Güncelleme Tarihi:
8 Aralık 2021 tarihinde Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile ortaklık ederek göreve başlayan Sosyal Demokrat Partili (SPD) şansölye Olaf Scholz, savaş başladıktan 3 gün sonra Alman Ordusu’nun (Bundeswehr) donanımı ve araç, gereç ve silahların modernleştirilmesi için 100 milyar Euro hacimli ‘Özel Varlık Fonu’ oluşturulacağını ilan etti.
“Güvenlik olmadan özgürlük de istikrar da refah da olmaz. Devletin merkezi görevi, yurttaşlarının güvenliğini sağlamak ve korumaktır” dedi.
*
Almanya’nın ve Avrupa’nın güvenliği için Avrupa Birliği (AB), ABD ve NATO ile ilişkilerin geliştirilmesinin ve dayanışmanın artırılmasının kaçınılmaz olduğunu da vurguladı.
Başlangıçta Ukrayna’ya silah yardımında çekimser davrandığı halde, ABD ve bazı AB ülkelerinin bastırması üzerine, Scholz hükümeti de Ukrayna’ya tank, füze ve mühimmat gönderilmesine onay verdi.
Şansölye Scholz, hep “Ukrayna’nın yanındayız. Bu savaşı Putin kazanmamalı” dedi.
2005-2009 ve 2013-2017 yıllarında Federal Dışişleri Bakanlığı yapan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de Avrupa’nın savunma mimarisine Rusya’yı ortak etme politikasına verdikleri desteğin yanlış olduğunu itiraf etti.
On yıllar sonra Avrupa’da yeniden savaş tehlikesi yaşandığına dikkati çekerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘savaş çığırtkanı’ olduğunu söyledi.
‘SAVAŞA HAZIR HALE GELMELİYİZ’
Geçen yıl ocak ayında göreve başlayan Federal Savunma Bakanı Boris Pistorius da şu aşamada somut bir savaş tehlikesi görülmese de Rusya’nın 5 ila 8 yıl arasında herhangi bir NATO ülkesine saldırabileceğine dikkati çekti.
Bakan Pistorius, “Bir savaş tehlikesinin Avrupa’yı tekrar tehdit etmesi fikrine yeniden alışmak zorundayız. Bu şu anlama gelmektedir: Savaşa hazırlıklı hale gelmeliyiz. Kendimizi savunabilecek durumda olmalıyız. Alman ordusunu da toplumunu da buna hazır hale getirmeliyiz” dedi.
Geçen yıl mart ayında göreve getirilen Alman Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer de Alman askerlerin Afganistan’da, Mali’de, Balkanlar’da görev aldıklarını hatırlatırken, “Bundan sonra kendi ülkemizi ve NATO ülkelerini de savunmamız gerekebileceği olasılığını da göz önünde bulundurmalıyız” dedi.
Breuer, Alman ordusunun 5 yıl içinde savaşabilecek konuma gelmesi için gereken her türlü girişimde bulunacaklarını ilan etti.
Tabii Alman ordusunun çok daha iyi teknolojik donanıma ihtiyacı olduğunun da altını çizdi.
*
Ancak bu hedefe ulaşılması o kadar da kolay olmayacak gibi gözüküyor.
2022 Savunma Raporu’nda Alman ordusunda personel sıkıntısı yaşandığı yer alıyor.
Kışlaların çoğunun içler acısı durumda olduğuna yer veriliyor.
Federal Meclis Savunma Sorumlusu Eva Högl, “Bırakın lüksü, birçok kışlada tuvaletler girilemez, duşlar çalışmaz durumda. İnternet bağlantısı bile yok” diyor.
Federal Savunma Bakanlığı adına hazırlanan gizli raporlarda, ağır savaş silahları ve ekipmanları çok eski olduğu için onarılmalarının anlamsız olduğuna yer verildiği bile ileri sürüldü.
Herkese açık resmi verilere göre ise Alman ordusuna ait 339 uçak ile 303 helikopterin çoğu havalanacak durumda değil.
Alman Deniz Kuvvetleri’ne ait gemilerin büyük bir bölümü de denize açılacak durumda değil.
350 tankın sadece 150’si işler vaziyette.
CARSTEN HAKLI ÇIKTI
Önceki yaz Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Rheinmetall Savunma Sistemi şirketinin imal ettiği Puma tipi zırhlı araçların önünde gururla poz veren Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, Rusya’ya karşı caydırıcı bir güç olarak kurulan Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’ne (VJTF) gönderecekleri sözünü verdiği 18 adet Puma zırhlı araçların hepsinin de işe yaramadığı ortaya çıktı. Yani herkesin ‘Made in Germany’ (Alman yapımı) diye öve öve bitiremediği ve satın almak istediği Alman tanklarının, zırhlı araçlarının bile kullanılamayacak durumda olduğu resmen itiraf edildi.
Ve NATO’ya hep eleştirisel yaklaşan Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi olasılığına dikkati çekerek, “Bizim Avrupalılar olarak köşeye çekilip ‘Nasıl olsa Amerika yapar’ deme zamanımız geride kaldı” diyen Alman Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer’in haklı olduğunun sinyalleri gelmeye başladı.
*
Cumhuriyetçiler’in başkan adayı Trump’ın Güney Carolina’daki mitingde, başkanlığı döneminde bir NATO ülkesi liderinin kendisine “Mali yükümlülüklerimizi yerine getiremezsek ve Rusya bize saldırırsa ne yaparsınız?” diye sorduğunu ve kendisinin de “Sizi korumaya gelmeyiz. Hatta Rusya’yı dilediğini yapması için teşvik ederim” yanıtını verdiğini söylemesi, Almanya’da tedirginliği daha da artırdı.
Her ne kadar Trump’ın bu yaklaşımı ve ABD’nin NATO’yu terk etmesi fikri hiç de yeni olmasa da Almanya’da Avrupa’nın kendi savunma sistemini oluşturması tartışmalarını yeniden tetikledi.
Tabii bu yöndeki tartışmalar hiç de yeni değildir.
Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakından bu yana AB ülkelerinde bu yönde tartışmalar süregelmektedir.
Hatta Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel, başta Fransa olmak üzere bazı AB ülkeleri liderleriyle görüşmelerde bile bulunmuştur.
Ama şimdiye kadar atılmış somut bir adım yoktur.
Bu da Putin gibi ‘savaş çığırtkanları’nı cesaretlendirmektedir.