Güncelleme Tarihi:
Orhan Saka, Profesyonel Disiplin Talimatı'nın her maddesinde cezalarda kademe olduğuna dikkat çekerek, “Futbol Disiplin Talimatı'nın 58. maddesinde hiçbir kademe yok. Burada da kademe getirilmesinde fayda var” dedi.
Futbol Disiplin Talimatı'nın 58. maddesinde tek hüküm olduğuna ifade eden siyah-beyazlı kulübün yöneticisi, “Bu maddede 'Şike yaptığına kanaat getirilen takımlar bir alt lige indirilir' diyor. Bu çok kesin bir hüküm. Bir müsabakada eliyle koluyla itişen oyunculara sarı kart verilir. Tekmeleşen oyuncular kırmızı kartla oyun dışında bırakılır. Türk Ceza Kanunu'nda da yaralamaya ayrı ceza vardır, adam öldürmeye ayrı ceza vardır. Profesyonel Disiplin Talimatı'nın her maddesinde cezalarda kademe vardır. TCK'da da kademe vardır. Futbol Disiplin Talimatı'nın 58. maddesinde ise hiçbir kademe yok. Burada da kademe getirilmesinde fayda var” diye konuştu.
Bir müsabakada kulüp yönetiminin haberi olmadan dışardan birilerinin bu işe müdahil olabileceğini vurgulayan yönetici Saka, “Kulüp yönetiminin haberi olmadan bir sporcuyla birileri irtibata geçebilir. Burada kulüp sorumlu tutulabilir mi? Bu gibi olayların önüne geçmek için talimatın 58. maddesi de diğer hükümlerdeki kademeler ve derecelendirmeler gibi derecelendirilebilir. Mutlaka kademeye ihtiyaç var” dedi.
“Federasyonun genel kurula gitmesine gerek yoktu”
Orhan Saka, 58. maddede değişiklik için Türkiye Futbol Federasyonu'nun da genel kurula gitmesine gerek olmadığını, bunu kendi içinde halledebileceğini ifade etti.
58. maddeyi kapsayan konularda işe bulaşanlara derece derece para cezası, müsabakadan men cezası, puan indirme cezası ve küme düşme cezası verilebileceğini anlatan Orhan Saka, “Madde böyle değiştiği zaman kulüp yönetiminin sorumlu olmadığı bir olay gerçekleşmişse veya yönetimin içinde olduğu bir olay gerçekleşmişse bunları derece olarak federasyonun yönetim disiplin kurulu ve yönetim kurulu değerlendirmeli. Futbol Federasyonu'nun genel kurula gitmesine ihtiyaç yok. 58. maddeyi 'para cezası, müsabakadan men cezası, puan indirme cezası ve küme düşürme cezası verilebilir' diye değiştirdiği zaman bu sorun halledilmiş olur diye düşünüyorum” dedi.
Bunun kendisinin şahsi görüşü olduğunu kaydeden Saka, “Küme düşmenin yanında başka derecelendirmelerin de olmasının yanındayım” diye konuştu.
“Kimse küme düşmenin kalkmasını istemiyor”
Galatasaray Kulübü'nün bu konudaki farklı tavrının hatırlatılması üzerine Orhan Saka, kimsenin küme düşmenin kalkmasını istemediğini dile getirdi.
Kulüpler Birliği'nin de “Küme düşme olmasın' demediğini vurgulayan Saka, şunları söyledi: “Ben de demiyorum. Ama cezanın hafifliğinden ağırlığına doğru gidinceye kadar yeniden düzenlenebilir. Talimatın içinde küme düşme de olacak. Şike yapanda mutlaka küme düşme olmalı. Federasyonda 12 yıl amatör işler kurulu başkanlığı yaptım. Biz de şike yaptığı için birçok kulübü düşürdük. Hiçbir futbol adamı küme düşmenin kalkmasını istemez. Galatasaray da bunu istemiyor. Yıldırım Demirören de küme düşme kalksın diye istemiyor. Ama derecelendirme yapılmalı.”
Siyah-beyazlı kulübün yöneticisi, “Sanırım federasyon herkesi ortak etmek istiyor. Saygı duymak lazım. Ben ihtiyaç olmadığı yönünde düşüncedeyim. Ama federasyon yönetimi öyle ihtiyaç duymuş. Genel kurul çok maliyetli bir iştir. Bunun maliyetini futbola harcasalar daha doğru olur. Onlar da genel kurulun rüzgarını arkalarına alarak böyle bir karar değişikliğini uygun görmüşler” diye konuştu.
Saka, UEFA'nın bu konulardaki tavrıyla ilgili soruyu ise “Federasyonun aldığı kararlara saygı duymak zorunda. Oynadığımız maçlar UEFA müsabakası değil. TFF 'bu müsabakalarda şike yoktur. Küme düşme uygulanmayacak' derse UEFA'nın yapacağı bir şey yok” diye yanıtladı.
“6222 sayılı yasanın değişmesini çok önemsiyorum”
Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu üyesi Saka, kamuoyunda “Şike Yasası” olarak bilinen 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair kanunun değişmesini de çok önemsediğini ifade etti.
Yasanın çok ağır olduğu kulüpler ve kamuoyu tarafından görüldüğüne dikkat çeken Orhan Saka, “Bu yasanın değişmeye ihtiyacı vardı. 40 yıldır sporun içindeyim. Spora hem hizmet edeceksiniz, hem maddi harcamalarınız olacak, aynı zamanda bir de ceza alacaksınız. İleride kulüplerimizin yönetici bulmakta zorlanacağı bir yasaydı. Onun için düzeltilmesi gerekiyordu. Spor kulüplerinin geleceği açısından düzeltilmesi gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Bunun sadece tutukluların cezalarının hafifletilmesi açısından düşünülmemesi gerektiğini anlatan Saka, sözlerini şöyle tamamladı: “Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi, öncelikle Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören ve üyelerinin büyük uğraşıyla bu yasayı değiştirdi. 6250 sayılı yeni yasa çıktı. Yasanın değişmesini Türk sporu açısından önemsiyorum. Yasa değişmeseydi ilerde kulüplerimiz yönetici bulmakta zorlanacaktı. Şike iddialarıyla ilgili bölümlerle gündeme gelen bir yasa oldu. Bu yasayı sadece şike ile ilişkilendirmek çok doğru değil. Herkes müsabakaların sağlıklı olmasını ister. Yasanın başlığı da Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa.”