Güncelleme Tarihi:
Avukat Özkan Arıkan, Mustafa Şahin ve Ramazan Uslubaş, Münih Eyalet Mahkemesi Başkanı Dr. Karl Huber’e protesto mektubu yazdı.
Mektupta şöyle denildi: “NSU davasına bir Türk gazetecinin dahi akredite edilmemesi, biz Dortmundlu Türk avukatları derinden yaraladı. Özellikle Dortmund’da Mehmet Kubaşık’ın öldürüldüğü büfenin önünde onun anısına açılan bir anıt var. Bizim çalışma ofisimiz de bu anıtın hemen yanında bulunuyor. Bu anıtın açılması bizde büyük umut uyandırmıştı.”
KABUL ETMİYORUZ
“Avukatlık mesleği Alman hukuk düzeninde önemli bir konuma sahiptir. Buradan yola çıkarak Türk basınının bu davada es geçilmek istenmesini kabul etmiyoruz. Her ne kadar resmi tutumunuzda sanki başka bir karar alınamayacağı itibarı varsa da sizlere anayasal eşitlik ilkesini hatırlatarak Mannheim Eyalet Mahkemesi’nde İsviçre uyruklu Kachelmann davasında İsviçre basınına özel yer ayrıldığını belirtmek isteriz. Gereğinin yapılacağını saygılarla belirtir, umudumuzu kaybetmediğimizi ifade etmek isteriz.”
İSVİÇRE’YE ÖZEL YER
Tecavüzden yargılanan ünlü hava raporu sunucusu Jörg Kachelmann duruşmasını çok sayıda basın mensubu izlemek istemişti. 130 kişilik mahkeme salonunda basın için 48 yer ayrılmış, ancak Kachelmann İsviçreli olduğu için bu ülke basını yoğun ilgi göstermişti. Bunun üzerine mahkeme İsviçreli gazetecilere özel yer tahsis etmişti.
Türkiye, Alman basınına kolaylık sağlamıştı
ANTALYA’nın Manavgat İlçesi’ndeki bir otelde tatil sırasında İngiliz kız 13 yaşındaki Charlotte M.’ye ‘Cinsel tacizde bulunduğu’ iddiasıyla lise öğrencisi Alman genci Marco W., İngiliz kızın annesi Heather Claire M.’nin şikayeti üzerine tutuklanmıştı. Antalya Kapalı Cezaevi’ne konulan Marco, tam 247 gün burada kalmıştı. Marco W. davasına Alman basını büyük ilgi göstermişti. Türk adaleti, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi gibi yapmamış, duruşma salonunu yabancı basına kapatmamış, aksine her türlü kolaylığı sağlamıştı. Alman basını, Marco W.’yi bütün duruşmalar boyunca takip etmişti. Her duruşmada 10-15 Alman gazeteci ve televizyon muhabiri, kameraman duruşmalara katılmıştı. RTL, N24, Bild, Ülzener gazetesinin muhabirleri, duruşmalar boyunca sık sık Antalya’ya gelmişti. Bazı televizyon kanalları canlı yayın bile yapmıştı.
İstenirse oluyormuş
NSU davasına bakacak olan Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi, başvuru sırasına göre basına yer verildiğini, yer dar olduğu için daha fazla gazeteci alamayacaklarını savunuyor. Mahkeme bu nedenle de Türk basınını alamadıklarını belirtiyor. Ancak Münih mahkemesinin tersini yansıtan örnek davalar da var.