Kriz bana uğramadı

Otomobil firması SEAT ( Socıedad Espanola de Automovıles de Turısmo S.A. ) 1950 yılında İspanya'da kurulmuş. İlk otomobili 13 Kasım 1953'te banttan indirmiş. Uzun yıllar İspanya içpazarına satış yapmış. 1983’te de Almanya pazarına adım atmış.
1986 yılında VW/Audi Holding’e katılıp otomotıv sektöründe uluslararası bir oyuncu olup kendine daha fazla yer açmaya başlamış. Geçen yıl da 368 bin otomobil üretip 4.81 milyar Euro ciro yapmış.

Küresel finans krizi otomobil üreticilerini birer birer savururken SEAT’ın durumunu sormak için Dr. Necdet Bayram’ın kapısını çaldım. Dr. Bayram, SEAT’ın gözbebeği. Kime sorduysam bu konuda hemfikir. Kayseri doğumlu olan Dr. Bayram, SEAT’ın geleceğini daha 1986’da görmüş. VW/Audi, SEAT’ı devralırken o da bayilik almış. Bugün 4’ü kendine aıt 11 SEAT bayiiden sorumlu. Dünyada sadece beş kişiye verilen "Elmas bayi"’ ödülünü 1995’de Barselona’da yapılan muhteşem bir törenle almış.

Darmstadt Teknik Üniversitesi’nde Mercedes’in bursuyla otomobil mühendisliği okuyan Dr. Bayram, 3.5 yıl Mercedes in Araştırma ve Geliştirme Bölümü’nde, ardından kısa bir süre de Opel de çalıştığını, daha sonra ‘Kendi işimin patronu olacağım’ deyip işten ayrıldığını söylüyor.

- VW/Audi ile birlikte aynı yıl SEAT ile birlikteliğiniz başlıyor ? Bu tesadüf mü yoksa planlı bir adım mı diyorum ?
- Önce antika Mercedesleri satın alıp ABD’ye gönderdim. Sanırım bin antika otomobil alıp satmışımdır. O yıllarda petrol fiyatları fırladı. Enerji krizi yaşandı. Konforlu, kaliteli ve az yakan otomobillerde gelecek gördüm. SEAT’ı tercih ettim. Bilgi ve tecrübenin getirdiği planlı adım diyebilim.

- Kriz satışları etkiledi mi ? der demez gülümsüyor. Kriz mi var diyor.
Halit Bey, 2008 sonlarına doğru birkaç yüzlük filolarla aldığım otomobilleri inanılmaz kısa sürede sattık. Gece yarılarına kadar çalıştık. Herkes krizden bahsediyordu ben ise satıştan başımı kaldıramıyordum. Ardından hurda primi çıktı. Yine bir hücum başladı. Otomobil yetiştiremiyorduk Son aylarda sattığım otomobil sayısı geçen iki yılda sattığımı geçti. İnanmayacaksınız ama burada fırından ekmek bekler gibi 30 müşterinin oturup sıra beklediği oldu. İki aile arasındaki sıra kavgasını güçlükle ayırdık.

O anlattıkça ben meraklanıyorum. Acaba mübalağa mı ediyor diye düşünüyorum. Belgeleri gösterdi. Tabii bir çoğu ticari sır olduğu için yazamıyorum Ama birini söyleyebilirim. Hükümet verdiği hurda oto primi için alıcı daha önce açıklanan kuruma başvurup bekliyor. Dr. Bayram, bu beklemeyi kaldırmış. Parayı daha sonra tahsil etmek üzere tüm riski üstlenip derhal 2500 Euro hurda primini satış fiyatından düşüyor. Bu da müşteriyi cezbeden noktalardan biri olmuş.

Dr. Bayram. aynı zamanda 11 kişilik SEAT bayiler konseyinin üyesi. Almanya’da 300’ü aşkın SEAT bayii ile 300’ü aşkın servis partnerini firma nezdinde temsil ediyorlar. SEAT yönetimi, model ve teknoloji geliştirme, satış stratejisi, kampanyalr gibi konularda bu konseye danışıyor, önerilerini dikkate alıyor.

Türkiye’de Endüstrı ve Teknik Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Kayseri’de amcasının Mercedes bayisine müdür olmak isteyen Necdet Bayram’a amcası Kayseri şivesiyle "Önce möhendis ol" demiş. Mühendis olmak için gelip SEAT’ın gözbebeği olan Dr. Bayram, 1990’da SEAT’ın Türkıye’ye girmesini de sağlamış. SEAT’in Türkiye serüveni ile Dr. Bayram’ın Mercedes’de çalışırken yabancı düşmanı olarak bilinen ve kendisine sataşan Alman ile yumruk yumruğa kavgasını bir başka yazımda anlatacağım.

Edebiyat dünyasının duayeni Doğan Hızlan'ın bir sözü var. "Bir kişinin en iyi fotoğrafı kitap okurken çektirdiği fotoğraftır" der. Sohbetimizin sonunda Dr. Bayram da, Sayın Hızlan'a atfen "Fotoğrafımız mutlaka bir otomobilin önünde olmalı. Benim en iyi pozlarım bir otomobilin önünde çekilenlerdir" diyerek beraber bir SEAT marka otomobilin önünde fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.