Merkel’i zor bir dönem bekliyor

2005 yılı kasım ayında başbakanlık koltuğuna oturan Merkel’li Almanya, ilk kez 2007 yılının ilk yarısında AB Konseyi Dönem Başkanlığı yaptı.
O dönemde henüz dünyayı 2007’nin sonlarına doğru sarsmaya başlayan ve 2008 yılında iyice vuran ekonomik ve mali kriz başlamamıştı.
O yüzden Merkel, Strasburg’daki Avrupa Parlamentosu’nda 17 Ocak 2007’de yaptığı konuşmasında, AB politikasına dönük hedeflerini şöyle sıralamıştı:
* Avrupa Anayasası sürecinin hızlandırılıp Avrupa Anayasası Sözleşmesi imzalanması.
* Ortak bir dış ve savunma politikası oluşturulması.
* Ortak enerji ve çevre politikasının hayata geçirilmesi.
* Trans Atlantik ilişkilerinin iyileştirilmesi.
* Sera gazı emisyon oranının 2020 yılına kadar 1990 yılına kıyasla yüzde 20 azaltılması için iddialı bir iklim korunması politikası.
* Orta Doğu’daki sürtüşmelerin sonlandırılması için daha aktif rol üstlenilmesi.

*

Başbakan Merkel, bu alandaki hedeflere ulaşılması için yoğun çaba gösterdi.
Ama ‘oy birliği’ kuralı yüzünden farklı alanlarda arzu ettiği başarıya ulaşamadı.
İşte bugün ikinci kez AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı üstlenen Başbakanı Merkel, Almanya’nın 31 Aralık’a kadar sürecek olan görev dönemindeki hedeflerini Federal Meclis’in 18 Haziran’daki oturumunda bir bir sıraladı.
Her şeyden önce hedefin ‘Avrupa’yı yeniden güçlü kılmak’ olduğunun altını çizdi.
“Biz, Konsey Başkanlığı dönemimizde Avrupa’yı hep birlikte yeniden güçlendirmek istiyoruz” dedi.
Tabii en önemli ve en büyük hedefin korona krizinin üstesinden gelmek olduğunun altını da çizdi.
Kovid-19 salgınının Avrupa’nın ne denli kırılgan olduğunu çok açık bir biçimde gösterdiğini belirtirken, AB’nin bu krizi atlatabilmesinin Avrupa’nın ve dünyanın geleceğini belirleyecek derecede önemli olduğunu vurguladı.
Evet...
Koronavirüs belasının tüm dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı üstelenen Almanya’nın da Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de işi hiç kolay değildir.
Çünkü hiç kimse henüz önünü görememektedir.
Ama Almanya Başbakanı Merkel, bu sancılı dönemin atlatılması için AB’de tam bir dayanışma sergilenmesinde kararlıdır.
Bu nedenle de korona belasından en çok etkilenen İtalya, İspanya gibi ülkelere AB olarak daha fazla parasal destek verilmesinde de kararlıdır.
Tüm sıkıntılara ve sorunlara rağmen Başbakan Merkel’in başka hedefleri de vardır.
* Dünya politikasında AB’nin rolünün güçlendirilmesi, ağırlığının artırılması.
* İklim ve çevre korunmasına ağırlık verilmesi.
* Dijitalleşmenin ön plana çıkarılması.
* AB ülkelerinde sosyal dayanışmanın artırılması.
* AB’yi terk eden İngiltere ile ilişkilerin yeniden düzenlenip rayına oturtulması.
* Üye ülkelerde ortak hukuksal düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
* AB genelinde İltica Hakkı Reformu’nun gerçekleştirilmesi.

*

İşte Merkel, “Biz, Konsey Başkanlığı dönemimizde Avrupa’yı hep birlikte yeniden güçlendirmek istiyoruz” sloganıyla bu hedeflere ulaşmak istiyor.
‘Make America Great Again’ (Amerika’yı Yeniden Harika Yap) sloganıyla iktidara gelen Ronald Reagan ile seçim kampanyasında aynı sloganı kullanıp ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın dünya politikasında ne denli büyük hasarlara yol açtıklarını biliyoruz, görüyoruz.
Ama 2008’deki mali ve ekonomik krizden Almanya’yı güçlendirerek çıkaran Angela Merkel’in Kovid-19 belasından ülkesini de Avrupa’yı da kurtarmak için yoğun çaba göstereceğinden kimse şüphe etmemektedir.
Tabii Merkel’in Avrupa’yı güçlendirme hedefinin hem Avrupa’nın hem de dünyanın çıkarına olacağından da.