Ludwigshafen'de anma töreni

Güncelleme Tarihi:

Ludwigshafende anma töreni
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2009 10:02

Ludwigshafen'de bir yıl önceki yangında ölen 9 Türk için anma töreni düzenlendi. Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Türkler'in Almanya'yı da vatan olarak benimsediklerini söyledi. Bakan Böhmer, acıların tazeliğini koruduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Almanya'nın Ludwigshafen kentinde 3 Şubat 2008'de meydana gelen yangında ölen 9 Türk, törenle anıldı. Törenden sonra Ludwigshafen Belediyesi'nde, Türk ve Alman yetkililerin katıldığı bölgesel uyum zirvesi gerçekleştirildi. Tören çerçevesinde Mevlana Camii'nde de, ölenler için mevlit okundu. Belediyenin düzenlediği anma töreni, Kültürevi DasHaus'ta yapıldı. Törende, Hosneva Grubu'ndan Mehmet Ungan, Yunus Emre ve Mevlana'dan ilahiler okudu.

Yakınları katıldı

Daha sonra Ludwigshafen Anakent Belediye Başkanı Dr. Eva Lohse, Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Federal Hükümetin Uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Hessen İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Roger Lewentz, Speyer Katolik Kilisesi temsilcisi Dr. Tobias Specker, DİTİB Diyalog görevlisi Bekir Alboğa ve yangın faciasına yakınlarını kaybeden Kamil Kaplan birer konuşma yaptılar. Kaplan ve Karakaplan ailesinin tüm fertlerinin katıldığı törende Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey'ın yanı sıra, aralarında Almanya Türk Vatandaşları Konseyi Başkanı Dr. Yaşar Bilgin'in de bulunduğu çok sayıda sivil toplum temsilcileri, Türk işadamları, yerel politikacılar ile çok sayıda Türk ve Alman hazır bulundu.

Lohse: O günü unutamıyorum

Anma töreninin açış konuşmasını yapan Ludwigshafen Anakent Belediye Başkanı Dr. Eva Lohse, törene çok sayıda kişinin katılmasının hem yangında yakınlarını kaybeden aileler hem de Türk ve Almanlar arasındaki dayanışma adına iyi bir işaret olduğunu söyledi. Törene gelirken bir yıl önce yangın faciasının meydana gelen binanın önünden geçtiğini ve o günlerde yaşananların tek tek gözünün önüne geldiğini kaydeden Lohse, “Bugün hem yakınlarını kaybeden ailelerle birlikte korkunç olayı anmak, hem de yanan binadan 47 kişiyi sağ olarak kurtaran polis, itfaiye ve tüm kurtarma ekiplerine teşekkür etmek için biraraya geldik” dedi.

Örnek dayanışma

Yangın faciasından sonra Ludwigshafen'de örnek bir dayanışmanın sergilendiğine işaret eden Lohse, belediyenin açtırdığı bağış hesabında biriken 270 bin Euro'yu aşkın para ile mağdur ailelere acil yardımda bulunulduğunu belirterek, “Şimdi bu ailelerin çocuklarının eğitimi için destek vereceğiz. Türk hemşerilerimiz ile birlikte bağışta bulunan Almanlar, bir yandan mağdur ailelere yardım etmek öte yandan da, Türk hemşerilerimize 'Siz de bizdensiniz ve kentimizin bir parçasısınız' mesajını verdiler. Ben de Türk ve Almanlar arasındaki dostluğun daha çok pekişmesini diliyorum” dedi.

NE DEDİLER?

Teşekkür etti

Rheinland Pfalz Eyaleti İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Roger Lewentz de, törende yaptığı konuşmada, eyalet hükümeti olarak yangında yakınlarını kaybeden ailelerin yanında olduklarını belirterek, “Kurtarma çalışmalarına katılanlara bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Sabır diliyoruz

DİTİB Diyalog Görevlisi Bekir Alboğa da, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği olarak, sadece dua etmekle kalmayıp, yangından yakınlarını kaybeden ailelere maddi yardımda da bulunduklarını belirterek, “Böylelikle mağdur ailelerin acısını hem maddi hem de manevi destekle bir nebze olarak dindirmeye çalıştık. Ölenlere Allahtan bir kere rahmet, geride kalan aile fertlerine de sabır diliyoruz” dedi.

