Kültürel değişim

Güncelleme Tarihi:

Kültürel değişim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2007 23:00

Kültürel değişim

Haberin Devamı

SANAT duyarlılıgın en yüksek noktaya çıktıgı anda gerçek sanat olur. Nitelikli sanatta bilginin şart oldugu kadar duygunun ve arzuların istegin milli paylaşımında eşdeger oranda bulunmalıdır. Sanat, kültür ve edebiyat bütünüyle birbirini tamamlar. Kültürel degişimin şimdi Avrupa'da sıkıntılarını yaşadıgımızı inkar edemeyiz. Türkiye şimdi 2008 yılında dünya kültürüne yön verecek bir degişimin içinde. Bu şansı çok iyi kullanmalı. Yine siyasal çıkarların gölgesinde kalarak bu şansı yitirmemeli. Şu sıralar çok zor bir dönemden geçen Türkiye tüm sıkıntıların yanında kültürel ve bilimsel değişiminde gerisinde kalmamalı.

Kısa bir süre önce Frankfurt Kitap Fuarı gerçekleşti. Buraya Türkiye 47 yayınevi ve 50 yazarla katıldı. Birçok ülkede kültürel faaliyetlere ayrılan pay yüzde 78 iken bizde bu sayı çok geride. Böylesine önemli bir fuarda Kültür Bakanlıgı 150 bin Euro civarında bir bütçe ayırıyor. 5.5 milyon insanın kitap ve gazete okuduğu 75 milyonun üzerindeki bir nüfusa sahip Türkiye'de siz nasıl bir Kültürel degişime vesile olacaksınız. 2005 ve 2006 İsveç Cenevre ve Gothenburg Book and Library Fuarlarında Türkiye neden yer almadı. UNESCO, her yıl butün fuarlar düzenliyor ama Türkiye bütçe yetersizliğinden katılmıyor. Oysa siyasi kurumlar anlamsızca siyasi çıkarları doğrultularında istenildiği harcamaları yapmaktan geri kalmıyorlar. 380 trilyon harcanarak parti binası yapabiliyorsunuz. Yine gereksizliğini bildikleri halde inadına sergilenen siyasi anlayışla referanduma 200 trilyon kaynak aktarabiliyorsunuz. Ama bir ulusun uluslararası değişimin içinde olması Sanat ve Kültürel açılıma örnek gösterilen bir ülke olmanın acaba olumsuzluğunu nasıl algılayabiliyoruz demek daha doğru olacaktır.

Jean Baptiste zooloji, Charles Darwin Evrim teorisi, Ernst Haeckel Embriyoloji, Mathias Jacop Schleiden ve Theodor Schwann Hücrelerin fonksiyonlarını, Lois Pasteur Fermantasyon olgusunu bulaşıcı hastalıklar ve Mikrobik degişimi, Jean-Lois Alibert Dermatolojiyi, Claude Bernard Karaciger fonksiyonlarını, Gerhard H.A.Hansen Cüzzam, Robert Koch Kolera ve Tüberküloz, Alexandre Yersin Veba, Alphonso Laveran Sıtma mikrobunu ve degişimini buldular. İşte bu kişiler kendi yaşadıkları ülkelerinin bilimsel anlamda uluslararası alandaki anlamını yerini belirleyen birer dahilerdi. Geçmişe baktıgımızda bizi ayakta tutan kimler? Bunu sayabilecek miyiz acaba. Atatürk bile düşünceleriyle, cagdaşlıgıyla, fikirleriyle nerdeyse artık bir kenara bırakılmaya çalışılmıyor mu bu ülkede? Şimdi 2008 yılında Türkiye'nin önünde vereceği çok önemli bir kültür sınavı var. 700 milyon Euro'luk bir pazarı da iyi görmeli. Kahire, Leipzig, Tahran, Selanik, Kiev, Moskova, Kültür ve Kitap fuarlarında gösteremediği değişimi, 2008 yılında kendi ülkemizde kazanmalıyız. Kültürel bilimsel entegrasyonun aydınlıgının, çağdaş bir Türkiye resminin tüm dünyaya yansımasından umutluyum. Türkiye'nin buna ihtiyacı var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!