Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Cumhuriyeti Kanunları çifte vatandaşlığa imkan tanımasına rağmen, özellikle Avrupa’da bazı ülkelerin kanunlarının Türkler açısından çifte vatandaşlığa imkan tanımaması nedeniyle bu ülkelerdeki yaşayan Türkler, hukuken çifte vatandaş olamıyor. Yurtdışında yaşayan Türklerin bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarını kazanmasını destekleyen Türkiye, bu amaçla ‘Mavi Kart’ (eski adı ve rengiyle ‘Pembe Kart’) uygulamasını başlattı.
İLK DÜZENLEME 1995'TE
Çifte vatandaşlığı kabul etmeyen ülkelerde yaşayan Türklerin, Türkiye’de yabancı muamelesine tabi tutulma endişesi, vatandaşların yabancı ülke vatandaşlığına geçmekten vazgeçip yurtdışındaki haklarından feragat etmelerine neden olunca, ilk olarak Türk vatandaşlığını kaybetmenin sonuçlarını düzenleyen 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 29. maddesi, 7 Haziran 1995 tarih ve 4112 Sayılı Kanun ile değiştirildi.
Böylece, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulu’ndan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları, diğer yabancılardan ayırt edilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydı ile bu kişilerin Türkiye’deki bazı haklarının devamına imkan tanındı.
2. DÜZENLEME 2004’TE
403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 4112 Sayılı Kanun’la 29. maddesini değiştiren 29 Haziran 2004 tarih ve 5203 Sayılı Kanun, 6 Temmuz 2004 tarih ve 25514 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi ve kanundan yararlanacak olanlar ile sağlanan hakların kapsamı yeniden belirlendi. Buna göre 29. madde, şu şekilde yeniden düzenlendi:
“Bu Kanun gereğince Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığı’ndan vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçmeseçilme, kamu görevlerine girme, muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya m devam ederler. Kanunun 33 ve 35. madde hükümleri saklıdır.”
SON DÜZENLEME 2009 YILINDA
12 Haziran 2009 tarih ve 27256 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 28. maddesinde ise 2004 tarihli düzenleme öz olarak aynen korunmuştur. Buna göre; “Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar; MADDE 28 1 1(1) Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve kendileri ile birlikte işlem gören çocukları; milli güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.”
SORUNLARA ÇÖZÜM ARANIYOR
Ancak bu düzenlemelere rağmen, ‘Mavi Kart’ ile ilgili hakların kullanılmasında, pratikteki uygulamada, daha önce öngörülmeyen sorunlar ortaya çıktı. Bu sorunlar, başta bazı kurum ve kuruluşların hatta kamuda görev yapan memurların ‘Pembe Kart’ veya ‘Mavi Kart’ı bilmemelerinden kaynaklanıyordu. Örneğin Türkiye’de banka hesabı açma, para havale etme, gayrımenkul alma veya satma gibi konularda yaşanan sorunlar, ‘Mavi Kart’ın kamu alanında giderek daha çok tanınması ile büyük ölçüde giderildi. Ancak özellikle kurumların kendi kanunları ve ‘Mavi Kart’ ile verilen ilgili hakların kullanılması arasındaki uyumsuzluktan sorunlar ise hala devam ediyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın internet sayfasında, İçişleri Bakanlığı’nın, yaşanan sorunların kalıcı bir şekilde çözülmesi için başlattığı çalışmalare devam ettiğine vurgu yapılırken, yetkililerin, ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak ileriye dönük tedbirlerin alınacağını duyuruyorlar.