Güncelleme Tarihi:
2000 yılından beri Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) genel başkanlığını ve 2005 yılından beri de Almanya'nın başbakanlığını yapan Merkel, Hürriyet'e verdiği demecinde Türk hükümetinin “Kürt açılımı”nı ve Ermenistan ile diplomatik ilişkilerin başlatılmasını “cesur ve önemli bir adım” olarak değerlendirdi.
Başbakan Merkel, Hürriyet'in sorularını şöyle yanıtladı:
- Almanya Federal Cumhuriyeti'nin tarihinde ilk kez Uyum Zirvesi'ni siz hayata geçirdiniz. Şu ana kadar ne elde ettiniz? Bundan sonra ne yapılması gerekiyor?
- Ben bilinçli olarak ilk başbakan olarak uyum konusunu bir görev olarak gördüm ve başbakanlığın görev alanına aldım. Bu aynı zamanda bizim uyum konusunu tüm bakanlıklar ve eyaletlerin sorumluluk alanına giren bir görev olarak gördüğümüz anlamına geliyor. Başbakan olarak bunun tamamen arkasındayım. Çok önem taşıdığı için bunun sürdürülmesini istiyorum. Şayet eyalet başbakanları, anakent belediye başkanları bu zirveye katılmasaydı, şu anda elde ettiğimiz başarılara ulaşmamız mümkün olmazdı. Önemli bir yol kat ettiğimize inanıyorum, ama daha hedefimizden uzağız. Önümüzdeki yıllarda yapmamız gereken daha çok şey var. Onları da da başarmalıyız. Tam uyumun gerçekten gerçekleşmesi için toplumun çeşitli kesimlerinin desteğini aldık.
Kültürel zenginlik
- Geçen yıl yapılan bir araştırma Türklerin uyumsuz olduğu şeklinde yansıtıldı. Siz ülkenin her tarafını gezip dolaşıyorsunuz. Siz de böyle bir intiba edindiniz mi?
- Hayır, gerçekten ben böyle bir intiba edinmedim. Bizim toplumumuz, yıllarca bu konuyu küçümsedi ve insanlar belki bir yerde yalnız da bırakıldı. Öte yandan, birçok Türk kökenli insan da dışa açılmayıp kendi kabuğuna çekildi. Tabii bizim arzu ettiğimiz bu değildi. Bugün çok sayıda genç Türk kadını ve erkeği işletmeci olarak hem istihdam hem de meslek eğitimi yeri yaratmaktalar. Türkler ve Türk kökenli insanlar bizim kültürümüzü zenginleştiriyorlar. Tabii doğal olarak memnun olamayacağımız örnekler de var. Örneğin yeterli derecede Almanca öğrenmedikleri için eğitim kurumlarına giremeyen ve meslek hayatına atılamayanlar var. Bu durumdan memnuniyet duyamayız. İki tarafın da çıkarı için bu alanda daha fazla çaba göstermeliyiz.
İslam'la diyalog
- Almanya'da İslam'a yaklaşımla ilgili ne gibi gelişmeler yaşanmakta?
- Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Alman İslam Konferansı'nı hayata geçirerek İslamla diyaloğu gündemimize soktu. Birlikte yaşam açısından bizim İslam'ı daha iyi tanımamız, karşılıklı olarak birbirimiz ve birbirimizin dinleri, dini görüşleri hakkında daha iyi bilgi sahibi olmamız önemlidir. Bu arada sorunlar varsa onlar da açık bir biçimde konuluşmalı, tartışılmalıdır. Başlatılan İslam'la diyalog gelecek yasama döneminde de sürdürülmelidir.
Türk kökenli milletvekili
- Partinizde hala politik alanda sorumluluk taşıyan Türk kökenli sayısı çok düşük. Federal Meclis milletvekili adayı bile yok. CDU'nun genel başkanı olarak bu alanda olumlu gelişmeler yaşanması için bir şeyler yapmak istemez misiniz?
- Evet, CDU'lu henüz Türk kökenli aday sayısı çok değil. Birkaç çok iyi örnek adayımız var. Örneğin Hamburg'da. Aygül Özkan isimli genç bir kadın Hamburg'da Ekonomi Komisyonu'nun başkanlığını yapmaktadır.
Biz gerçekten bizimle birlikte çalışacak ve politik angajman gösterecek daha fazla Türk kökenli insan istiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede benim partimden de Türk kökenli bir Federal Meclis milletvekilinin olması çok iyi olurdu. Bunun için daha fazla çaba göstermek istiyoruz” dedi.
Gönüllü itfaiyeci
- Almanya'da yaşayan Türk kökenli insanlardan beklentileriniz nelerdir?
Merkel: Mümkün mertebe toplumsal yaşama katılsınlar. Örneğin gönüllü itfaiyeci ve sosyal yardım kuruluşlarında fahri olarak çalışsınlar. Türkiye'de böyle bir gelenek olmadığı için bu alanlarda Türk kökenli ailelerin çocuklarının sayısı çok az. Oysa ki, buralarda Alman dost edinmek daha kolaydır. Spor kulüplerinde bu durum çok iyi yürümektedir. Almanlarla dostlukların sayısı arttığında, aileler karşılıklı olarak birbirlerini davet ettiğinde ve iki taraf da birbirlerine açıldıklarında uyum daha iyi ve daha kolay gerçekleşir.
- Türkiye'de hükümetin “Kürt açılımı”nı ve Ermenistan'la gelişmeleri nasıl buluyorsunuz?
Merkel: İki ülkenin diplomatik ilişkileri başlatma kararı aldıklarını duyunca çok memnuniyet duydum. Ben bunu çok önemli bir adım olarak değerlendiriyor ve sevinç duyuyorum. İki ülkenin milli takımları arasında oynanan futbol maçıyla başlayan bu güzel sürecin kararlı ve cesur bir biçimde devam ettirilmesi gerçekten önemlidir. Bu,zor konular üzerinde de konuşmanın daha iyi olduğunu ortaya koymak için iyi bir temel oluşturacaktır. İnsanların birbiriyle konuşması birbiri hakkında konuşmasından her zaman daha iyidir. 'Kürt açılımı'na gelince; bunu da çok cesur ve önemli bir adım olarak değerlendiriyorum.