Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Frankfurt kentinde bulunan Schirn Sanat Müzesi’nde, Privat (Özel) adıyla açılan sergide mahremiyetin sınırları sorgulanıyor.
Federal Kültür Vakfı’nın desteği ile Mahremiyetin Sonu sloganıyla açılan sergide, aralarında Türk kökenli İngiliz sanatçı Tracey Emin’in de bulunduğu 30 sanatçının eserleri yer alıyor.
Cep telefonlarıyla çekilen fotoğraf ya da video filmlerinin anında internet sitelerine taşınmasıyla özel hayatların sınırlarının yıkıldığına dikkat çekilen sergi,
“Özel hayatın kalkması, özgürlüğün yeni tanımı mı?” sorusunu tartışmaya açıyor. Serginin bir bölümü alışılagelmiş, günlük hayattan tanıdığımız fotoğraflarla dolu. Sergiyi gezenler objelerin sergilendiği üç ayrı odanın girişinde, “Bu odada bulunan eserler çocuklar ve 18 yaş altındakiler için uygun değildir” uyarısı ile karşılaşıyor. Ancak bu odalara girenler için bir kimlik kontrolü yapılmıyor.
YÜZLERCE PORNO FİLM
Bu odalardan birinde Mike Bouchert’in, Adsız Video adlı eserinde yüzlerce porno filmi küçük kareler halinde altı metrelik dev beyaz perdeye yansıtılıyor. Nan Gölding’in eserlerinin sergilendiği odada ise cinsel ilişkiye giren insanların fotoğraflarına yer veriliyor.
ANNESİNİ FOTOĞRAFLADI
Yaş sınırı uyarısının bulunduğu üçüncü odada ise Leigh Ledare adlı sanatçının annesinin cinsel hayatını konu aldığı fotoğraflara yer veriliyor. Bu odanın girişinde sanatçının, “Annem benden ve kardeşimden daha genç erkeklerle birlikte olup yaşlılığa meydan okuyordu” yazısı dikkati çekiyor. Sergide yer alan filmlerin birinde sanatçı Stan Brakhage’nin 1959 yılında ilk çocuğunun doğumunun filmi de gösteriliyor.
Tracey Emin’in ‘yatağı’ da sergide
SCHIRN Müzesi’ndeki sergiye Türk kökenli İngiliz sanatçı Tracey Emin de yatak objesiyle katıldı. Estetik öğelerin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Emin, yatak çevresinde kirli prezervatif, doğum kontrol hapları, tampon, içki şişesi, bozuk para, boş sigara paketi, okunmuş gazete sayfaları, terlik gibi yardımcı objeler kullanmış. Duygularının çalışmalarına önemli oranda yansıdığını ifade eden Tracey Emin, facebook gibi sosyal medya sitelerinin çalışmalarına etkisi olmadığını ifade etti.
Duvarlar yıkılıyor
SERGİDE yer alan fotoğraflarda gelişen teknolojiyle birlikte cep telefonları ile çekilen fotoğrafların, yazılan mesajların anında sosyal medyada paylaşılmasının özel hayat duvarının ne kadar hızlı bir şekilde yıkabildiğini gözler önüne seriyor.
Özel zemin üzerine basılan fotoğraflarda cep telefonu ile kendi görüntülerini internet ortamında paylaşan genç kızların rahatlıkları gözlerden kaçmıyor. Fotoğraflar serginin de tanımlandığı gibi, Mahremiyetin Sonu olarak adlandırılıyor.
Ziyaretçilerin, “Özel dediğimiz nedir? Mahrem diye bir şey kaldı mı? Kalmalı mı?” soruları ile geride bıraktığı sergi 3 Şubat 2013 tarihine kadar gezilebilecek.