Manifestoyu kaleme alan kim?

Focus dergisinin haberine göre, NSU'nun hayattaki tek üyesi olan Zschaepe'nin son üç yılda yazdığı yazılarını analiz eden Federal Suç Dairesi (BKA) uzmanları, örgütün ele geçirilen manifestosu ile yaptıkları karşılaştırmada, Zschaepe'nin rolünü kanıtlayabilecek güçlü bulgulara ulaşamadı.

BKA tarafından Münih Eyalet Yüksek Mahkemesine geçen ay gönderilen 23 sayfalık raporda, 2011 yılından bu yana tutuklu bulanan Zschaepe'nin son 3 yılda yazdığı 29 yazıyla NSU terör örgütünün hücre evinde 2011'de bulunan manifesto niteliğindeki belgenin ayrıntılı bir şekilde incelendiği kaydedildi.

KESİN OLARAK SÖYLENEMEZ
Raporda, BKA uzmanları tarafından metinler üzerinde yapılan kapsamlı inceleme sonucunda, Zchaepe'nin bu manifestoyu yazan kişi olduğu ya da bu metne katkıda bulunduğunun "kesin olarak söylenemeyeceği ancak bu ihtimalin de dışlanamayacağı" kaydedildi

NSU'NUN KARANLIK BAĞLANTILARI
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürdüğü ve çok sayıda soygun gerçekleştirdiği ileri sürülen NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle halen yargılanmakta olan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.

NSU cinayetlerinde kullanılan Ceska marka silah hücre evinde bulunmuştu.

Zchaepe, davada susma hakkını kullandığı için NSU cinayetlerine ilişkin birçok soru işareti yanıt bekliyor.

HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede Zchaepe'nin terör örgütünü kuran üç kişiden biri olduğu belirtiliyor ve cinayetlerden eşit derecede sorumlu olduğu kaydediliyor. Ancak işlenen cinayetlerde Zchaepe'nin olay yerlerinde olduğuna ilişkin görgü tanığı ifadesi bulunmuyor.

Terör hücresinin kullandığı evi ateşe veren Zchaepe hakkında ayrıca komşu katlarda yaşayanların can güvenliğini tehlikeye atmak ve kasten adam öldürmeye teşebbüs suçlamaları da bulunuyor.

NSU davasında Zchaepe'nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıkla suçlanan dört kişi daha yargılanıyor.

NSU'yu kuran neonazilerin, yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.

Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin, 4 Kasım 2011'den günler sonra imha edilmesi de kuşkulara yol açmıştı.