Marmara i?in deprem olasılığı yüksek

Güncelleme Tarihi:

Marmara iin deprem olasılığı yüksek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2008 11:24

Boğazi?i ?niversitesi (B?) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Marmara Bölgesi'nde kuzeyden veya güneyden etkileyecek bir deprem olasılığının yüksek olduğunu belirterek, "Daha ?ok kuzey hattı ?alışılmış, oradaki kırılma olasılığı üzerinde durulmuş. Bence olasılık aynı öl?üde" dedi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Altay, Bursa Valiliğince düzenlenen "Gemlik İl?esi Deprem Riski Paneli" öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bilimsel ?alışmaları mümkün olduğu kadar toplumla paylaşmayı ama?ladıklarını ifade eden Altay, karşılıklı fikir alışverişi yaparak toplumun da katkılarıyla doğru sonu?lara ulaşmayı ama?ladıklarını söyledi.

Türkiye'de 1999 sonrası oluşan gerek can kayıpları gerekse finansal kayıpların tekrarlanmaması i?in ellerinden geleni yapmaya ?alıştıklarını vurgulayan Altay, "Çünkü hi?bir zaman teknik tek başına ?özüm değildir. Mutlaka toplumla paylaşılması gerekir. Bilgi iletişiminin ?ift taraflı olmasında ?ok önemli yararlar var" dedi.

"DEPREM OLASILIĞI Y?KSEK"

Gazetecilerin, "Hep İstanbul konuşuluyor. Marmara'nın kuzeyi tehlikeli, ama asıl tehlike güneyde diye de yorumlar var. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?" yönündeki soru üzerine Altay, şunları kaydetti:
"Kuzey Anadolu fay hattı veya fay bölgesi de diyebilirsiniz, yanda da bir takım kolları var şüphesiz. Marmara'ya girmeden önce iki kola ayrılıyor. Bir tanesi kuzeyden giden kol, biri de güneyde İznik üzerinden. Gemlik'te de önemli kırıklar mevcut. Bunlardan, 'Bu doğrudur bu yanlıştır' demek mümkün değil. Çünkü depremi önceden tahmin edebilmek de mümkün değil. Bugünkü teknoloji olarak bunlar imkansız. Ama uzun vadede olasılığını belirleyebilirsiniz. Yani deprem olasılığı. Burada kesin sonu?lar yoktur, daima olasılıklar vardır. Bir riskin oluşması yüzde 60'ların üzerindeyse bu ?ok önemli bir olasılıktır. Dolayısıyla ifade edilen Marmara Bölgesi'ni ister kuzeyden ister güneyden olsun etkileyecek önemli bir deprem olasılığı, yüksek bir olasılık mevcut."

"MARMARA'NIN KUZEY VE G?NEYİNDE OLASILIK AYNI"

Altay, bir gazetecinin "Marmara'nın kuzeyi ve güneyindeki risk oranı benzer midir?" yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Şimdi yapılan ?alışmalar ?er?evesinde daha ?ok kuzey hattı ?alışılmış, Yani oradaki kırılma olasılığı üzerinde durulmuş. Genel bir şekilde cevap vermek gerekirse bence olasılık aynı öl?üde... Faya yaklaştık?a riskiniz daha fazla, hi? şüphesiz. Bursa'yı da etkileyecek bir konu, Gemlik Körfezi i?inde olabilir, denizde, karada olabilir. Yerleşim fevkalade önemli burada. Yapılan zeminle ilgili jeofizik ?alışmaların bir takım sonu?larına göre, yeni yerleşim planlarına muhtemelen ihtiya? var. Türkiye geneline baktığınızda da binalarımızın genelde yönetmeliklere uymadığını görüyoruz. Hatta 1975 yönetmeliği olduğu zaman dahi ona uymayan binalar var. Dolayısıyla bu risk genel olarak maalesef fazla Türkiye'de."

"EN ?NEMLİ SORUN RİSKİN ALGILANMASI"

"Toplum deprem konusunda duyarsız mı? yönündeki soru üzerine ise Altay, şöyle konuştu:
"Olay teknik bir olay diye bakarsanız pek sonu? almak mümkün değil. Vatandaşların, toplumun katılımı fevkalade önemli. Katılım olması i?in riskin önce algılanması, anlaşılması lazım. Yani bunun sonu?larına katlanamayacağını kişilerin, halkın önce anlaması gerekiyor. Sonu?ları son derece acı olabilecek bir doğal afet oluşumunda şüphesiz, ancak bunu hissederek, yaşamadan önce algılayarak ikna edebilirsiniz. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunu bu riskin halk tarafından algılanması. Bu, eğitimle olabilecek bir şey. Yani normal eğitimi kastetmiyorum, halkın afetlere karşı eğitilmesiyle mümkün olabilir. Bununla aşılabilir, ortak hareketle aşılabilir, hem idari hem bilimsel hem de toplumsal yönden. Tek tek hi?biri ?özüm değildir."

Haberin Devamı


Prof. Dr. Altay, "İstanbul'da yapı stoğu kötü. Güney Marmara'da da tespitleriniz bu yönde mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Şüphesiz, yani birini diğerinden ayırmak mümkün değil. Genel eğilim bu yönde olmuş. 1999 öncesinde, bazı dönemlerde iyi yapılar yapılmış bazı dönemlerde bir furya halinde dikkat edilmeden, beton kalitesine, demirine, projesine ağırlık verilmeden, hatta değişiklikler yapılarak, bir dönem var ki ?ok kötü inşaatlar üretilmiş. Dolayısıyla fark etmiyor, Türkiye'nin geneli aynı öl?üde."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!