LÖSEV Berlin’de de çocuklara umut olacak!

Güncelleme Tarihi:

LÖSEV Berlin’de de çocuklara umut olacak
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2024 10:50

Birikimlerinden lösemi hastası dünya çocuklarının da yararlanması için LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) ilk yurt dışı şubesini Berlin’de açtı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’de o dönemlerde çok yüksek olan lösemiden ölümleri azaltmak, ailelerinin parası olmadığı için ölüme terk edilen çocukları yaşatmak hedefiyle 1998 yılında kurulan ve yıllar içinde edinilen birikim, tecrübe ve bilimsel araştırmalar sayesinde bu hastalığı yenme oranını yüzde 94’lere yükselten LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı), dünyaya açılmak ve dünya çocuklarına da hizmet vermek için yurt dışında ilk şubesini Berlin’de açtı. Çocuk doktoru olan ve lösemili çocuklara yardım edebilmek için ikinci bir ihtisas yaparak Pediatrik Hematolog (çocuk kan hastalıkları) dalında da uzmanlık alan LÖSEV ve LÖSANTE Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı olan Dr. Üstün Ezer, hedeflerinin Almanya’daki, dünyanın çeşitli kesimlerindeki lösemili çocukları yaşatmak, ailelerine yardımcı olmak olduğunu söyledi.

LÖSEV Berlin’de de çocuklara umut olacak
‘HERKESE KAPIMIZ AÇIK’
Başkent Berlin’de Alman yasalarına göre ‘LÖSEV Stiftung GmbH’ adı altında kurdukları vakıf üzerinden ülkede yaşayan Türkiye kökenli çocukların yanı sıra Alman veya başka uluslardan çocuklarla ailelerine ulaşmayı hedeflediklerini de vurguladı. Dr. Üstün Ezer, “Almanya’da bize başvuran ailelerin lösemili bütün çocuklarının bu imkânlarımızdan yararlanmalarını istiyoruz. İşte bunun için buradayız. ‘Türkiye’de tedavi olmak istiyorum, Türkiye’ye gelmek istiyorum’ diyen herkese kapımız açık. Ama ‘Ben burada tedavi olmak istiyorum, burada imkânlarım daha iyi’ diyenler için de başka olanaklar sunacağız. ‘Beni gezdirin, seyahate götürün, doğum günümü kutlayın’ diyenlere de yardım edeceğiz. 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda bir şeyler yapın, beni Türkiye’ye, İngiltere’ye seyahate götürün’ diyenlere her türlü desteği vereceğiz. 15-20 çocuk bir araya gelip ‘Eğitim alalım, sanat öğrenelim, resim yapalım, seramik çalışmaları yapalım’ derlerse de yardım edeceğiz. Bu çocukların anneleri de bir araya gelip bir şeyler yapmak isterlerse, onlara da yol göstereceğiz, atölyeler açacağız. Bu birliktelik çocukları da güçlendiriyor, kendilerine güvenlerini de artırıyor ve bu sayede hastalığı da yeniyorlar. İşte bu nedenle Almanya’dayız. Bu dünyaya açılan bir kapı olacaktır. Bizi arasınlar, bize ulaşsınlar” dedi.TAM BİR BAŞRI ÖYKÜSÜ
Çocuk doktoru olarak çalışmaya başladığı dönemlerde, 1990’lı yıllarda lösemi hastalarının hemen hemen hepsinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Dr. Üstün Ezer, “Kurtuluşu yok deniyordu, ama bir yandan da çok sayıda çocuk hasta geliyordu. Biz bu başarısızlığın nedenini araştırdığımız zaman çocukların lösemiden değil, ağırlıklı olarak enfeksiyondan öldüklerini saptadık. En büyük ölüm nedeni enfeksiyondu. Kanama ve beslenememe ölüm nedenleriydi. Ailelerin maddi yoksullukları ve parasızlık, lösemili çocukların ölümüne yol açıyordu. Bir de umutsuzluk ve karamsarlık vardı. Saçları dökülen, ağızlarında yaralar çıkan çocuklar ilaç tedavisi sırasında kendilerini kamyon çarpmış, balyozla kendilerine vurulmuş gibi hissediyorlardı. O dönemlerde anneler çocuklarının yanlarına alınmıyordu. Bu yüzden daha tedavi bitmeden özellikle Anadolu’dan gelen babalar, ‘Biz çocuğumuzu götürüyoruz’ derlerdi. Bizim ‘Daha tedavi bitmedi, bekleyin’ demelerimizi dikkate almazlardı. ‘Nasıl olsa yanındaki çocuklar öldü, o da ölecek. Burada beklemenin anlamı yok’ diyorlardı. Evde ölsün, Allah verdi, Allah alır’ diyorlardı. Ben de öyle bir noktaya geldim ki biraz da tek başıma kaldım ve dedim ki ‘Bu böyle olmaz. Siz bir mimar olarak bir bina yapıyorsunuz ve bu bina yıkılıyor. Haydi yenisine. Başlıyorsunuz o da yıkılıyor. Yol ayırımına geldik. Hem doktor olarak hem de insan olarak o çocukların ölmesi beni derin üzüntüye boğuyordu. Kendi kendime ‘ya bu mesleği bırakıp başka bir iş alanına geçeyim, ya da bu işi düzelteyim’ dedim. İşte o zaman 1998 yılında 3 doktor arkadaş ile iki lösemili çocuğun babası bir araya gelerek bu vakfı kurduk” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

AÇILIŞI DEMİREL YAPTI
Vakfın açılışını dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yaptığını söyleyen Dr. Üstün Ezer, “Cumhurbaşkanı Demirel, bizlere ‘Ben yanınızdayım’ dedi. ‘Belli ki güzel bir iş yapacaksınız’ dedi. Petkim’in (Petro Kimya) boş bir binası vardı. O zamanlar özelleştirmeler de başlıyordu. Gaziosmanpaşa’daki o binayı bizim almamızı önerdiler. Biz de Sayın Demirel’e söyledik bunu. O da bir yazı yazdı ve bina bize verildi. Biz de oraya hastane yaptık. Tabii Sayın Demirel’in önemli desteği ve halkımızın bağışlarıyla. Ve biz bu hastanede ücretsiz tedaviye başladık. Sistemimiz ve araştırmalarımız sayesinde lösemi hastalarını sağlıklarına kavuşturma oranımızı 2016 yılında yüzde 90’a ulaştırdık. İşe başladığımız dönemde başarı oranı yüzde 10 civarındaydı, şu anda yüzde 94’ü bulduk. Hedefimiz bu başarı oranını yüzde yüze çıkarmak” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!