Merkel’e övgü dolu uğurlama

RUSYA’yı ziyaret ederek Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’ye giderek İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile vedalaştı.
İsrail’de Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog ve Başbakan Naftali Bennet, Belçika’da Kral 2. Albert ve Başbakan Alexander De Croo, İspanya’da Kral 6. Felipe ve Başbakan Pedro Sanchez ile ayrı ayrı buluşup veda etti.
Hepsi de kendisine Avrupa Birliği’nin (AB) bütünlüğünü korumasına katkılarından dolayı övgüler yağdırdı.

2 DAKİKALIK KLİP HAZIRLANDI
Angela Merkel, Brüksel’de ilk AB Zirvesi’ne 2005 yılı Aralık ayında katıldı.
107’nci AB Zirvesi’ne de geçen hafta.
Zirve’nin ikinci gününde liderler birer birer Merkel’e veda etti.
Ancak AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel, sürpriz bir veda etkinliği düzenledi.
Önce Merkel’in yıllardır katıldığı AB Liderler Zirvesi’nden, ikili görüşmelerden, yuvarlak masa ve basın toplantılarından görüntüler içeren 2 dakikalık bir klip ekrana yansıtıldı.

‘SEN BİR ANITSIN’
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Merkel’e övgüler yağdırdı.
Michel, “Merkel’siz bir AB Konseyi, Vatikan’sız Roma’ya, Eyfel Kulesi olmayan bir Paris’e benzer. Sen (Merkel) bir anıtsın” dedi.
“Avrupa projesinin pusulası ve parlayan ışığısın” dedi.
Lüksemburg Başbakanı Xavier Bettel de, yıllardır AB’deki görüşmelerde uzlaşma sağlanması için gösterdiği duyarlılık ve çabalarından dolayı “Merkel bir çeşit uzlaşma makinesiydi. Avrupa O’nu özleyecek” dedi.
Avusturya’nın yeni Başbakanı Alexander Schallenberg de, “Şansölye Merkel şüphesiz büyük bir Avrupalı. Gidişi büyük bir boşluk yaratacak” değerlendirmesinde bulundu.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo da, ‘Merkel Avrupa’da iz bıraktı’ diyerek övgüler yağdırdı.
Etkinlikte, ABD’nin eski Başkanı Barack Obama da görevi boyunca farklı görüntüler içeren bir kliple Merkel’e veda etti.
Hem de “Avrupa sizin sayenizde birçok fırtınayı atlattı” mesajıyla.

AB’NİN SARSILMASINI ENGELLEDİ
Gerçekten de Angela Merkel, bu övgüleri hak etti.
2008 yılında dünya genelinde yaşanan mali krizden Almanya’nın yara almadan çıkması için akıllı bir politika uyguladı.
2010 yılında yaşana euro krizi döneminde Yunanistan’a gereken mali desteğin verilmesinde ısrar ederek AB’nin sarsılmasını engelledi.
2015 yılında ‘mülteci-sığınmacı krizi’ Merkel’in ‘Wir schaffen das’ (Başarırız, beceririz, üstesinden geliriz) diyerek Almanya’nın kapılarını sonuna kadar açması sayesinde AB üyesi ülke hükümetlerinin birbirlerine düşmesi engellendi.
2019 yılı sonlarında baş gösteren ve hâlâ devam eden Kovid-19 belasına karşı mücadelede ise Angela Merkel, zorlu bir sınav verdi.
16 eyalet başbakanı ile birlikte hareket etmek hiç de o kadar kolay olmadığı için bazı ‘hatalar’ da yapıldı.
2020 yılı sonbaharında kısıtlamaların devre dışı bırakılıp gevşetilmeye gidilmesi, Kovid-19’a yakalananların sayısının artmasına yol açtı.
Buna paralel olarak yaşamını yitirenlerin sayısının artmasına da.
ABD ve İsrail gibi ülkeler aylar önce Türkiye kökenli Dr. Özlem Türeci ile eşi Prof. Uğur Şahin’in kurucu ortakları olduğu şirketin Kovid-19’a karşı üretim hazırlığını yaptığı BioNTech aşısı siparişi verirken, Almanya AB ülkeleriyle birlikte hareket etmeyi yeğlediği için geç kaldı.
Tabii bu başlangıçta ‘aşı darlığına’ yol açtı.
Ama AB Komisyonu bu ‘hatayı’ kabul etmekte direndi.

‘BU TAMAMEN BENİM HATAMDI’
Başbakan Merkel ise yaptığı hataları kabul edebilen bir politikacıdır.
2020 yılı Noel öncesi yaşlılar yurtları ile bakımevlerindekilere yeteri kadar test yapılmamasının bir hata olduğunu itiraf etti.
Bunda geç kalındığı için kendisinin de payı olduğunu kabul etti.
Geçen yıl Paskalya döneminde ‘Yeşil Perşembe’ ve cumartesi günlerinin tatil ilan edilerek ‘kapanmanın’ 5 güne çıkarılması kararının kendisinin hatası olduğunu söyledi.
O günlerde kameraların karşısına geçip, “Bu tamamen benim hatamdı. Bütün yurttaşlarımızdan özür dilerim” deme cesareti gösterdi.
Genelde insanlar hata yaptıklarını kabul etmezler.
Ama insanların hatalarını kabul etmesi bir erdemdir.
İşte Angela Merkel’in yıllardır Almanya’nın en sevilen ve en güvenilen politikacı olması da, başarılarının yanı sıra hatalarını da kabullenmesinden kaynaklanmaktadır.