Güncelleme Tarihi:
‘Siyaset- mafya- polis’ ilişkilerini açığa çıkaran 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasından sonra Ağar hakkında dava açıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar’a ‘silahlı çete oluşturmaktan’ 5 yıl ceza verdi. Ceza Yargıtay’a gitti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cezanın onanması yönünde görüş bildirdi. Ve geçen hafta bu görüşe uygun olarak Yargıtay 9.Ceza Dairesi de hapis cezasını oy birliğiyle onadı.
Ağar hakkında zaman aşımı süresinin dolup dolmadığının irdelendiği kararda, sanığa atılı suçun “kesintisiz” suçlardan olması dikkate alınarak tespit edilen suç tarihi ile soruşturma ve kovuşturma safhalarında gerçekleşen zaman aşımını kesen ve durduran sebeplere göre dava zaman aşımı bakımından bir kovuşturma engelinin bulunmadığının tespit edildiği ifade edildi.
Kararda, Ağar'ın yöneticisi olduğu iddia ve kabul edilen teşekkülün sübutu ve niteliğinin Yargıtay tarafından onanarak kesinleşen İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin, 12 Şubat 2001 günlü kararı ile de ortaya konulduğu belirtildi.
Kararda, yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre, Ağar'a yüklenen “suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı teşekkülü yönetmek” suçunun sübut olduğu, bu nedenle oy birliğiyle hükmün onanmasına karar verildiği bildirildi.
'Sevenlerimizi mahcup edecek davranışın içinde olmadık'
Susurluk Davası’nda 'çete yöneticisi' olmaktan aldığı 5 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, bugün saat 10.40’da Bodrum’dan İstanbul’a geldi. THY'ye ait bir uçakla gelen Mehmet Ağar, Atatürk Havalimanı VİP Salonu’nda gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Mehmet Ağar, "Mesajlardan şimdi öğrendim. Bakacağız. Söyleyeceğim şudur: Sevenlerime mahcup edecek hiçbir davranışın içinde hiçbir zaman olmadık. Burada hizmet kusuru atfedebilir fakat suç atfedilemez. Bütün bunlar devletten gelmesine rağmen her türlü karara karşı her vatandaş ne yapmışsa ne icap ediyorsa biz de onu yapacağız. Bu kadar" dedi.
Mehmet Ağar kendisi için bekletilen özel araçla evine gitti. Mehmet Ağar’ın Bodrum’dan beraberinde getirdiği bir büyük valiz ile iki küçük çanta kendisini karşılayan kişi tarafından aracın bagajına konuldu.
Ağar 'Vicdanen rahatım' demişti
Neyle suçlanıyor?
Susurluk’tan 5 yıl hapis cezası kesinleşen Mehmet Ağar’a yönelik iddianameye giren suçlamalar şöyle:
Kayıp silahlar: Emniyet’e 1994’ten itibaren 82 bin TL’lik silah ve malzeme hibe eden İsrail silah şirketi Hospro’dan milyonlarca dolarlık silah ve malzeme satın alındı. Ağar döneminde Özel Harekât Başkanlığı’na teslim edilen bu silah ve malzemenin kaydı tutulmadı, bir bölümü kayboldu. Hibe silahlardan birisi Susurluk’taki kazada bulundu.
Topal’ın öldürülmesi: Ömer Lütfi Topal’ın 1996’da öldürüldüğü olay yerinde bulunan Kalaşnikov’un şarjörüne sarılı bant üzerinde Abdullah Çatlı’nın parmak izinin bulunması üzerine Özel Harekâtçı polisler gözaltına alınmıştı. Sedat Bucak, İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu’nu arayarak, polisleri gözaltından kurtarmaya çalıştı. Ağar müdahale ederek, İbrahim Şahin’i İstanbul’a gönderdi ve polislerin Ankara Emniyeti’ne naklini sağlayarak savcılığa intikal ettirmeden serbest bırakılmalarını sağladı.
Tarık Ümit olayı: Yaşar Öz’le Mehmet Ağar’ı tanıştıran MİT mensubu Tarık Ümit öldürülmüştü. Ümit’in, Öz ve Çatlı’nın uyuşturucu işine bulaşmasına tepki gösterdiği için öldürüldüğü öne sürülüyor.
Susurluk’ta kimler ceza aldı?
‘Susurluk davası’nı 12 Şubat 2001’de karara bağlayan İstanbul 6 No’lu DGM, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken’i, 6’şar yıl hapis cezasına çarptırmış, ömür boyu da kamu hizmetinden men etmişti. Eski özel timciler Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu ile milletvekili Sedat Bucak’ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, ‘katliam hükümlüsü’ Haluk Kırcı, ‘uyuşturucu kaçakçısı’ Yaşar Öz, öldürülen Ömer Lütfi Topal’ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir’i de 4’er yıl hapse mahkûm edilmişti.