Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, başta astım, saman nezlesi ve egzama olmak üzere alerjik hastalıklarda son senelerde görülen artışın bir nedeninin de küresel ısınma olduğunu söyledi. Prof. Dr. Küçükusta, 'Küresel ısınma nedeniyle bitkilerin polen zamanlarının uzaması ve atmosfere daha çok polen yaymalarının önümüzdeki senelerde polen alerjilerinde ciddi artışlara yol açması bekleniyor" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ANKAya yaptığı açıklamada özlemle beklenen baharın alerjik rahatsızlıklar ile birlikte geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Küçükusta, hava kirliliğinin fazla olduğu endüstride ilerlemiş ülkelerde polen alerjisine daha çok rastlandığını belirterek, 'Özellikle de yoğun trafik olan bölgelerde yaşayan kişilerde polen duyarlılığı daha kolay oluşmaktadır. Elektron mikroskobu ile yapılan araştırmalarda, hava kirliliği olan yerlerde polenlerin egzoz ve dizel kurumları ile kirlenmiş olduğu gösterilmiştirö dedi. Kükürt dioksit, ozon ve azot oksitleri gibi hava kirliliğine neden olan maddelerin çeşitli mekanizmalarla etkili olduğunu bildiren Prof. Dr. Küçükusta, 'Bu maddeler alerjik olaylardan sorumlu olan immunglobulin E yapımını artırırlar. Solunum yollarında hücre hasarı ve ölümüne yol açarak alerjik iltihaba zemin hazırlarlar. Soluduğumuz havada bulunan alerjen maddelerin etkilerini kuvvetlendirirler" diye konuştu.
ÖNCE ALERJİ TESTİ YAPILMALI
Hangi polenlere alerjik olunduğunu bilmek için bir alerji testinin yaptırılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, 'Ülkemiz doğal bitki örtüsü bakımından çok zengindir. Topraklarımızda 9 binden fazla bitkinin yetiştiği saptanmıştır, fakat bunların ancak yüzde 10 kadarının alerjiye yol açabileceği tahmin edilmektedir" dedi.
ALERJİYİ EN ÇOK YARATAN POLENLER
Prof. Dr. Küçükusta genel olarak, alerjiye en çok polenlerin neden olduğunun bilindiğini belirterek polenlerine alerjik olunan bitkilerden ise uzak kalınması gerektiğine işaret etti. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta şöyle konuştu:
'Polenlerden ve yarattıkları olumsuzluklardan korunmak için evinizin kapı ve pencerelerini sıkıca kapayın, evde ve arabanızda polen filtreli klimalar kullanın, evinizdeki polen miktarı çok fazla ise hava temizleyicilerden yararlanın, polenlerin atmosferde yoğun olarak bulundukları zamanlarda -yani sabahın erken saatleri ile sıcak, kuru ve fırtınalı havalar gibi zamanlarda- dışarı çıkmamaya özen gösterin, mutlaka dışarı çıkmanız gerekiyorsa, ağzınızı ve burnunuzu koruyan maskelerden yararlanın, polen mevsimi, açık havada spor ve egzersizden kaçının, polen zamanı ağaçlık, çimenlik yerlere seyahat etmeyin, deniz kenarlarını tercih edin, dışarıda mutlaka güneş gözlüğü kullanın ve eve gelince gözlüğünüzü bol su ile yıkayın, şapka takın, takmıyorsanız, saçlarınızı yatmadan önce mutlaka yıkayın, çünkü saçlarınıza çok miktarda polen yapışmış olabilir ve günlük kıyafetlerinizi eve gelir gelmez, yatak odası dışında bir yerde hemen değiştirin."
ÇAPRAZ REAKSİYONLARA DİKKAT
Aynı aileden olan bitki türlerinin polenlerinin yapısı birbirlerine benzediği için, alerjik bir kişide aynı aileden pek çok bitkiye birden alerji saptanacağını bildiren Prof. Dr. Küçükusta, 'Buna çapraz reaksiyon denir. Meselâ, huş ağacı polenlerine alerjisi olanların fındık ve kızılağaç polenlerine de alerjik olmaları mümkündür. Çapraz reaksiyonlara polenlerle meyveler arasında da rastlanır. Meselâ, huş ağacı polenlerine alerjik olanların yarısında elma ve fındığa karşı da alerji vardır, çünkü huş ağacı polenindeki proteinlerle elma ve fındıktaki proteinler birbirlerine çok benzerler" diye konuştu.