Kötünün iyisini seçin

Güncelleme Tarihi:

Kötünün iyisini seçin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2024 09:45

Türkiye’de ne zaman seçim olsa, Almanya’da gözler ülkede yaşayan Türkiye kökenli insanlara çevrilir. Almanya’daki dini derneklere, cemiyetlere ve federasyonlara çevrilir. Bunların başında da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Avrupa Milli Görüş Teşkilatları (AMGT), İslam Kültür Merkezleri Birliği (İKZ), Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB), İslam Cemaatleri ve Cemiyetleri Birliği (İCCB) gelir.

Haberin Devamı

Kötünün iyisini seçin
Tabii Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu gibi kayıtlara ‘aşırı milliyetçi’ olarak geçen kuruluşlara da çevrilir gözler.
Ve 2004 yılında Köln’de kurulan ve “Erdoğan’ın, AK Parti’nin Avrupa’ya uzanan kolu” gözüyle bakılan Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) yerine 2018’de oluşturulan Uluslararası Demokratlar Birliği’ne (UID) de...
Oysa bu derneklerin, cemiyetlerin ve federasyonların hepsi de Almanya’da geçerli yasalara göre kurulmuş ve kurulmalarına Alman mahkemeleri izin vermiştir.
Her seferinde gözler camilere ve imamlara da çevriler.
Özellikle de DİTİB imamlarına.
Yurt dışında görev yapan imamların çok büyük bir bölümü Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderildiği için onlara da Alman politikacılar ve Alman medyası tarafından genelde “Erdoğan’ın uşakları” gözüyle bakılmaktadır.
İmamları, Türkiye aleyhinde faaliyette bulunan Almanya’daki Türk ve vatandaşlarını ve Türkiye kökenlilere ‘gammazlamakla’ bile suçlamaktalar.
Hatta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) adıma casusluk yapmakla bile...

Haberin Devamı

‘HIRİSTİYANLIKLA BAĞDAŞMAZ’
Alman medyası ve Alman politikacılar, Almanya’daki Türk din insanlarının politika yapmasını, ‘siyasete alet olmalarını’ eleştirmekteler.
Hatta sınır dışı edilmelerini bile önermekteler.
Ya diğer dinden olanlara?
Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) güçlenmesi kiliseleri de tedirgin etti.
Alman Piskoposlar Konferansı’nın (DBK) bu yılın başlarında düzenlenen toplantısında, “Aşırı sağcı partiler ile bu ideolojinin peşinde olan partiler, Hıristiyanlar için siyasi bir faaliyet alanı olamaz ve onlara oy verilemez” görüşünde birleşildi.
Almanya Protestan Kiliseleri (EKD) de bu görüşe tam destek verdi.
Hatta EKD Başkanı Kirsten Fehrs, AfD ve benzer partilerin ideolojilerinin Hıristiyanlığın temel değerleri ve temel ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı ve “Böyle partilere oy verilmez” bile dedi.
DBK Başkanı Georg Baetzing, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya ile Thüringen’de 1 Eylül’de yapılan ve Brandenburg’da da 22 Eylül’de yapılacak olan seçimler öncesi AfD’ye oy verilmemesi çağrısında bulundu.
Katolik din adamı Baetzing, aşırı sağcı ve bu yöndeki ideolojiler peşinde olan partilerin özgürlükçü demokratik sistemi yıkmak istediklerinin altını çizerken, çok açık bir biçimde Hıristiyanların AfD ve benzer ideolojiler peşinde olan partilere oy vermemesini istedi.
AfD ve benzer partilerin ideolojilerinin de programlarının da Hıristiyanlıkla bağdaşmadığını da vurguladı.

Haberin Devamı

MEDYA BİR ANDA SUSTU
Ancak sağ popülist AfD Thüringen’de seçimlerden ‘en güçlü parti’, Saksonya’da da CDU’nun ardından ‘ikinci güçlü parti’ olarak çıktı.
Brandenburg’da da ilk sıraya yükselmesi bekleniyor.
Ama nedense din ve devlet işlerinin ayrı olduğu seküler Almanya’da Alman medyası da Alman politikacılar da “Katolik ve Protestan din insanları neden siyaset yapıyor? Seçmenleri hangi partiye oy verip vermeyeceğine neden karışıyor?” diye sormadılar.
İmamlara ve Türkiye’den gelen din insanlarına ateş püsküren, Alman medyası da AfD’lilerin dışındaki Alman politikacılar da adeta sessizliğe gömüldüler.
İşte Vatikan’ın Devlet Başkanı ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, 12 gün süren Güneydoğu Asya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin ABD seçimleriyle ilgili sorularını yanıtlarken, isim vermeden göçmen karşıtı politikasıyla Donald Trump’ın, kürtaj karşıtı tutumu nedeniyle de Kamala Harris’in ‘yaşama karşı’ olduğunu hatırlattı ve “Ama ABD’li seçmenler sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı. İki kötüden daha az kötü olanı seçmek gerekir” dedi.
Yani bir yerde ABD’li seçmenlere “Kötünün iyisini seçin!” tavsiyesinde bulundu.
Alman medyasında da Papa’nın bu yöndeki açıklamalarına yer verildi.
Ama Katolik ve Protestan din insanlarının “AfD’ye oy vermeyin” çağrılarına olduğu gibi, Papa Francis’in açıklamasına da sessiz kaldı Alman medyası da Alman politikacılar da.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!