'Mayınları yasaklama vakti geldi'

Güncelleme Tarihi:

Mayınları yasaklama vakti geldi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2010 10:53

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Hammarberg, Avrupa ülkelerinin kara mayınlarını artık tamamen yasaklamasının zamanının geldiğine dikkat çekti.

Haberin Devamı

İsveçli diplomat ve insan hakları aktivisti Hammarberg, konuya ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında, son on yıl içerisinde Avrupa’da 3 binden fazla insanın kara mayınları nedeniyle hayatını kaybettiğini veya sakat kaldığını ifade etti.

"Anti-personel kara mayınları, savaşların sona ermesinden çok sonra da insanların ölümüne ya da sakat kalmasına yol açıyor. Bu nedenle, uluslararası hukuka göre anti-personel mayınlarının kullanılması yasak. Ancak bu yasak, etkin bir şekilde uygulanmıyor ve bazı Avrupa Konseyi üyesi devletler de 1997 tarihli Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası İle İlgili Sözleşmeyi (Mayın Yasağı Sözleşmesi) onamış bile değiller" diyen Hammarberg, askeri çatışmlarının bu türe kalıntılarının kurbanlarının da çoğu kez çocuklar olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Kara mayınlarına kurban gidenler arasında sığınmacı göçmenlerin geniş yer tuttuğuna dikkat çeken İsveçli diplomat şu örnekleri verdi:

"2008 yılının Eylül ayında, dört Gürcü göçmen hayatını kaybetti. Gürcü göçmenler, Yunanistan-Türkiye sınırında yer alan Evros’taki mayınlı bölgeye girdiklerinde, Yunanistan’ın kuzeyine geçmeye çalışıyorlardı."

"2008 yılının Aralık ayında, Kıbrıs’ta tek çocuklu bir Iraklı aile, tampon bölgeyi geçip iltica etmek isterken, anti-personel mayını patlaması sonucunda yaralandı."

Bosna-Hersek, Gürcistan, Rusya ve Türkiye gibi, silahlı çatışma yaşanan diğer Avrupa ülkelerinde, her yıl mayın patlaması nedeniyle önemli sayıda can kaybı yaşandığını ifade eden Hammarberg, 1999’dan 2008’e dek sadece Rusya’da mayın patlaması nedeniyle 2 bin 795 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

PARÇA TESİRLİ MÜHİMMAT YASAKLANIYOR

Kalıntıları sivillerin ölümüne veya sakat kalmasına yol açan diğer bir silahın da parça tesirli bombalar olduğunu belirten Hammarberg, 2008 yılında kabul edilen yeni bir anlaşmanın 1 Ağustos 2010’de yürürlüğe girmesinin beklendiğini söyledi.

Hammerberg, "Bu tür sözleşmelerin çok geniş kapsamlı etkileri olabiliyor. 1997 yılında Ottawa’da imzalanan ve çığır açan Mayın Yasağı Sözleşmesi buna iyi bir örnek. Nobel Ödülü alan, Kara Mayınlarını Yasaklama Uluslararası Kampanyası’nın (International Campaign to Ban Landmines - ICBL) başını çektiği güçlü bir sivil toplum hareketinin ardından, bu Sözleşme, insan varlığı, insanların yaklaşması veya temasıyla patlayan mayınlar olan anti-personel mayınlarını açıkça yasaklıyor" ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

"Devletler artık stokladıkları anti-personel mayınlarının tümünü imha etmek ve, güç ve maliyetli bir süreç olsa da, kontrolleri altında bulunan tüm mayınlı alanları temizlemekle yükümlüler. Devletlerin aynı zamanda, mayın mağdurlarına, onların bakımı ve rehabilitasyonları için sosyal ve ekonomik destek sağlama yükümlülükleri de var" diyen Hammarberg, sözleşmenin hayati önem taşıyan bir başka bölümünün de mayınlarla ilgili farkındalığın artırılmasına yönelik programlar olduğunu belirtti.

Hammarberg, Avrupa Konseyi’ne üye altı devletin (Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Finlandiya, Polonya ve Rusya) hala Mayın Yasağı Sözleşmesi’ni onamamış olmasının da üzücü olduğunu ifade etti.

Haberin Devamı

İsveçli diplomatın ifadesiyle, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2009 yılında, köyünün civarında bir kara mayınına bastıktan sonra dizinden aşağısı kesilmek zorunda kalınan 11 yaşında bir Türk kız çocuğu ile ilgili olan Alkın davasındaki kararında, kara mayını döşemenin “kasten öldürücü silah kullanma” anlamına geldiğine hükmetti. Mahkeme ayrıca yaşam hakkının ihlalinin sadece tazminat ödenmek suretiyle karşılanamayacağının, sorumluların belirlenip cezalandırılmasını sağlayacak cezai kovuşturmanın yapılmasının da gerekli olduğunun altını çizdi."

Mayınların temizlenmesi gibi konularda uluslararası işbirliği ve yardımın diğer bir önemli hüküm olduğunu ifade eden Hammarberg, 2007 yılında altı Avrupa ülkesi (Almanya, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç ve İngiltere) en fazla uluslararası fon sağlayan on ülke arasında yer aldığını kaydetti. İsveçli diplomat, bu listenin 1'inci sırasında Avrupa Komisyonu olduğunu sözlerine ekledi.

Haberin Devamı

KARA MAYINLARI KALKINMAYI ENGELLİYOR

Hammarberg, kara mayınlarının ve parça tesirli bombaların varlığının, toplumun tüm dokusunu olumsuz etkilediğini belirtirken, "Bunlar, çatışma sonrasında ülkelerin gelişmesine engel oluyor. Evlerinden edilmiş insanların geri dönüşünü engelleyerek bütün bir bölgenin yeniden inşasını önlüyor. Bu ciddi konuları, diğer hususların yanı sıra, Türkiye’de ve Hırvatistan’da yerlerinden edilmiş insanların insan haklarına ilişkin hazırlanan iki yakın tarihli raporda ele aldım" ifadesini kullandı.

"Bu tür insanlık dışı silahların halen kullanılmaya devam edilmesi esef vericidir. Artık bütün Avrupa devletlerinin Mayın Yasağı Sözleşmesi’ni onamalarının ve bu sözleşmenin hükümlerine uygun davranmalarının zamanı gelmiştir" diyen Hammarbeg, aynı durumun parça tesirli mühimmatın yasaklanmasına ilişkin yeni sözleşmenin süratle onanması konusunda da geçerli olduğunu belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!