"Köyümüzde kadın kalmadı"

Güncelleme Tarihi:

Köyümüzde kadın kalmadı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2008 10:35

Dilencilik ülkemizde adeta bir meslek haline geldi. Bir muhtarın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz'a yolladığı mektup ise bunun en a?ık kanıtı. Muhtar yaşanan durumu şöyle anlatıyor: "'Köydeki bütün kadınlar İstanbul'a dilenmeye geldi. Kocaları bunları gönderdiler. Köyde hi? kadın yok"

Haberin Devamı

S?REKLİ YAKALANIYORLAR AMA BIKMIYORLAR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, İstanbul'da dilenciliğin yüzde 90 oranında bu işi meslek haline getiren vatandaşlar tarafından yapıldığını ve organize bir hareket olduğunu söyledi.

Zabıta Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen "Bir Kent Sorunu: Dilencilik-Sorunlar ve Ç?züm ?nerileri" sempozyumu Barcelo Eresin Topkapı Oteli'nde başladı.

Tahmaz, yaptığı a?ıklamada, İstanbul'da dilencilerle mücadele kapsamında yaptıkları ?alışmaları anlatarak, dilenci toplama ekipleri oluşturulduğunu söyledi.

İnsanların duygularını istismar eden dilencilerin ?eşitli uygulama pratikleri olduğunu belirten Tahmaz, "Enteresan uygulama yöntemleri var. Bakıyorsunuz ?ürük etleri koluna yapıştırıyor ve kolunu ?ürük gibi gösteriyor. Bütün dilenciler böyle demek istemiyorum, ama vurgulamak istediğim bu işin ne kadar profesyonelce ve organize şekilde yapıldığıdır. İstanbul'da dilencilik yüzde 90 oranında bu işi meslek haline getirmiş vatandaşlar tarafından yapılıyor ve organize bir hareket" dedi.

BİR MUHTARIN MEKTUBU

Tahmaz, dilencilerin belli dönemlerde ve belli semtlerde arttığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Çok ilgin? anılarımız da var. Mesela Anadolu'da bir ildeki köyün muhtarı bana mektup yazdı. 'Köydeki bütün kadınlar İstanbul'a dilenmeye geldi. Kocaları bunları gönderdiler. Köyde hi? kadın yok. Hatta bunların i?inde benzin istasyonları olan bile var' diye... Bunlar gösteriyor ki, bu iş bir meslek haline getirilmiş. Bir yaşam tarzı..."

Dilenmenin hukuken su? olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığını, Türk Ceza Kanunu'nda dilendirenlere ceza öngörüldüğünü anımsatan Tahmaz, dilencilikle ilgili etkin bir devlet mücadelesi de olmadığını söyledi.

ZABITANIN YETKİSİ SINIRLI

Mustafa Tahmaz, zabıtanın gördüğü yerde dilencileri uzaklaştırdığını, gerektiğinde alıkoyup üst araması yaptığını ve paralarına el koyduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Akşam olunca salıyoruz, yarın bir başka yerde rastlıyoruz. Çok yeterli olamıyoruz. Bu işin adliye ve emniyet boyutu a?ık kalıyor. Mücadele zabıtanın yetkisi i?inde sınırlı kalıyor. Bunun dışında işin i?inden ?ıkamıyoruz. Mahkemeye, savcılığa sevk edemiyoruz. Savcı adına tahkikat yapma yetkisi zabıtada olmadığı i?in, olayın adli boyutu a?ık kalıyor. Dilencilerin adli boyuta taşınması, bunun i?in de emniyet ayağının harekete ge?mesi lazım. Organize şebeke olduğu tespit edilmeli ki işleme koyulsun. Ama bunlar ?ok kolay işler değil. Tüm bu dilencilerin mahkemeye ?ıkarıldığını düşünün, ayrı bir iş yükü getirecek."

Tahmaz, vatandaşların sürekli şikayette bulunduğuna işaret ederek, dilenci olarak para kazanmanın insanların kolayına geldiğini, emek vermeden, alınteri ortaya koymadan, ?ok gen?, sağlıklı, pırıl pırıl insanların bu işi yaptıklarını vurguladı. Tahmaz, "Dilenciler dünyanın her yerinde var. Avrupa'da bir maharet sergileme süsü vererek yapılıyor, aslında o da bir istismar. İslam ülkelerinde olayın manevi boyutu olduğu i?in farklı ele alınıyor"dedi.

Vatandaşların dilencilere para vermemesini isteyen Tahmaz, "Şikayet etmek, rahatsızlığı dile getirmek yerine bu işi toplumsal bir tepki ile bitirmek lazım" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!