Güncelleme Tarihi:
Rice, "No Higher Honor" adlı kitabında, Olmert'in planını İsrail'e 2008 yılının Mayıs ayında yaptığı ziyarette öğrendiğini ve hayretler içinde kaldığını yazdı.
Olmert'in gizli teklifini "dramatik ve tahayyül etmesi bile zor bir gelişme" diye tanımlayan Rice, Olmert'in Filistinlilere Mahmud Abbas'ın liderliğinde Batı Şeria'nın yüzde 94'ünü önerdiğini, bunun karşılığında İsrail'in kilit önem taşıyan yerleşim yerlerinin elinde tutmasını istediği belirtti.
Olmert'in teklifine göre, biri İsrail için Batı Kudüs'te ve diğeri Filistinliler için Doğu Kudüs'te olmak üzere iki başkent bulunacaktı. Bunun dışında ortak bir kent konseyi kurulacak, belediye başkanı İsrailli ve yardımcısı ise Filistinli olacaktı. Ayrıca, 5 bin kadar Filistinlinin halen İsrail'in elinde bulunan topraklara dönmesine izin verilecekti. Eski Kudüs ise resmi yetkililer yerine Ürdün, Suudi Arabistan, ABD, İsrail ve Filistinlilerden oluşacak bir akil adamlar heyeti tarafından yönetilecekti.
"DUYDUKLARIMA İNANAMADIM"
Rice, bu teklifleri duyduğunda hissettiklerini kitabında şöyle anlatıyor:
"Bu duyduklarım gerçek mi diye düşündüm. İsrail başbakanı Kudüs'ü böleceğini ve kutsal yerlerin yönetimi için uluslararası bir heyetin atanacağını mı söylüyordu?"
Rice, Olmert'in teklifini ertesi gün Abbas'a ilettiğini, Abbas'ın hemen bu önerileri müzakere etmeye başladığını belirtti. Abbas'ın 4 milyon Filistinli mülteciden sadece 5 bininin dönmesini kabul etmeyeceğini söylemesi üzerine Rice, Abbas ve Olmert arasında bir görüşme ayarladığını anlattı.
Kitaba göre, Eylül ayında Olmert, Abbas'a Filistin devletinin sınırlarını gösteren bir harita sundu. Haritada İsrail'in Filistin devletine yaklaşık yüzde 6 oranında toprak eklediği görülüyordu.
Rice kitabında şöyle devam ediyor:
"Kudüs'ün bölünmesi dahil her şey masadaydı. Olmert, Abbas'ın anlaşmayı hemen oracıkta imzalamasını istiyordu. Abbas imzalamadan önce uzmanlarına danışmak isteyip buna karşı çıkınca, Olmert detayların basına sızmasından korktuğu için haritayı Abbas'a vermekten vazgeçti. Olmert daha sonra bana Abbas ile birlikte danışmanlarını bir araya getirme konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak o toplantı hiçbir zaman yapılmadı."