Güncelleme Tarihi:
ESKİ Doğu Berlin sınırları içinde görkemli bir kilise...
Kızıl Belediye (Rotes Rathaus) olarak bilinen tuğladan binanın karşısındaki meydanın içinde...
Nikolai Kilisesi (Nikolaikirche)...
1230’lu yıllarda yapılmış...
Daha sonraki yıllarda genişletilerek yenilenmiş...
İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanmış...
Savaş sonrası yeniden onarılmış.
Berlin’in kuruluşunun 750’nci yıldönümüne hazır olması için 1980-1983 yılları arasında tepeden tırnağa restore edilmiş.
Nikolai Kilisesi yalnız Protestanların ibadet mekanı olarak kullanılmamış.
1809 yılında ilk kez hür seçimlerle belirlenen Berlin Anakent Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerinin yemin törenine evsahipliği yapmış.
Yani aynı zamanda bir demokrasi evi...
* * *
İşte geçen hafta Nikolai Kilisesi’nde Türk müzik, sanat ve kültür elçileri vardı.
Kızlı erkekli pırıl pırıl ve yetenekli gençlerden oluşan Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası...
Ünlü orkestra şefi Cem Mansur’un Türkiye’nin çeşitli kesimlerde keşfedip, Türkiye’ye kazandırdığı 16-22 yaşları arasındaki gençler, yani kültür elçileri, aynı zamanda demokrasi evi olan Nikolai Kilisesi’nde demokrasi laboratuvarı başlığını verdikleri konserle izleyicilere unutulmaz bir akşam yaşattılar.
Richard Wagner’i, Richard Strauss’u yaşattılar...
Haklı olarak da ayakta alkışlandılar...
Hem Berlin’le İstanbul’un kardeş şehir oluşunun 25’inci yılını kutladılar hem de Türkiye’nin öteki yüzünü gösterdiler.
Önceki hafta da öyleydi...
* * *
Yine eski Doğu Berlin sınırları içinde kalan ve Utanç Duvarları’nın geçtiği Bernauer Caddesi’ne birkaç yüz metre mesafedeki St. Elisabeth Kilisesi’nde başka Türk gençleri vardı.
St. Elisabeth Kilisesi de İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanmış...
Sonradan onarılıp konserler de dahil çeşitli etkinlikler için kullanıma açılmış.
Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası sahnede...
Kızlı-erkekli pırıl pırıl üniversiteli gençler...
Tabii yetenekli de...
Almanya’nın Sesi olarak bilinen Deutsche Welle radyosu davet etmiş.
Bonn’daki geleneksel Beethoven ile Buluşma (Begegnung mit Beethoven) şenliklerine katıldıktan sonra Berlin’e geçmişler.
Deutsche Welle’nin siparişi üzerine Tolga Yayalar’ın bestelediği ve Bonn’da prömiyeri yapılan Direniş eseriyle başladı konser.
Kiliseyi dolduran izleyicilerin yoğun alkışları arasında Tolga Yayalar sahneye davet edildi.
Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi’nde hocalık yapan Tolga Yayalar, eserin çıkış noktası olan Gezi olayları ve gelişmelerle ilgili düşüncelerini izleyicilerle paylaştı.
Orkestra şefi Işın Metin yönetimindeki Bilkentli müzik elçisi gençler, sahnede devleşirken adeta Türkiye ile Berlin arasında bir kültür köprüsü oluşturdular.
Türkiye’nin ‘öteki yüzü’nü yansıtan üniversiteli Bilkentli gençler de ayakta alkışlandı...
* * *
Geçen hafta sonu da Türkiye’nin Berlin Başkonsolosluğu’na bağlı Türkevi’nde başka bir konser vardı.
Türk-Alman Araştırma, Eğitim ve Yaratıcılık Yılı 2014 etkinlikleri çerçevesinde Berlin’deki Humboldt Üniversitesi Müzik Bilimleri Enstitüsü ile Bağlama Platformu’nun ortaklaşa düzenlediği bu konserde yalnız gençler değil yetişkinler de sahne aldı.
Alman gençler gitar, Türk kökenliler de bağlama çaldılar...
Aşık Veysel’den Pir Sultan Abdal’a, Orhan Gencebay’dan Ali Ekber Çiçek’e ünlü ozan ve sanatçılardan parçalar çaldılar...
Seslendirdiler de...