Merkel aday olacak mı?

ALMANYA’nın çeşitli kesimlerden telefon eden Türkler ile Türkiye kökenliler de öyle. Alman komşularımız ve tanıdığım Almanlar da. Oysa ki, 2000 yılında Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin Genel Başkanı ve 2005 yılında Almanya’nın Başbakanı olan Angela Merkel, 2018 yılı ekim ayında geleceğe dönük tutumunu ilan etti.
Merkel, Hessen’de 28 Ekim 2018’de yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde partisinin büyük ölçüde oy kaybetmesi üzerine, ertesi gün düzenlenen basın toplantısında CDU Genel Başkanlığı’nı aynı yıl aralık yapılacak kurultayda bırakacağını resmen açıkladı.
Aynı gün 2021 yılında yapılacak genel seçimlerde başbakan adayı da milletvekili adayı da olmayacağını ilan etti.
Evet...
Böyle olduğu halde, yalnız Türkler ve Türkiye kökenliler değil, Almanların da çoğu, muhafazakâr kanatta olduğu gibi Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) de ve diğer partilerde de Merkel’in yerini alabilecek nitelikte bir politikacı olmadığını düşünüyor.
İşte bu yüzden de “Başbakan Merkel yeniden aday olacak mı?” diye soruyorlar.
*
Almanya’da her parti başbakan adayını kendisi belirler.
CDU ile ‘kardeş parti’ olarak bilinen Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ise ortaklaşa.
Başbakan seçilme şansı görmeyen partiler ise aday göstermezler.
Ancak CDU’nun aylardır yeni bir genel başkan sorunu vardır.
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Thüringen’de bu yıl şubat ayında CDU’nun sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ile birlikte hareket ederek, yüzde 5 barajını zar zor aşan Hür Demokrat Parti’nin (FDP) adayını destekleyip eyalet başbakanı seçmesi, tüm planları altüst etti.
Aynı zamanda Federal Savunma Bakanı olan CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer, yoğun eleştiriler üzerine parti liderliğini bırakacağını açıkladı.
2021 yılındaki genel seçimlerde başbakan adayı olmayacağını da.
Bunun üzerine nisan ayında CDU’nun olağanüstü kurultaya gidip yeni genel başkanını seçmesi kararlaştırıldı.
CDU/CSU Meclis Grubu eski başkanı Friedrich Merz, Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Armin Laschet, Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn ve Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başbakanı Norbert Röttgen adaylıklarını ilan ettiler.
Ancak KOVID-19 belası yüzünden partinin tüm planları altüst oldu.
CDU kurultayı ve Genel Başkan seçimi aralık ayına ertelendi.
Bu arada Bakan Jens Spahn, Armin Ladchet’i destekleyeceğini açıklayıp adaylığını geri çekti.
İşte şimdi gözler 4 Aralık’ta Stuttgart’ta yapılması öngörülen kurultaya çevrildi.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre en şanslı aday Friedrich Merz.
Ancak CDU’nun kendi seçmenlerinin çok büyük bir bölümü bile bu 3 adayın da Başbakan Angela Merkel’in yerini dolduramacağı görüşünde.
Hatta “Muhafazakar kanadın başbakan adayı kim olmalı?” diye sorulduğunda, CDU liderliği için yarışan bu adaydan hiçbiri de yüzde 17’den fazla destek bulmuyor.
Buna karşın ‘kardeş parti’ CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder’in başbakan adayı olmasını isteyenlerin oranı yüzde 44’e ulaşıyor.
Söder ise “Benim yerim Bavyera” diyerek muhafazakâr kanadın başbakan adayı olmayı düşünmediğini yineleyip duruyor.
Ama Almanca’da “Man soll niemals nie sagen” (Asla, asla dememeli) diye bir özdeyiş var.
Özellikle bu söylemin politika ve politikacılar için geçerli olduğu da gözardı edilmemelidir.