Güncelleme Tarihi:
FEDERAL Meclis olarak nitelenen Alman Parlamentosu'nun dünkü oturumunda, 8'i Türk, biri Yunanlı ve biri de Alman kadın polis olmak üzere 10 kişinin Nenonaziler tarafından katledilmesi ve bunun yıllarca ortaya çıkarılamaması gündeme geldi.
Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, oturumu kurbanlar anısına saygı duruşuyla başlattı. Lammert, Federal Meclis'te grupları bulunan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP), Yeşiller ve Sol Parti'nin ortaklaşa karara bağladığı önergenin bulunudğuna dikkat çekerken, şunları söyledi:
Utanç duyuyoruz. Federal ve eyaletlerde bu ülkenin güvenlik kurumlarının yıllardır planlı bir şekilde gerçekleştirilen bu cinayetleri ortaya çıkaramamasından ve engelleyememesinden utanç duyuyor ve özür diliyoruz. Bazı durumlarda kurbanların yakınlarından şüphelenilmesinden ve onların acı çekmelerine yol açılmasından da özellikle diliyoruz. Biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Hukuk devletinin tüm imkanlarını seferber ederek, kararlı bir biçimde üzerine giderek bu olayların ve perde arkasının tüm çıplaklığıyla aydınlatılmasını istiyoruz. Anayasamızda garanti edildiği şekilde bu ülkede yaşayan tüm insanların yaşam hakkına sahip çıkacağız. Hangi kökenden, dinden ve dünya görüşünden olursa olsun insanların yaşam haklarına göz dikilmesine kesinlikle gözyummayacağız.
TERÖRE YER YOK
Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Almanya'da teröre yer olmadığnın altını çizerken, “kahverengi terör bataklığını kurutacağız” dedi.
Bakan Friedrich, federal ve eyaletler düzeyinde güvenlik birimleri, Anayasa Koruma Teşkilatları arasında işbirliğini daha iyi koordine edeceklerini de dile getirdi. Almanya'da İslami teröre karşı bir bilgi merkezi oluşturduklarını ve sundan tüm birimlerin yararlandıklarını hatırlatan Friedrich, aynı şekilde aşırı sağla mücadele çerçevesinde zaman kaybetmeden bir “Aşırı Sağa Karşı Savunma Merkezi” oluşturacaklarını da yineledi. Bakan Friedrich, bu cinayetlerin aydınlatılması için hukuk devletinin tüm imkanlarını kullanacağı sözü de verdi.
DÖNER CİNAYETİ ÖFKELENDİRİYOR
SPD Federal meclis Grup Başkanı Frank-Walter Steinmeier, 10 yılı aşkın bir süre Neonaziler tarafından işlenen bu cinayetlerin ortaya çıkarılamamasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Steinmeier, “Bu inanılmaz bir durumdur. Utanç vericidir. Beni en çok öfkelendiren bir şey de bu cinayetlerden 'döner cinayeti' diye bahsedilmesidir. 'Döner cinayeti' ne demek? Bizimle ilişkisi yok, bu mafya mafyanın işi mi denmek isteniyor. Aşırı milliyetçilik, kin, nefret ve ırkçılık nedeniyle öldürülen bu insanlar bizim aramızdaki, bizim içimizdeki insanlardı.
Neonazi birliklerinin yıllarca sistematik bir biçimde işlediği bu cinayetler yalnız yabancılara değil, demokratik sisteme saldırıdır. Birlikte yaşama saldırıdır. Bu ülkede aşırı sağcılık olduğu yeni değildir. Bunu biliyorduk. Bu ülkede Neonazilerin neler yapabileecğini tahmin edebiliyorduk. Ancak güvenlik birimleri fark etmeden Neonazilerin böyle seri cinayetler işleyebileceğini hiç aklıma bile getiremezdim. Son dönemlerde 'sağduyulular ayağa kalkmalı' deniliyor. Ama bence sorumluların ve bu ülkede sorumluluk taşıyanların da da sağduyulu olması gerekir. Anayasa Koruma Teşkilatları güven krizi yaşamaktadır. Köstebeklerin olay yerinde bulunması veya cinayetlerden kısa süre önce olay yerini terk etmeleri ciddi şüpheler uyandırmaktadır” dedi.
Stenimeier ayrıca “Bu cinayetler kamuoyunun gözleri önünde aydınlatılmalı, Vatandaşlar da bunu izleme olanağı bulmalı. Herkesin önünde aydınlatılmalı bu cinayetler. Bu sorun küçümsenmemeli. Bu ülkede ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına yer olmamalı” diye konuştu.
