilk kadın Başbakanı oldu. 2009 yılı Kasım ayında yeniden başbakan seçildi.