Londra'da kadınların sorunları tartışıldı
Güncelleme Tarihi:
Kadınlara yönelik şiddet ve karşılaşılan diğer sorunlar, İngiltere Parlamentosu Lordlar Kamarasında düzenlenen bir konferansta ele alındı.
İNGİLTERE'de Lordlar Kamarası'nda düzenlenen konferansta, kadınlara yönelik şiddet ve karşılaşılan diğer sorunlar tartışıldı. "Terörizm ve Şiddet Karşıtı Kadınlar - Diyalog ve Diplomasiyle İlgilenmek" başlıklı konferansa Kent Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Gülnur Aybet, Sri Lankalı gazeteci Farah Mihlar, İranlı yazar Sanem Naraghi Anderlini ve Bradford Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Hilary Rose konuşmacı olarak katıldı.
Aile içi şiddet
"Society Outreach" adlı kuruluşun düzenlediği ve Lord Ahmed’in yönettiği konferansta, aile içi şiddete maruz kalan kadınlar, savaş mağduru kadınlar, dini, kültürel, toplumsal ve etnik nedenlerle kıyafet özgürlüğü ve yaşama biçimi kısıtlanan kadınlar ve sorunları tartışıldı.
Kent Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Gülnur Aybet konuşmasında, kadınların savaşlardaki rolüyle ilgili bilgi verdi. British Akademi için Bosna’da barış süreci ve NATO’nun bu süreçteki rolünü araştıran Dr. Aybet konuşmasında, profesyonel askerlik ve kadın askerler konularına da değindi.
Savaş mağduru
Gazeteci Farah Mihlar da, savaş mağduru kadınların sorunlarından bahsederek, günümüzde devam eden 19 farklı savaşın en büyük mağdurunun kadınlar olduğunu söyledi. Kongo Cumhuriyeti ve Bosna’yı örnek gösteren Mihlar, tecavüzün savaşta kullanılan bir silah olduğunu, bu suçu işleyen askerlerin, savaş suçlusu olarak ceza görmesi gerektiğini kaydetti. Mihlar, aile içi şiddete de dikkat çekerek, yapılan son araştırmalara göre aile içi şiddete maruz kalan kadınların sayısının her geçen gün arttığını bildirdi.
Haklarımız gasp ediliyor
Amerika’da yaşayan İranlı yazar Sanam Naraghi Anderlini ise, İranlı kadınların son 30 yıldır haklarının ellerinden alındığını belirterek, kıyafet ve davranışları söz konusu olduğunda kendilerine diretilen şekilde hareket etmeleri yönünde kurulan baskıyı anlattı.
İsrail-Filistin sorununa da değinen Naraghi, "iki ülke kadınlarının uzun yıllar önce bir araya gelerek barış için çeşitli çözümler ürettiklerine, ancak savaşları yapan erkeklerin, bu çözümleri yeni yeni gördüklerine" dikkat çekti.