Daha çok birleşelim

Speyer Katolik Kilisesi'nin İslamiyet ilişkileri görevlisi Dr. Tobias Specker "Bugün burada, yangın faciasından bir yıl sonra farklı kültür ve düşünceler olarak biraraya geldik. Ama ortak yanımız, yangında hayatını kaybedenleri birarada anıyoruz. Bu birliktelik bu şehirde yaşamak için önemli bir örnek. Ama bunun için birbirimize gidip gelmeliyiz ve komşuluk ilişkilerimizi geliştirmeliyiz.

Büyükelçi Ahmet Acet: Uyum için güven ve huzur şart

Geçtiğimiz yıl bugün Ludwigshafen'de yaşanan trajik yangında hayatlarını yitiren 9 vatandaşımızın ebediyete intikallerinin birinci yıldönümünde kendilerini anmak ve yangından sonra hayatları değişen mağdur ailelerin acısını paylaşmak, onlarla dayanışma içide olmak için buradayız. Yaşadıkları büyük sarsıntıya rağmen hayata tutunan, acılarının herhangi bir çevre tarafından suiistimal edilmesine izin vermeyen, en kederli günlerinde dahi toplumsal barış çağrısında bulunarak kararlı bir duruş sergileyen ailelerimize bu olgun tutumları ve sağduyuları için Türk ve Alman toplumları olarak teşekkür borçluyuz.

Buradaki Türk toplumu Almanya'yı da vatanları olarak benimsemiştir. Türk toplumunun Almanya'ya entegrasyon sürecinin gerçekleşmesi için Türk toplumunun kendisini güven ve huzur içinde hissetmesi vazgeçilmez bir ön koşuldur. Alman makamlarının bu ortamın sağlanması için gerekli adımları attıklarından kuşkumuz yoktur. Yangında hayatlarını kaybedenler için Allah'tan rahmet, burada bulunan aile fertlerine sabır diliyor ve kendilerini sevgiyle kucaklıyorum.

Maria Böhmer: Acı tazeliğini koruyor

Bir yıl önce meydana gelen yangın faciası, anılar tazeliğini koruyor. Facia anı, kurtarma çabaları, dayanışma dalgası ve birbirimize el uzattığımızı unutmuyoruz. Yakınlarını kaybeden ailelerin acısı ve yası bitmeyecektir. Birkaç gün önce görüştüğümüz Kamil Kaplan bana, acısının ve kafasındaki soru işaretlerinin bir türlü silinmediğini söyledi. Politikacılar olarak mağdur ailelerin yanındayız. Bugünkü törene katılarak, yangında hayatlarını kaybeden dört kadın ve beş çocuğu unutmadığımızı ve aileleriyle acılarını paylaştığımızı göstermek istiyoruz. Başbakan Sayın Angela Merkel'in de, bir kez daha üzüntüsünü dile getirdiğini size bildirmek istiyorum. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan da, bir yıl önce Ludwigshafen'e gelerek, güven duygusunun gelişmesine katkıda bulundu. Bir yıl önce zor anlar ve gerginlikler yaşadık. Bugün de zaman zaman yanlış anlamalar, sorunlar ve endişeler bir takım zorluklar karşımıza çıkıyor. Birbirimizi daha iyi anlamamız ve birbirimize daha yakın olmamız gerektiğini, o zaman gördük.

Bakan mesaj gönderdi

Yurtdışındaki Türkler'den sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, anma törenine mesaj gönderirken “Facianın acısını hala içimizde taşıyoruz. Yangında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerinin ve yakınlarının derin üzüntüsünü derinden paylaşıyoruz. Yangın faciasının haberini aldığımız andan itibaren şahsım ve Sayın Başbakanımız bizzat olay yerine gelerek yetkilileri ile görüşmek suretiyle Ludwigshafen kentindeki vatandaşlarımızın acısını hafifletmeye çalıştığımız hatırlanacaktır. Yangının çıkış sebebinin akıllarda hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde aydınlığa kavuşturulması için konunun yakın takipçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Ludwigshafen faciası gibi olaylarda kendinizi yalnız hissetmemeniz için devlet olarak bundan sonra da yanınızda olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ludwigshafen yangın faciasında hayatlarını yitiren vatandaşlarımıza Tanrı'dan rahmet ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum.”

