Laschet bizden biri oldu

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet, kelimenin tam anlamıyla "bizden" biri. Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) Partili Bakan beş yıl önce "Uyumun başına geçirildiğinde" "Aman tanrım, bu işin altından nasıl kalkacağım?" diye düşünmüş. Sonra Türkleri tanıdıkça Türk kültürünü de benimsemiş, ardından çay tiryakiliği, Beşiktaş taraftarlığı, kebap tutkusu gelmiş. Beş yıldır bakanlık yapıyor. Bu süre içinde eyalette gezmediği Türk derneği neredeyse kalmadı. Hele ramazanlarda neredeyse 30 gün boyunca iftar sofrasında Türklerle oruç açtı. Her ramazan kilo aldığını anlatan Laschet, "Artık iftarlar Alman toplumunun da bir parçası oldu. Biz Aachen'de CDU olarak iftar daveti verdik. Önce Arapça sofra duası ve Kuran okundu. Daha sonra papazlar da İncil'den bölümler okudular. İşte özlediğimiz tablo bu" diye konuştu.

Ben de oruç tutarım
Hıristiyan Demokrat olarak kendini İslama yakın hissettiğini de vurgulayan Laschet, "Semavi dinlere inanan insanlarız. Ortak değerlerimiz çok fazla. Ayrılıklardan daha da farzla birleştirici özelliklerimiz var. Mesela ben Paskalya'da oruç tutarım. Müslümanlar da ramazanda tutarlar. İnanan biri olarak inanları daha iyi anlıyorum ve iyi anlaşıyoruz."

Nasıl Beşiktaşlı oldu
"Ben Aachenliyim. Küçük de olsa bir kulübümüz var. 20 yıl önce Mustafa Denizli bizim antrenörümüzdü. O zaman tanıştık. Şimdi Beşiktaş'ı, yani benim ikinci takımımı çalıştırıyor. Daum da Fenerbahçe'de... Ama benim gönlüm Karakartal'da.

Cem Özdemir çok sevdiğim bir dostum. Sık sık buluşuruz. Bana Beyiktaş'ın çok köklü bir kulüp olduğundan bahseder. Bir şey beni çok etkiledi. "Centilmen bir taraftarı vardır. Yenilse de gider rakibini tebrik ederler" demişti. Bu yüzden Beşiktaşlı oldum. Geçen hafta Fenerbahçe'ye yenildik. Ama olsun."

Türkleri babamla tanıdım
1961 yılında doğdum. Yani göçmen Türk işçilerinin Almanya'ya gelişleriyle benim gelmem aynı yıla rastlıyor. Çocukluğumda Türk çocukları yoktu. Benim gençlik yıllarımda aileler de gelmeye başladı. Daha sonra Türk arkadaşlarım oldu. Türklerle ilk temasım babam aracığıyla oldu. Babam madenciydi, sonra üniversiteye gitti. Öğretmen oldu. Sınıfında Türk çocukları vardı. Onları anlatırdı bize. Sonra okul gezisiyle Türkiye'ye İstanbul'a gitti. 1970'li yıllardı. Çok etkilenmiş, döndüğünde sürekli İstanbul'u anlattı. Ben o zaman Galatasaray kulübünün bir adası olduğunu öğrenmiş ve çok şaşırmıştım.

Bakan Özkan'la hikayemiz aynı
CDU'lu Aygül Özkan'ın bakan olmasını büyük bir mutlulukla karşıladığını anlatan Laschet, "Benim babam madenciydi. Aygül'ün ise terzi. İkimiz de aynı koşullarda büyüdük. Ben bakan oldum sonra da o. Bakan olmadan önce de sürekli konuşurduk. Benden göç konusunda daha deneyimli olduğu için sürekli ona danışırdım. Şimdi sıra bende. O da bana bakanlık konusunda danışacak ve tecrübelerimi onunla severek paylaşacağım.