Güncelleme Tarihi:
Selçuk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serdar Altınok, dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin Türkiye'de de hissedildiği, bunun etkilerinin artan işsizlik rakamları ve piyasadaki aşırı daralmadan net bir şekilde görüldüğünü söyledi.
Ekonomide yaşanan olumsuzluklara, ay başında açıklanan Mart ayı tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1,10 oranında çıkmasının da eklendiğini dile getiren Altınok, TÜFE'nin yüksek çıkmasında en büyük etkinin bahar aylarıyla birlikte tüketimde yaşanan artış olduğunu vurguladı.
Bahar aylarıyla birlikte giyim başta olmak üzere çeşitli ürün gruplarında değişim yaşandığını, vitrinlerin değiştiğini, çeşitli gıda ve meyve-sebze çeşitlerinin arttığını ifade eden Altınok, bu değişimlerin tüketimi artırıcı etki yaptığını anlattı.
Tüketimdeki artışın enflasyonist baskıyı da beraberinde getirdiğini, bunun sonucunda da enflasyon rakamlarının arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Altınok, şunları kaydetti:
“Zaten her yıl bahar aylarında tüketiciler, daha fazla harcama eğilimine girerler. Burada baharın getirdiği enerjinin, harcamalara psikolojik etkisi ön plana çıkıyor. Kış ayları boyunca evinde kapalı kalan vatandaş, baharda dışarı çıkıp alışveriş yapmaya daha elverişli hale geliyor. Zaten ülkemizde kredi kartı harcamaları, çoktan ekonomi üzerinde risk oluşturabilecek noktalara ulaşmıştı. Bahar aylarında psikolojik olarak harcama eğilimi içine giren vatandaş, gözü kara bir şekilde harcama yaparsa, sonrasında daha büyük sorunlar yaşayabilir. Bunun ilk olumsuz sonucu ise kredi kartı borçlarının daha da artması şeklinde karşımıza çıkar.”
GELİR GARANTİSİ OLMAYANLAR DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ
Prof. Dr. Altınok, bunun için bahar aylarında hesapsız harcamalara dikkat edilmesi, özellikle kredi kartı borçluları veya gelir garantisi olmayan, işini kaybetme riski bulunan kişilerin harcamalarını azaltmaya yoluna gitmesinde büyük yarar olacağını dile getirdi.
Önümüzdeki dönemde firmaların üretimlerini ve karlarını artırmak için bahar kampanyalarına daha fazla ağırlık verebileceğine dikkati çeken Altınok, “Bu kampanyalardan yararlanmayı düşünen kişilerin de hesapları iyi yapmaları gerekiyor. Fiyatların cazibesine kapılarak yapılacak hesapsız harcamalar sadece borçlu kişileri zor durumda bırakmakla da kalmaz, orta ve uzun vadede ülke ekonomisine ciddi de zararlar verebilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Altınok, ekonomide kimsenin henüz önünü göremediğini, kredi kartı borçlarının döndürülemez hale gelmesi durumunda sosyal barışın da bozulabileceğini, bu nedenle harcamalara azami dikkat edilmesinin şart olduğunu sözlerine ekledi.