Güncelleme Tarihi:
Eker, kuraklığın daha ?ok hububat üretiminde etkili olduğunu belirtirken, buğday üretiminin 20 milyon tondan yüzde 14 düşüş ile 17,2 milyon tona, arpa üretiminin de 23,5 düşüş ile 9,5 milyon tondan 7,3 milyon tona düştüğünü hatırlattı.
Bütün ürünleri kalem kalem incelediklerini, "diğer tarım ürünlerinde fazla dramatik bir düşüş olmadığını" ifade eden Eker, şöyle konuştu:
"Tarımsal üretimde, kuraklıktan dolayı 5 milyar YTL kayıp var. Katma değer hari?. Ancak tarımdaki büyüme hep nispidir. Ge?mişte hi? 3 yıl üst üste pozitif büyüme olmamış. Bir yıl yağış iyi ise üretim artıyor. Ertesi yıl negatife düşüyor. Diyelim ki buğday üretimi önceki yıla göre 20 milyon tondan 19 milyon tona düşünce yüzde 5 düşme oluyor. Ertesi yıl 19,5 milyon ton olunca önceki yıla göre artmış olur. 2004, 2005, 2006'da ilk kez tarımda ü? yıl üst üste büyüme oldu."
DESTEKLEME PRİMLERİNİN AYNI TUTULMASI
Destekleme primi verilen yağlı tohumlarda prim miktarlarının ge?en yıl ile aynı tutulması, artırılmaması ile ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine Bakan Eker, büt?e imkanları ve ?ift?i gelirleri dikkate alınarak primlerin belirlendiğini söyledi.
"Destekleme primleri, hem büt?e imkanları hem de kayda giren ve üretilen ürün miktarı arttığı i?in, ge?en yılki düzeyde tutuldu" diyen Eker, primlerin belirlenmesinde, tarım ürünlerindeki genel fiyat artışının da etkili olduğunu vurguladı. Eker, şöyle konuştu:
"Primler belirlenirken birka? faktör etkili oluyor. Bir tanesi büt?e. Primi doğrudan ürüne veriyorsunuz. Hem kayıt altına alınan hem de elde edilen ürün miktarı arttık?a her yıl ödenen miktar artıyor. Bazen miktar öngöremeyeceğiniz şekilde artınca ödemede sorun oluyor. Mesela pamukta, sütte, bir?ok üründe bunu yaşadık. Bizim önceden planlanmış bir büt?emiz var. Fazla miktarda ürün gelince, ödenekler yetersiz kalıyor. Eldeki imkanlar yanında ürünlerin fiyatlarındaki artışa bağlı olarak üretici gelirlerini de dikkate alıyoruz."
Fiyatı artan ürünlerin primlerine fazla şey yapmadık. Zeytinyağında prim artışı oldu. Bir-iki tanesinde de primi indirdik."
Ge?en yıl, hayvancılık sektöründe destekleme kapsamındaki uygulamalar öngörülenin üzerine ?ıkınca, ödenekler yetersiz kalmış ve ödemeler bu yıla kalmıştı.
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ ?DEMELERİ
Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemeleri ve bu desteğin kaldırılması konusuna da a?ıklık getiren Bakan Eker, DGD'nin hi? bir zaman yılında ödenmediğine, yılı i?inde kayıt edilen üreticiye ertesi yıl ödeme yapıldığına işaret etti.
Başbakan'ın 2008 yılından itibaren DGD'nin ödenmeyeceğini a?ıkladığını hatırlatan Eker, şunları söyledi:
"2008 yılında ödenen, 2007 yılı desteğidir. 2008 yılı i?in 2009 yılında DGD adı altında ödeme yapılmayacak. Ama bizim belirlediğimiz, prim destekleri, girdi destekleri ödenecek. Alan bazlı girdi destekleri, gübre, mazot, hayvancılık, kırsal kalkınma destekleri ödenecek. Tarıma verilen destek artacak, azalmayacak, ama değişecek. Şu anda sadece arazi sahibinin aldığı desteği, artık üretici alacak. ?retim ve verimlilikle ilişki kurulacak."
?nceden tarımsal desteklerin yüzde 86'sını DGD oluşturduğunu, hem 2004 yılı Kasım ayında ?ıkarılan Tarım Stratejisi Belgesi'nde hem de bakanlık tarafından sonradan a?ıklanan belgelerde DGD'nin oranının düşürülmesinin öngörüldüğünü anlatan Bakan Eker, "Yüzde 30'lara indirdik, şimdi bunu kaldırıyoruz. Onun yerine başka destekler verilecek. Toplam destek miktarı azalmıyor. 5,3 milyar YTL, tarıma gidiyor."
Bakanlık verilerine göre, bu yıl 1,2 milyar YTL DGD, 845 milyon YTL mazot ve gübre desteği, 975 milyon YTL hayvancılık desteği, 1 milyar 104 milyon YTL yağlı tohumlar desteği, 710 milyon YTL hububat primi, 103 milyon YTL ?ay primi ödenecek. Kırsal kalkınma destekleri i?in de 180 milyon YTL kaynak ayrıldı.
Tarım reformu uygulama projeleri i?in 45 milyon, devlet destekli tarımsal sigorta hizmetleri i?in 55 milyon, sertifikalı tohum ve fidan destekleri i?in 62 milyon, ?ay budama tazminatlarının ödenmesi i?in 61 milyon YTL ödenek kondu.