Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da hükümetin küçük ortağı FDP Genel Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki, paralel toplumların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla mahalle başına düşen göçmen oranının sınırlandırılmasını önerdi. Welt TV’ye konuşan Kubicki, göçmen oranı için mahalle başına nüfusun yüzde 25’i gibi bir üst sınır getirilmesini istedi. Özellikle büyük şehirlerdeki bazı bölgelerde bunun mutlaka uygulanması gerektiğini belirten Kubicki, “Aynı zamanda mahallelerin birbirinden ayrılmasına yardımcı olmalı ve zorunlu ikâmeti yeniden getirmeliyiz. Fransa’da olduğu gibi banliyölerin gelişmesine izin veremeyiz, ancak paralel toplumların gelişmesini önlemek için bir şehirdeki bir mahallede yüzde 25’ten fazla göçmen bulunmaması gerektiğini belirtmeliyiz” dedi.
‘AFRİKA’YA GÖNDERELİM’
Bir dönem sıklıkla tartışılan ‘paralel toplum’ tartışmasına da değinen Kubicki, “Bugün Almanya sokaklarında gördüklerimiz, insanların anlaşılabilir bir şekilde belirli mahallelerde bir araya gelmeleri nedeniyle gelişen paralel toplumların sonucudur” dedi. Mültecilerin geri gönderilmesi konusunda da üçüncü ülkeleri öneren Kubicki, “Alman hükümetine sadece menşe ülkelerle değil, küçük bir ücret karşılığında insanları kabul etmeye istekli olduğunu bildiğimiz Afrika ülkeleriyle de görüşmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
KUBICKI’YE CDU’DAN DESTEK
Kubicki’nin önerisine CDU’dan destek gelirken, benzer bir öneriyi de CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann yaptı. Kubicki’nin mahalle başına düşen göçmen sayısının sınırlandırılması önerisini memnuniyetle karşıladığını belirten Linnemann, Welt TV’ye verdiği demeçte şunları söyledi: “Tartışma doğru. Danimarka’da da buna benzer adımların atıldığını görüyoruz. Ayrıca Almanya’da okullarda da göçmen kotası uygulanmalı. Bu uygulamaya okullarla başlayabiliriz. Özellikle Berlin’de yüzde 90, yüzde 95 oranında göçmen barındıran okullarımız var. Uzmanlar bunun yüzde 35 civarında bir yerde durması gerektiğini söylüyor. Çünkü o zaman her iki kesimin de katılımı olur. Bu da çok verimli olur. Bazı gençler okula başlıyor ve Almanca hiç bilmiyorlar. O zaman bir sorunumuz var demektir. İşte bu yüzden şunu söylemeliyiz; Okullarda yüzde 35 göçmen kotası doğru bir tartışma olacaktır.” Linnemann, ayrıca okul öncesi dil testi ve okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesini de savundu.