Güncelleme Tarihi:
Mahkemenin ABAD Kararı'nın sadece aktif hizmeti kapsadığını belirtmesini avukat Hüseyin, “ABAD Kararı'nda böyle bir açık ayrım yok. İdari mahkeme karar vermeye cesaret edemedi” şeklinde yorumladı.
Hamburglu avukat Mülayim Hüseyin'in Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Soysal Kararı'na dayanarak eşleri Almanya'da kendileri Türkiye'de bulunan iki müvekkilinin Almanca kursu için vizesiz Almanya'ya giriş için açtığı ihtiyadi tedbir davaları reddedildi. TIR şoförleriyle ilgili Soysal Kararı'nda ABAD hizmet amaçlı Almanya'ya girişlerde Türklerin vizeden muaf olduğuna karar vermişti. Mülayim Hüseyin bunun üzerine Murat Gül ve Arife Kahraman isimli iki Türk vatandaşının aile birleşim vizesi için şart koşulan Almanca kursu ve sınavını Almanya'da yapmak istediklerini ve kursa gitmenin bir hizmet alımı olduğunu belirterek müvekkillerine vizesiz giriş talebiyle Almanya Dışişleri Bakanlığı'na karşı ihtiyadi tedbir davası açmıştı.
MAHKEME: “PASİF HİZMET” ABAD KARARI KAPSAMINDA DEĞİL
Berlin-Brandenburg İdari Mahkemesi konunun davacılar için ihtiyadi tedbir kararı gerektirecek bir dezavantaj getirmediğini belirterek, normal bir dava açılabileceği yönünde sinyal verirken, Almanya'da dil öğrenmenin daha kolay olacağı gerekçesine karşı, bu kolaylılığı Türkiye'deki kursta gösterecekleri daha büyük bir gayretle aşabileceğini kaydetti.
Mahkeme gerekçesinde “ABAD Kararı sadece aktif hizmet özgürlüğünü kapsamaktadır, pasif hizmet konusunda bir yorum yoktur. Hukukçular arasında farklı görüşlerin mevcut bulunduğu pasif hizmet özgürlüğü ve buna dayanarak vize muafiyeti konusunda, kapsamlı zor hukuksal konular, geçici tedbir davasında değil, ancak bir ana davada kararlaştırılabilinir” dedi.
CESARET EDEMEDİLER
Avukat Mülayim Hüseyin kararla ilgili olarak, “Bir mahkeme kararlaştıracağı bir olayın hukuksal durumunun kolay veya zor olmasına, hukukçular arasında farklı görüşlerin bulunmasına veya da konunun ABAD, Federal İdare Mahkemesi veya Berlin Yüksek İdare Mahkemesi tarafınca bir ana davada kararlaştırılıp, kararlaştırılmamış olmasına dayandıramaz. Genelde her hukuksal konuda farklı çıkarlar çatışması yaşandığına göre, hukukçular arasında çıkar taraflarına göre farklı görüşler normaldir ve sürekli olacaktır. Ancak bu konu zordur, yüksek mahkemeler tarafınca henüz kararlaştırılmamıştır demesi, 'ben bu konuyu bilmiyorum, karar vermekte cesaretim yoktur' anlamına gelir. Bu Almanya Anayasası'nın madde 19 ile güvence altına aldığı hukuk ve yargı yoluna aykırı bir tutumdur. Ayrıca ABAD Soysal Kararı sadece aktif, yani hizmet verme konusunu kararlaştırmadı, hizmet özgürlüğünü ve buna dayalı serbest dolaşım hakkını kararlaştırdı. Müvekkillerimle karara itiraz edip, etmeyeceğimizi konuşacağım. Ben kendilerine ana dava açma tavsiyesinde bulunacağım” dedi.