Güncelleme Tarihi:
HAKLARI VAR, AMA...
Benzer bir düzenleme Alman Medeni Kanunu’nun (BGB) 502. Maddesi’nde de, kredi geri ödemelerinde ön ödeme cezasından hangi durumlarda muaf tutulduğu açık bir şekilde tanımlanmış. BGB’nin 502. Maddesi’nin 2. fıkrasının 1. bendine göre, bankaların, belirli bir faiz oranı üzerinden sundukları krediyi vadesinden önce geri ödeyen müşterilerinden, erkenden gerçekleşen geri ödeme nedeniyle doğan faiz kaybının tazmini için uygun oranda ön ödeme cezası kesme hakları var. Aynı kanun maddesinin 2. fıkrasının 2. bendi uyarınca ise, kredi sözleşmesinde, vade, fesih hakkı veya ön ödeme cezasının hesaplanması yöntemi konuları açık, net ve bilgilendirici nitelikte bir şekilde açıklanmaması halinde, krediyi sunan finans kuruluşu, krediyi vadesinden önce çözen müşterisinden ön ödeme cezası talep edemez.
BÜYÜK BANKALARI İLGİLENDİRİYOR
Gerek merkezi Lüksemburg’da olan Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği karar, gerekse Alman Medeni Kanunu’nun 502. Maddesi’nde yer alan maddeler, birçok bankayı zor duruma düşüreceği benziyor. Kamu yararına faaliyet gösteren ‘IG Widerruf’ (Interessens Gemeinschaft Widerruf) adında, itiraz konularında danışmanlık hizmeti sunan derneğin kurucuları arasında yer alan Roland Klaus isimli Alman gazeteci, aralarında Sparkasse, Volksbank, Sparda-Bank, Deutsche Bank, DSL veya ING Diba gibi birçok banka ve finans kuruluşunun, kredi sözleşmelerinde ön ödeme cezasına ilişkin hesaplama yöntemi hakkında detaylı bilgiye yer vermediği için, cezayı hesaplamakta zorlanacak olan kredi müşterisinin, AAD’nin aldığı son kararına dayanarak yasal itiraz haklarından yararlanmalarını bekliyor.
DEVAM EDECEK: Banka tarafından tahsil edilen ön ödeme cezası nasıl geri alınır?
ALMAN MAHKEMESİ DE BENZER KARAR VERMİŞTİ
ALMAN ntv ve Amerikan CNBC televizyon kanalları için Frankfurt Borsası’ndaki gelişmeleri takip eden finans konularında usta gazeteci Roland Klaus, Avrupa Adalet Divanı kararının, davanın esasında tüketici kredilerine ilişkin olduğunu, ancak bunun konut kredisini de kapsadığını belirterek, 20.03.2016’dan sonraki kredi sözleşmelerinin bu kapsama girdiğini vurguladı. Klaus, HÜRDANIŞ köşesine yaptığı açıklamada, “Önemli olan müşterinin, kredi kullanımının ticari amaçlı olmamasıdır. Diğer bir ifadeyle, örneğin banka müşterisinin müteahhit sıfatıyla inşaat finansmanında kullandığı krediyi vadesinden önce geri ödemesi halinde, AAD kararını gerekçe göstererek para cezasından kurtulamaz” dedi.
İŞTE BAŞKA ÖRNEK KARARLAR
Klaus, AAD kararının birkaç ay önce verilmiş olmasına rağmen konunun hâlâ güncelliğini koruduğunu belirterek, “Çünkü Almanya’nın önde gelen birçok banka bu karardan doğrudan etkilenecektir” diye ekledi sözlerine. Şu ana kadar Almanya’da AAD kararına dayanılarak sonuçlanan bir kararın henüz bulunmadığını kaydeden Klaus, Volksbank, Sparkasse veya Commerzbank gibi birçok Alman bankasının AAD kararından önce de, müşterilerinden tahsil ettikleri ön ödeme cezasını mahkeme kararıyla iade etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Örneğin Commerzbank aleyhinde 2019 yılında açılan ve Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi nezdinde karara bağlanan davada, söz konusu davalı bankanın kredi sözleşmelerinde tüketicilere yönelik yer alan bilgilendirmenin yetersiz olduğu gerekçesiyle, tahsil edilen ön ödeme cezasının banka müşterisine iadesine karar verilmişti.
İTİRAZ HAKKI KOZU
Avrupa Adalet Divanı kararının, Mart 2016’dan önce işleme konulan konut kredilerini kapsamadığına işaret eden Roland Klaus, özellikle 2010 ile 2016 yılları arasında çekilen birçok konut kredisine ilişkin bankalar tarafından hazırlanan kredi sözleşmelerinde, Almancası ‘Widerruf’ olan itiraz hakkını düzenleyen maddelerin yeterince aydınlatıcı olmadığı gerekçesiyle, kredi müşterilerinin eksik bilgilendirmeye dayanarak kendilerinden tahsil veya talep edilen ön ödeme cezalarına karşı bir koz olarak kullanılabileceğini belirtti. Klaus, itiraz hakkı kozuyla ilgili bir süre önce verilen ancak henüz kesin karara bağlanmamış olan bir karara daha işaret etti.
ONBİNLERCE SÖZLEŞMEYE İPTAL
Karlsruhe Eyalet Mahkemesi, BB Bank isimli finans kuruluşu aleyhinde açılan ‘Az. 2 O 224/20’ dosya No’lu davaya ilişkin verdiği kararda, kredi sözleşmesinde itiraz hakkına ilişkin yer alan maddi hata nedeniyle, kredi sözleşmesinin feshedilmesini ve tahsil edilen para cezasının davalı banka tarafından davacıya iade edilmesine hükmedilmişti. Roland Klaus, gerek AAD kararı, gerek Alman Medeni Kanunu’nun 502. Maddesi’nde yer alan yasal düzenlemeler, gerekse itiraz hakkına ilişkin yeterince aydınlatıcı bilgi yer almadığı gerekçesiyle kredi sözleşmesinin feshine hükmeden Karlsruhe Eyalet Mahkemesi’nin verdiği son karardan dolayı onbinlerce kredi sözleşmesinde yer alan ön ödeme cezası gibi müeyyidelerin yasal zemininin olmadığını ve bu nedenle söz konusu bankalar tarafından haksız yere tahsil edilen onbinlerce euroya varan para cezalarının iade edilmesi gerektiğini ileri sürdü.