Unutmak mümkün değil

Ludwigshafen'deki yangında ölen 9 Türk için düzenlenen anma törenine katılan minik Onur'u kurtaran polis Uwe Reuber, çok farklı duygularda olduğunu belirterek, “Yangın olayını unutmam mümkün değil. Karnaval dolaysıyla olay mahallinde bulunuyorduk. Çok kısa bir süre içinde karnaval sevincimiz, faciaya dönüştü. Çok korkunç manzaralarla karşılaştık. Ekip olarak hemen müdahale ettik. Ben kurtarma ekibinden sadece biriydim. Yanan evin önünden geçmemeye gayret ediyorum. Kaplan ailesiyle sürekli görüşüyorum. Özellikle minik Onur'u gördüğümüz zaman çok mutlu oluyorum. Onur'un da bir gün olup bitenleri öğrenebileceği için çok mutluyum" dedi. Yangın sırasında binanın üçüncü katında oturan Kamil Kaplan, alevler arasında yeğeni Onur'u pencereden bırakmış ve minik çocuk aşağıda duran Reuber'in kucağına düşmüştü.

Kamil Kaplan: "Acımız çok derin"

Facia'yı dün gibi hatırladığını belirten Kamil Kaplan "Yangında, eşimi, annemi ve iki kızımı kaybettim. Acımızı hala çok derinden hissediyorum. Bir yıl önce yaşadığımız olayı unutmamız mümkün değil. Bize o gün ve hala yardım eli uzatanlara teşekkür ediyorum. Maalesef yangının çıkış nedeni henüz aydınlığa kavuşturulamadı. Facia aydınlatıldığı zaman kendimizi daha iyi hissedeceğiz. Umarım o zaman tekrar eski huzurumuza kavuşabiliriz. 3 Şubat 2008'de bizleri yalnız bırakmayan herkese tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Mezarları başında anıldılar

Yangında hayatını kaybeden 9 Türk, ölümlerinin birinci yılında Gaziantep’te mezarları başında anıldı. Asri Mezarlıkta düzenlenen törende yakınları, Türk Bayrağı açarak Medine Kaplan’ın mezarı ile diğer mezarlara karanfil ve gül bıraktılar. Kuran-ı Kerim ve duaların okunmasının ardından Medine Kaplan’ın kız kardeşi Saibe Küplü göz yaşına boğuldu.


Faillerin bulunmaması hepimizi üzmektedir

Berlin'de temaslarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ludwigshaven yangını ile ilgili, “Faillerinin bulunmaması ve dosyanın netice alıcı noktaya gelmemesi hepimizi üzmektedir. Ama Alman Hükümeti'nin gereğini yaptığını da düşünüyorum. Çünkü bu konunun hiçbir hükümet tarafından rastgele ele alınacak bir konu olmadığı inancındayız. Ama dosya gelişebilecek yeni deliller karşısında her zaman açık kalmalıdır” dedi.

Yangın nasıl olmuştu?

Ludwigshafen’de 3 Şubat günü geleneksel karnavalın yapıldığı cadde üzerinde bulunan ve akraba olan 4 ailenin oturduğu binada karnavalın hemen ardından saat 16.30 sularında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. 4 katlı binanın birinci katında başlayan yangın, merdivenlerin de ahşap olmasının etkisiyle kısa sürede tüm binayı sardı. Binada bulunan Özkaplan, Çalar, Karakaplan ve Özkaplı ailelerinden oluşan Türkler yangını farkedince can derdine düştü.

Yangının büyümesi üzerine canlarını kurtarmak telaşına düşen Türkler’den bazıları pencereden aşağı atladılar. Ertesi gün sabaha kadar süren yangın yerine ilk gelen Ludwigshafen polisi olmuş ve polislerin büyük gayretiyle bina sakinlerinin büyük bölümü kurtarılmıştı. Daha sonra olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu yangın ancak bir gün sonra tamamen söndürülebilmişti. Savcılık açıklamasında yangının bodrum katında başladığı ve içten içe yandığını bildirmiş ancak yangına neyin neden olduğunu saptanamamış ve dosya kapatılmıştı.

YANGINDA ÖLENLERİN İSİMLERİ

Belma Özkaplan (22),
Döne Kaplan (21),
Hülya Kaplan (31),
Medine Kaplan (48), Kamil Kaplan (3),
Dilara Kaplan (11),
İlyas Çağlar (3),
Kenan Kaplan (2)
Karanfil Kaplan (4)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!