NPD YASAĞI
Federal Adalet bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, aşırı sağcı Nenonazi yanlısı Almanya Milliyetçi Demokrat Parti'nin (NPD) yasaklanması tartışmalarının ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekitğini söyledi. Leutheusser-Schnarrenberger “Gün demokratların günüdür. Özgürlükçü, demokratik devletin temel ilkelerine sahip çıkmalıyız. Temel değerlerimize karşı olan her akıma sonuna kadar karşı çıkıp mücadele etmeliyiz. Hiçbir gözümüz kör değil. Hiçbir tehlikeyi küçümsemiyoruz. Başka kökenden dinden ve ulustan insanların yaralanmasına, öldürülmesine gözyumulması sözkonusu olamaz. Zaman kaybetmeden, neden bilgi akımı eksikliği yaşandığını ortaya çıkarıp gereken önlemleri alacağız” dedi.
Alman Bakan, NPD'nin yasaklanması için daha önceki dönemlerde yapılan ortak başvurunun Federal Anayasa Mahkemesi tarafından parti yönetiminde üst düzeyde “köstebekler” bulunduğu gerekçesiyle geri çevrildiğini hatırlatırken, ”Ortak yapılacak bir yasaklama başvurusunun yeniden geri çevrilmesine imkan kılmamalıyız. Başarılı olacağına emin olmadan böyle bir başvuruda bulunulmamalı” dedi.
TESADÜFEN ÇIKTI
Sol parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi, bu cinayetlerin güvenlik birimleri ve adalet makamları tarafından değil, iki aşırı sağcı teröristin ölümünden sonra tesadüfen ortaya çıkmasının utanç verici olduğunu söyledi. Bu cinayetlerin 'PKK işi', 'mafya işi' 'mendi aralarında hesaplaşma' gibi gerekçelerle geçiştirildiğine işaret eden Gysi, neden aşırı sağ unsuru aranmadığının hesabının sorulmasını da istedi.
Gregor Gysi, Federal İstatistik Dairesi'nin verilerinde 1990 yılından beri aşırı sağcılar tarafından 48 kişinin öldürüldüğün yer aldığını belirtirken, “Gazetelere göre öldürülenlerin sayısı 138'dir. Hatta Amadeos Vakfı'na göre 182 kurban verilmiştir. Demek ki resmi makamlar, aşırı sağcılar tarafından öldürülenlerin bazılarını onların hanesine yazmıyor” diyerek eleştirdi.
Gysi ayrıca, “NPD'de yıllardır köstebek vardır. Şu ana kadar köstebekler tarafından bir ihbar gelmemesi bu stratejinin yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Köstebeklerin çoğu ırkçı ve aşırı sağ görüşlüdür. Vergi paralarıyla bunların desteklenmesi kabul edilemez” dedi.
UTANÇ VERİCİ
Yeşiller Federal meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast da “Utanılacak bir durum. Ülkemizde insanların aşırı sağa karşı korumasız bırakılması utanç verici bir durumdur. Kurbanların kendileri ve yakınlarının zan altında bırakılması utanç verici bir durumdur. Eğer görmek istenseydi görüldü. İkinci Dünya Savaşı sonrası aşırı sağ yerine gözler aşırı sola çevrildi. Ve Aşırı sağ görmezden edildi. Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) neden bilinmedi. Paraların niçin toplandığı her tafrada köstebekler olmasına rağmen neden bilinmedi? Yürüyüşlerde açılan pankartlar neden görülmedi? 2009 da 'döner killer' (döner katilleri) şarkısı aşırı sağcılar arasında tanındı. Bunu Anayasayı Koruma Teşkilatı neden göremedi? Aşırı sağcılar bu müzikle cinayetleri kutladılar. Ama Anayasayı Koruma Teşkilatı görmek istemedi, eğer görmek isteselerdi eminim ki görürlerdi. İşte utanç verici olan budur.
DEMOKRASİMİZE SALDIRI
CDU Genel Sekreteri aşırı sağcılar tarafından işlenen bu cinayetleri “demokrasimize saldırı” olarak niteledi. Gröhe, “Aşırı sağcıların yıllarca gizlenerek eylemlerini gerçekleştirdiğini öğrendik. Irkçılık, aşırı sağ cinayetler hukuk düzenimize ve demokrasimize bir saldırıdır. Kahverengi terör ülkemiz için utanç vericidir ve ortak mücadele etmemiz gerekir. Soruşturmanın eksiksiz bir biçimde yürütülmesi ortak hedefimizdir. Güvenlik birimlerinin yaptıkları hatalar ortaya çıkartılmalıdır” dedi.