Güncelleme Tarihi:
‘HIRİSTİYANLIKLA BAĞDAŞMAZ’
Alman medyası ve Alman politikacılar, Almanya’daki Türk din insanlarının politika yapmasını, ‘siyasete alet olmalarını’ eleştirmekteler.
Hatta sınır dışı edilmelerini bile önermekteler.
Ya diğer dinden olanlara?
Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) güçlenmesi kiliseleri de tedirgin etti.
Alman Piskoposlar Konferansı’nın (DBK) bu yılın başlarında düzenlenen toplantısında, “Aşırı sağcı partiler ile bu ideolojinin peşinde olan partiler, Hıristiyanlar için siyasi bir faaliyet alanı olamaz ve onlara oy verilemez” görüşünde birleşildi.
Almanya Protestan Kiliseleri (EKD) de bu görüşe tam destek verdi.
Hatta EKD Başkanı Kirsten Fehrs, AfD ve benzer partilerin ideolojilerinin Hıristiyanlığın temel değerleri ve temel ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı ve “Böyle partilere oy verilmez” bile dedi.
DBK Başkanı Georg Baetzing, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya ile Thüringen’de 1 Eylül’de yapılan ve Brandenburg’da da 22 Eylül’de yapılacak olan seçimler öncesi AfD’ye oy verilmemesi çağrısında bulundu.
Katolik din adamı Baetzing, aşırı sağcı ve bu yöndeki ideolojiler peşinde olan partilerin özgürlükçü demokratik sistemi yıkmak istediklerinin altını çizerken, çok açık bir biçimde Hıristiyanların AfD ve benzer ideolojiler peşinde olan partilere oy vermemesini istedi.
AfD ve benzer partilerin ideolojilerinin de programlarının da Hıristiyanlıkla bağdaşmadığını da vurguladı.
MEDYA BİR ANDA SUSTU
Ancak sağ popülist AfD Thüringen’de seçimlerden ‘en güçlü parti’, Saksonya’da da CDU’nun ardından ‘ikinci güçlü parti’ olarak çıktı.
Brandenburg’da da ilk sıraya yükselmesi bekleniyor.
Ama nedense din ve devlet işlerinin ayrı olduğu seküler Almanya’da Alman medyası da Alman politikacılar da “Katolik ve Protestan din insanları neden siyaset yapıyor? Seçmenleri hangi partiye oy verip vermeyeceğine neden karışıyor?” diye sormadılar.
İmamlara ve Türkiye’den gelen din insanlarına ateş püsküren, Alman medyası da AfD’lilerin dışındaki Alman politikacılar da adeta sessizliğe gömüldüler.
İşte Vatikan’ın Devlet Başkanı ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, 12 gün süren Güneydoğu Asya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin ABD seçimleriyle ilgili sorularını yanıtlarken, isim vermeden göçmen karşıtı politikasıyla Donald Trump’ın, kürtaj karşıtı tutumu nedeniyle de Kamala Harris’in ‘yaşama karşı’ olduğunu hatırlattı ve “Ama ABD’li seçmenler sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı. İki kötüden daha az kötü olanı seçmek gerekir” dedi.
Yani bir yerde ABD’li seçmenlere “Kötünün iyisini seçin!” tavsiyesinde bulundu.
Alman medyasında da Papa’nın bu yöndeki açıklamalarına yer verildi.
Ama Katolik ve Protestan din insanlarının “AfD’ye oy vermeyin” çağrılarına olduğu gibi, Papa Francis’in açıklamasına da sessiz kaldı Alman medyası da Alman politikacılar da.