İskender GÜNGÖR, DHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2020 13:07
Almanya’da KOBİL adlı şirketiyle ‘dijital koruma’ hizmeti sağlayan İsmet Koyun, 5 yıldır hem Almanya Başbakanı Angela Merkel ait hem de Federal Meclis’e ait bilgisayarları koruduklarını söyeldi. 1978’de üniversite eğitimi almak için Ankara’dan Almanya’ya geldiğini belirten Koyun, “Bugün şirketimizde Almanya, İngiltere, Fransa, Hindistan, Rusya ve Ukrayna’nın bulunduğu 40 ülkeden yakşalık 200 kişi çalışıyor” dedi.
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel’in Ruslar tarafından dinlendiğine dikkati çeken Koyun, şunları söyledi: “En çok sorulan sorulardan bir tanesi, Almanya Parlamentosu’nun KOBİL’in güvenlik sistemleri ile korunması. Bu basında da çıktı. Almanya en çok dinlemeye maruz kalan ülkelerin başında yer alıyor. Başbakan Merkel’in Ruslar tarafından dinlenildiği ortaya çıktı. Merkel bunu 2015 tarihinde kendisi de zaten açıkladı. Bu, data güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gün ışığına çıkarmış oldu. Federal Meclis dışında, Airbus ve çok sayıda uluslararası şirket, bazı bankalar ve telekomünikasyon şirketleri de bize emanet. Dünya genelinde 30 milyon insan bize ait güvenlik sistemleriyle korunuyor ve bu alanda Türkiye’yi temsil ediyoruz. Bayan Merkel bilgisayarını ve e-postalarını güvenle kullanabilir Bu bizim çok güçlü olduğumuz, yıllardır üzerinde yatırım yaptığımız bir alan. Burada da gerçekten iddialıyız. Tabi Türk olarak Almanya’da böyle bir şeyi başarmış olmanın verdiği mutlulukla birlikte getirdiği sorumluluklar da var. Sonuçta biz burada Türkiye’yi temsil ediyoruz. Onun da ayrı bir sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Bizim datalarımız, elektronik ortamda olan bilgilerimiz gerçekten çok kıymetli. Ve gerçekten korumak zorunda olduğumuz şeyler. Çünkü bu bilgilere sahip olan o ülkeye sahip olur. Bu yüzden Her ülkenin kendine ait datalarını koruma sistemleri olmak zorunda. Koruma prensipleri ve sistemleri olmak zorunda ifadelerini kullandı.”
‘ARTIK EVDEN ÇALIŞACAĞIZ’“Bana göre
Kovid-19’dan sonra dünya eskisi gibi olmayacak. İnsanlar şunu gördü. Bu İkinci Dünya Savaşı’nda da göremediğimiz bir şey. Birdenbire ülke sınırları kapandı. İnsanlar dışarıya çıkamadılar. Ama bu şu değişimi de beraberinde getirdi. Artık insanlar şu soruyu da kendilerine soracaklar. Hangi işleri evden yapabilirim? Evden çalışma ciddi olarak hayatımızda daha çok etki gösterecek. Açık ve net olarak şunu söyleyebiliriz. Verimlilikleri çok çok iyi. Hatta biz onun için dedik ki, bundan sonra insanların gelip ofiste çalışma mecburiyeti olmamalı. Onun için herkesin evde çalışacak bir ortam yaratmak istiyoruz. Ve onun için gerekli olan yatırımları yapacağız, yapıyoruz. İnsanların yüzde 25’inin evden çalışmaları durumunda trafiğe, çevreye artı değerler olacağına inanıyorum.”
‘DATA KORUMA SAVAŞLARI’Virüsle birlikte dünya bir değişim içine girdi, bunu iyi görmemiz lazım. Artık iş imkânlarımızı iş insanlarımızı buna göre geliştirmemiz lazım. Yeni iş alanları düşünmemiz lazım. Mesela e-ticaret daha da önem kazanacak. Lojistik daha da önem kazanacak. Bana göre bilim, her şeyin başı araştırma ve geliştirme, her şeyin başı bir olaya inanmak, başaracağına inanmak. İleriye umutla bakmak zorundayız. Bizi de zaten her sabah motive eden şey, hayatın daha güzel olacağı ve insanların daha iyi yöne doğru gideceği düşüncesi. Eskiden bizim bildiğimiz savunma sistemleri havada, karada vardı, denizde vardı. Şimdi bir de data koruma savaşları olacak. Buna biz yüzde yüz inanıyoruz. Çünkü artık bir ülkenin datalarına saldırmak demek, bir ülkenin
trafik sistemini durdurmak demektir. Bu ülkenin bütün kurumlar arasındaki iletişimi kesebilirsiniz. Bu ülkenin insanlar arasındaki iletişimi kesebilirseniz. Yani onun için insanlar artık bunun farkında, ülkeler de bunun farkında. Onun için Bayan Merkel’in bilgilerini elde etmek için uğraşıyorlar. Tabi bunu herkes yapıyor. Bu işin başında şu anda dünyada tanınan ülkeler Rusya ve Çin görünüyor. Çünkü onlar öyleymiş gibi gösterilmekle beraber bana göre bu işin içerisinde ABD de var İngiltere de var İsrail de var. Herkes var yani, bunu herkes yapıyor. Artık normal olarak kabul etmeli ve bunun önlemini ona göre almamız lazım.”
‘İZMİR’DEKİ OLAY DA DATA ÇALMA’
“İzmir’deki camilerimizde maalesef yapılan kötü niyetli saldırı data çalma olayının ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Bunun gerçekten sosyal patlamalara neden olabilecek sonuçları olabilir. Bu sadece bizim ufak bir pencereden gördüğümüz bir olay. Bir ülke kendi datalarına sahip olamaz ise her zaman söylüyorum, uçakları bile kalkamaz, trafiği, sistemleri kilitlenir, banka sistemleri kilitlenir. İnsanlar hem sosyal yönden, hem ekonomik yönden kilitlenir. Büyük zararlar görebilirler. Onun için bu data koruma olayı bana göre bir devlet politikası olması lazım.
Data çalmaya çalışmayan ülke yok. Ancak bu işin başını Rusya, Çin ve ABD çekiyor. Çünkü insanlar artık her şeyin datada saklı olduğunu, datayı ele geçirenin o ülkeyi eline geçireceğinin farkına varmıştır. Bu da gerçekten ilerdeki bu dijital dünyada yeni oyun kuralları koyacaktır. Buna karşın, bizim ülkemizin de kendisini koruma mecburiyetini görüyoruz. Yapılması gerekenlerden en önemlisi de budur.”